Serpil haklı gururuyla sorusunu tekrarladı " Yeni bir aşk mı doğuyor yoksa yılların sevgisinin göstergesi mi bu düğmeler?"
Azra, duyduklarıyla kendisine hâkim olamayıp, "Ne saçmalıyorsunuz siz?" diyerek bağırdı. Bu insanlar çok almaya başlamıştı. Ne hakla onu böyle bir şeyle itham ederlerdi. Azra'nın bağırmasıyla kendi halinde olan bir iki gazetecinin bakışları da onları bulmuş ve artık bütün gözler üzerlerine sabitlenmişti.
"Düğmeleri özel olarak yaptırdığınızı duyduk. Ve ne tesadüftür ki biri sizde diğeri Ömer beyde" Gazetecinin soru mahiyetinde söylediği cümleyle Azra, biraz gerileyip Emir'e sığınmıştı. Onun bu hareketi Serpil'i gülümsetmiş, "Dünya üzerinde tek çift olan, özenle yapılmış kol düğmeleri. Azra hanım, insanları kendinize hayran bırakmayı biliyorsunuz"
Serpil, bu kez bakışlarını Ömer Bey'e çevirmiş "On yıldır özenle yanınızdan ayırmadığınız bu kol düğmelerinin yerini ne zaman yüzükler alacak?" demesiyle de Azra'nın suratındaki şaşkınlığı görmesi bir olmuştu. Aslında Serpil, ortaya bir yem atmıştı. Bu düğmenin on yıl öncesine ait olduğunu biliyordu ama Ömer'de ne kadar süredir olduğunu bilmiyordu. Gözlerini Ömer'e sabitleyip adamın gerilen çehresine bakıp az da olsa korkmadan edemedi.
Şuan ne Azra ne de Ömer bu işin içinden nasıl sıyrılacaklarını bilmiyorlardı. Azra, içinden bildiği bütün duaları okumaya başlayıp arkasını dönüp salondan içeri girmek için adım attı. Onun hareketlendiğini gören Serpil, "Açıklama yapmanızı bekliyoruz, yoksa gördüklerimizi mi yazalım?" diyerek sinsice bir soru sordu. Bu soru aslında "Siz mi bir şeyler söylersiniz yoksa biz mi sizin için bir hikâye yazalım" demekti. Azra, "Ne isterseniz yapın. Yalan haber sizin işiniz" diyerek salona geçti. Azra'nın arkasından içeri giren Ömer, kendisine yöneltilen soruları yanıtsız bırakıp bu işin uzamadan bitmesi için şirket danışmanına haber verdi. Salon ikili için daha fazla çekilmez hala gelince, nasıl olduysa ikisi de aynı anda salondan ayrıldı. Biraz önce sorularıyla ikiliyi köşeye sıkıştıran Serpil, bu anı da fotoğraflayarak kendisine yeni bir hikâye çıkardı. Mesleğini hiç bu kadar sevmemişti.
**
"Kol düğmelerinin aşkı"
"Aşkın özeti: Kol düğmeleri"
"On yıllık aşk"
Gazeteleri sinirle buruşturan Ömer, elinde kalan son gazeteye bakıp haberi okumaya başladı.
"Üniversite sıralarında başlayan iki gencin aşkı aradan uzun yıllar geçmesine rağmen hala ilk gün ki gibi.
Dün akşam saatlerinde düzenlenen davete katılan Ömer ve Azra çifti muhabirlerimize aşklarını gösterdiler. Azra hanımın yaklaşık on yıl önce özel olarak yaptırdığı kol düğmeleri aşklarının simgesi olarak göze çarpıyor. Üniversitede bir yıl birlikte okuyan çift daha sonra Azra hanımın ailevi sorunlarından dolayı yurtdışına çıktığı süre boyunca ayrı kalmış, daha sonra Azra hanımın yeniden yurda dönmesinin ardından aynı şirkette çalışmaya başlamışlardı. Dün ki davette birlikte görüntülenen çift, daha sonra davetten beraber ayrıldılar. Çiftimize mutluluklar dileriz."
Bu nasıl haberdi böyle! Olayları nasıl çarpıtmışlar kendilerine göre yorumlamışlardı. Tabi bunun nedeni Azra'nın ne isterseniz yapın demesiydi. Sinirle odadan çıkan Ömer, birkaç dakika sonra kendini Azra'nın odasında buldu.
"Şimdi memnun musun?" diye sinirle odaya girince, Azra ve Sevde'nin bir proje üzerinde çalıştığını gördü. Anlaşılan genç kızın gazeteden daha haberi yoktu.
"Ne saçmalıyorsunuz? Odaya böyle giremezsiniz." diyen Azra, elindeki maketi sertçe masaya bırakıp Ömer'e kapıyı işaret etti.
"İstediğim gibi girerim. Senin tek lafın yüzünden şuan insanlar bizi birbiri için ölen, birbirini deli gibi seven âşık olarak biliyorlar." Genç kızın, anlamaz bakışlarını görünce elindeki gazeteyi deyim yerindeyse Azra'nın ellerine attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP ŞARKI
SpiritualAşk, bazen kuşların kanat çırpışında saklıydı Bazen bir karıncanın ayak seslerinde Bazen de şarkılarda Kalptan kalbe yol izleyen kayıp şarkılarda Kapak tasarımı ' @missguard 'a aittir.