Görevleri alıp barakaya geri döndüğümüzde Olivia ile birlikte 1 saat kadar Martha'nın dırdırını dinlemiş ardından Julia'yla da bahçe düzenlemesi yapmıştık. Julia ile yorgunluktan bitap düşmüş olsakta önce yemek yemiş, bundan sonra da odalara ayrılmıştık.
Bahçe fazla büyük değildi ama çok küçük de değildi. Ayrıca çatıya büyümesi için özel ortam gerektirmeyen şifalı otlar ve evin etrafına böğürtlen sarmaşıkları gibi yenebilen birçok bitki eklemiştik.Her senenin başında iç katmanlar için bir giriş sınavı olurdu. Biz daha yeni geldiğimizden senenin başına kadar, bir 4-5 ay, bu barakada konaklayacaktık. Bu yüzden rahat olacağımız bir ortam şarttı. Biz ayrıldıktan sonra buraya gelecek diğer öğrencilerde eklemelerimizden faydalanırdı.
Düşünüyorum da ilk kayıt yapan öğrenciler yılın yarısında kalacağı yerde sıkıntı yaşamayacaktı. Ondan sonra daha iyi koşullara sahip barakalar için ayda bir düello düzenlenecekti. Kaldığımız barakanın dış cephesine yapılan değişiklikler bir çok kızın dikkatini ve kıskançlığını çekecektir. Ne sıkıntı ama!...
Sonraki sabah ilk iş çıraklık görevi için seçim yapılacak yere doğru yola çıktım.
Okul dışı aldığımız görevlerde zaman sıkıntısı olmadığından rahattım. Çırak olarak seçilirsem bir ay sonra ödül olarak 100 altın, 100 katkı puanı ve deneyim kazanmış olacaktım. Ödüller diğer seçtiğim okul dışı görevlerin yanında pek iç açıcı görünmese de aslında oldukça iyi bir miktardı. Sonuçta okul içi görevlerin çoğu en fazla 50 katkı puanından fazla vermiyordu. Okul dışı görevler bile çoğunlukla 100 katkı puanını geçmiyordu. Okul dışındaki seçtiğim görevler neredeyse tamamlanması imkansız görevlerdi. Bu görevleri anca usta avcılar ve araştırmacılar tarafından tamamlanabilirdi. Bu yüzden de ödüller diğer görevlerin yanında fazla hayali kalmıştı.
Maalesef istediğim kitapların hepsini okuyabilmem böyle imkansız görevleri tamamlamakla olabilirdi. Her bir kitap için istenen katkı puanı 500'dü. Normal görevlerle alacağım katkı puanları, kitap başına istenen puan karşısında fazlasıyla aciz ve sefildi. Oh dostum, bir kitabı okuyabilmek için ne kadar görev tamamlanması gerektiğini düşündükçe başıma ağrılar giriyordu.
Seçmiş olduğum çıraklık görevini de sadece eğlenmek için yapacağım söylenebilir. Sonuçta kullanılmayan yetenekler bir süre sonra paslanırdı.
"Avlular, barakalar, binalar... Peki hangi cehennemde bu arena!!"
Düşünceli bir şekilde yürümenin bana bu kadar zarar vereceğini bilmezdim. Arena hariç her şeyden biraz vardı. Sanırım az önce çarşı sokağından da geçmiştim. Küçük simya hileleriyle dolu olan o tezgah gözlerime asit dökülmüş gibi kanatmıştı.
"Ah!"
İşte orada!
Şanslıyım ki bu sefer birilerine sormama gerek kalmamıştı. Arena, diğer uzun binalar arasında yinede göze çarpıyordu. Her neyse yürümek beni yormamış da olsa önümde uzanan yolda yürümeye üşenmiştim. Keşke uzay elementim olsaydı ya da hava karanlık olsaydı. Ne talihsizlik! Karanlık elementimle gölgelerden ilerleyebilirdim veya Piti bunu benim için yapardı.
"Hm."
Sanırım bu çıraklık görevini sadece ben istemiyorum. Çekirdek sahayı bilmem ama iç sahadan da gelen bir çok öğrenci vardı. Doğru ya dış saha cüppemi yine giymeyi unutmuştum.
Sırasıyla dış saha cüppesi gri, iç saha cüppesi mavi ve çekirdek saha cüppesi de lacivertti. Her şey iyi, güzel, hoşken nedir bu sınıflandırıp, ayırma olayı!? Üstünlükleri göze sokma olayı, yer ve zaman ayırmaksızın her insan topluluğunda ortaktı sanırım.
![](https://img.wattpad.com/cover/224310632-288-k150968.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çılgın Prenses
FantasyTanıtım; Sessiz, sakin ve işsiz olan Orion Black' in haftalar boyu evde kalarak düzensiz beslenmesi ve günlerce uykusuz kalması sonucu 26 yıllık hayatı kitap okurken ölmesiyle sonuçlanmıştı. Ancak ölüm onun için bir son olmamıştı. Şimdi ise tanrını...