Çılgın Prenses

Sahipsiz

Hizmetçi ise bu olanların hiç farkında değilmiş gibi soluklanmadan hızlı nefeslerinin arasından hemen konuya girdi.

"Majesteleri! Majesteleri! Prenses Orion.. o o kanlar içinde bulundu."

Imparator koltuğundan hızla fırlayarak etrafa kükremeye başladı.

"Ne demek kanlar içinde bulundu. Sarayın en güvenli yerinde kim kargaşa çıkartabilir? Nasıl, o iyi mi?"

Jack de bu olanları duyarak şaşkınlığa düştü. Hemen yerinden doğrularak prensesin yanına gitmek için odadan ayrıldı.

Imparator da aynı şekilde kendine gelerek daha fazla soluklanmakla meşgul olan hizmetçiyle ilgilenmeyip prensesi görmek için hızla gölgelere karıştı.

Gölgeler içinde bir o yana bir bu yana atlayarak prensesin odasının önüne vardı. Onun da arkasından varmış olan Jack'le birlikte tam odaya gireceklerinde içeriden çıkan sifacıyla karşılaştılar.

Imparator sakinliğini korumaya çalışarak sifacıyı sorguya çekmeye başladı.

"Ne oldu? Neyi var? O iyi mi?"

İlk başta bu ani sorular şifacıyı şaşırtsada saniyeler içinde eski sakinliğini geri kazanarak imparatorun önünde eğilip saygıyla selamladıktan sonra konuşmaya başladı.
"Majesteleri, prensesin durumu şu an iyi. Ama bir süre çağırıcılık yapmamalı. Açtığı kapı şu an ki bedeni için çok fazla basınç uygulamış. Şimdilik durumu iyi ama bir daha ki sefer bu kadar şanslı olamayabilir.
Bilinci şu anlık kapalı ne zaman kendine gelir bilemiyorum. Ama vücudu 1 ay boyunca dinlenmeli. Bunun sonucunda bile hala uyanmayabilir. Bu yüzden vücuduna ve zihnine biraz zaman verilmeli. Hala çok küçük bu yüzden ne zaman kendine geleceği belli değil. Olaki kendine gelecek olursa çağrıcılığı vücudunu ve zihnini eğitene kadar kullanması yasaklanmalı.
Dadısına göndereceğim reçete her akşam aksatılmadan kullanılmalı.
Şimdilik her şey zamana bağlı olacak. Başka bir emriniz yoksa ben önce ayrılıyorum majesteleri."

İmparatorun önceki sevinci tamamen buhar olup uçmuştu. Bir yandan da kızı iyi olduğu için rahatlamıştı.
Sifacıyı onaylayarak gitmesine izin verdikten sonra prensesin odasına giriş yaptı. Arkasından girmiş olan Jack' in o an hiç farkında bile değildi.

İçeride bulunan hizmetçiler imparatoru görerek hemen işlerini bırakarak eğildiler. Bu sırada solgun bir şekilde yatakta yatan prensesle ilgilenmekte olan Martha da imparatoru görerek işini bırakıp kalkmaya yeltendi. Ama imparator onu eliyle durdurarak devam etmesini işaret etti. Martha bunun üzerine kaldığı yerden devam ederek işini yapmaya devam etti.

_______________

Günler yavaş yavaş ilerledi ve prenses uyumaya başlayalı neredeyse 1 ay oldu.

Imparator hergün küçük prensesi görmeye geliyordu. Ama ne yazık ki ortada bir gelişme yoktu. Tek iyi haber prensesin ilk halinden daha iyi görünmesiydi. Artık yüzü o kadar da solgun ve bir ölüymüşcesine görünmüyordu.

Ertesi gün gelen haber ise artık imparatoru sinirlendirmiyordu. Tepkisiz ve soğuk bir yüzle her zaman ki dediklerini söylemişti.

"Iyi. Şimdi geri dön ve prensesin dadısına 'prenses okuma-yazmayı öğrendikten sonra yeniden gelsin' dediğimi söyle." Demişti.

Hizmetçi ilk başta imparatorun sakin karşılamasına şaşırsa da daha sonra aklından 'Tabi o kadar prenses oldu. İmparatorun da bu duruma alışması normaldir.' diye geçirdi. Ve emre itaat ederek gerisin geri döndü 44. Prensesin dadısına haber vermek için.

Hizmetçi aslında düşüncelerinde pekde haksız değildi.

Imparator bu kadar kızdan sonra ümidini kesmeye başlamıştı artık. Siniri ondandı böyle. Neredeyse 6 yıldır denemişti. Sonuç olarak hepsi kız olmuştu.