4. Bölüm

15.1K 991 31
                                    

"Gözleriniz bayım!

Gözlerinize bakıyorum da;

Sanki bir yangın yeri!

Yüzünüz talan edilmiş bir imparatorluktan kalmış gibi!..

.

.

Benim kalbim dumanlı odalarda büyüdü bayım, yalan yok!

Yalan asla olmayacak; çünkü 'aşk' üstümüze serpiştirip kaçan o yağmur,

Bir gün sizi de ıslatacak!..

Bir gün siz de hüzünle bakacaksınız kalbimin içine...

.

.

-Diyorum ki...

Vaktin varsa bu akşam...

Bizim yüzümüz kızarır bayım,

Söylemeyiz!

Biz uzaktan sevmelerde birinciyiz.

Genç erkeklere başımızı çevirip bir bakmayız,

Bir bakarsak, usulca elimizden kayarak; parçalanır kristal gençliğimiz!..

Biz kristal gençleriz bayım,

Kolayca tuz buz oluruz!

-'Eve gitsem daha iyi'...

-İyi de benim o darmadağın halimi bırakıp nereye...

Her gece saatlerce alıştırma yapıp da,

Bir tek veda sözü fısıldayamamanın sıkıntısını...

Aşksızlıktan solan bu cismi terk edip nereye gidiyorsun bayım?

Merdivenlerde peşinizden koşup da,

İsminizi haykıramamayı...

Size bakarken; derin bir acıyla kıvrandığımı fark etmeden, nereye ha?

Ömer, aşk, hüzün. Onun için üç isim seçmişti.

Yukarıdaki satırlara baktı.

Fakat nâlet olası o duygu yakasına yapıştığına göre,

Bir kez daha aynı sözcükleri kullanarak;

Bir öykü yazmalıydı!

Onun için üç isim seçmişti,

Kendisi için üç ölüm!.."

Bazı insanlar ölümü isterdi bayım. Ben de şimdi sizin gözlerinize bakıp kendi ölümümü istiyorum.

Sizin şiiriniz bayım.

Farkında olmadan ben de can bulan şiiriniz.

Bayım ben de size bir şiir yazsam kabulünüz müdür?

"Sizin savaşınızın ortasında kaldım bayım.

Kalbinizin dumanlı odalarında boğuluyorum.

O yağmurlarda ıslanan bir Yaren kabulünüz müdür?

Belki de bir tutam Azra.

Karşınızda tuz buz olsam beni toplar mısınız?

Bir parçanız olur muyum sizin?

Konuşsam da sesim çıkmaz ki nasıl haykırayım sizin adınızı.

KAYIP ŞARKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin