Element Yumurtası

1.4K 118 36
                                    

Tam hizmetçiyle konuşmaya başlayacağım sırada arkamdan duyduğum Martha'nın sesiyle yerimde sıçramıştım. Elbette gizli saklı işler yapmıyordum. Ancak neredeyse tüm gününü benim peşimde geçiren Martha'yı da rahatsız etmek istememiştim. Ve kim olsa aniden arkasından bir ses duysa şaşırır. Çok normal yani.

"Martha, bende seni rahatsız etmemek için sana haber vermeden sessizce çıkmıştım."

"Görebiliyorum. Ancak leydim, ben size hizmet etmek ve size bakmak için buradayım. Her hangi bir ihtiyacınızda durum ne olursa olsun ilk bana gelmelisiniz. Odanıza kontrole gitmeseydim hiç haberim bile olmayacaktı. Beni ne kadar endişelendirdiğinizi kelimelerle bile anlatamam."

Martha'nın endişeli ve kızgın ifadesini görmek beni de üzmüştü. Haklıydı kadın, buna diyecek tek bir sözüm yoktu.
"Anlıyorum Martha. Seni endişelendirdiğim için üzgünüm."

"Pekala bu seferlik bunu görmezden geleceğim. Lakin gelecekte bir daha böyle birşey yapmayın. Şimdi bana yatağınız uyuyor olmanız gerekirken burada ne işiniz olduğunu söyler misiniz?"

Sorgulanıyor muyum ney¿

"Elbette Martha. Şimdiden başlayarak bundan sonra yatmadan önce bitki kürü banyosu yapmaya karar verdim. Onun için de şifalı bitkileri almak için ustama gitmiştim. Oda bana deposunun anahtarını verdi. Şimdide yolu bana göstermesi için hizmetçiye diyecektim."

"Bitki kürü banyosuna ihtiyacınız yok Leydim. Her halinizle zaten güzelsiniz."

"Ah, bu kür güzellik için değil. Mana emilimini arttırmaya yarayacak. Simyayı öğrendikçe de reçetemi geliştireceğim. Şimdi kullanacak olduğum kitapta gördüğüm oldukça basit bir kür ve benim açımdan da hiçbir zararı yok."

"Demek öyle. O zaman size bitki kasasına kadar eşlik edeyim." Dedi Martha. Sonunda endişeli ve kızgın yüz ifadesi düzelmiş ve her zaman ki duygularını belli etmeyen ifadesine geri dönmüştü.

"Im, Martha?"

"Evet Leydim."

"Sen ustamın bitki kasasının nerede olduğunu biliyor musun?"

"... Daha önce malikanenin planlarını incelemiştim. Bu yüzden nerde oldugunu biliyorum."

"Hm, anladım. Gidelim o zaman."

Hey! Hey!! Hey!!!

Tanrım daha ne kadar böyle kucakta gidecektim. Yakında yürümeyi bile unutabilirim. Tamam anlıyorum uyanalı 2 gün bile olmadı ama beni böyle devamlı olarak kucakta taşımakla biraz abartmıyor muydu? Pekala ilk uyandığımda vücudum da enerjinin en küçük bir parçası bile yoktu. Ve o kazayı da unutmamak gerek. Ancak ustamın verdiği haptan sonra neredeyse eski enerjime kavuşmuştum. Böyle bebek gibi kucakta taşınmak gurumu inceltiyordu.

...

Malikanenin bodrum katına indikten sonra önümüze çıkan kapıyla birlikte Martha da durmuştu.

"Prenses, Jack Kordion'un bitki kasası Efsun ve mekanizmalarla korunduğundan içeriye girmek için mühür gerekiyor. Bu yüzden sizi dışarıda bekleyeceğim."

"Tamam Martha. Birazdan gelirim."

Oh! Bu gerçek bir rahatlama. Benle birlikte bitki kasasına gelip alacağım şifalı bitkileri görseydi eğer şüphe çekmem kaçınılmaz olurdu. Bitkilerle ilgilenmeyen biri bile aldığım bitkilerden şüphelenirdi. Çünkü alacaklarım bir kaç ot değildi. Listemde olan en az 10 farklı bitki gerekiyordu. Muhtemelen dikkat çekmemek için ustamın kasasından çok fazla da faydalanamayacaktım. Sonuçta kasada bulunan bitkilerin azalması durumunda eklemeler yapılmalıydı. Etimi ve kanımı mana ile her güçlendirmede kullandığım dozaj da yetersizleşmeye ve bitkilerin kullanışlılığını kaybetmesine sebep olacaktı.

Çılgın PrensesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin