Çılgın Prenses

🍲 Çorba 🍲

👉🍲👈

Hapı yedikten sonra içindeki özü tüm vücudumda daha hızlı gezdirebilmek için oturduğum yerde meditasyona başlamıştım.
Ne kadar zamanın geçtiğini bilmesemde herşey sorunsuz bir şekilde ilerliyordu. Bu aynı dünya enerjisini içime çekerken hissettiğim bir rahatlık ve ferahlama duygusuna benzer bir şekilde tüm vücudumu kaplamıştı.

Hapın içindeki özün yarısından fazlasını emmeyi başardığım sırada her hücremin sarsıldığını hissettim. Vücudumun her bir parçası titreyip sarsılmaya başlamıştı. Midemden yükselen birşeyin varlığı beni hem şaşırtmış hemde korkutmuştu.

Herşey yolundayken ne oluyordu böyle tanrı aşkına?

Durup düşünecek bir saniyemin bile olmaması beni hüsrana uğratmıştı. Çünkü tam o sırada masada benim tarafımdan yenmek için bekleyen ziyafetin üzerine bir ağız dolusu siyah kan kusmuştum.
Bu siyah kanı kusmak üzerimden büyük bir yük kaldırmışcasına beni rahatlatmıştı. Ancak neden çıkmak için biraz daha bekleyememişti ki? Ne olurdu az daha bekleseydi de bende kafamı çevirecek zamanı bulabilseydim.

Benim tüm duyularımı hareket ettiren bu güzellikler şimdi siyah kanla kaplanmış bir şekilde acınacak halde bana bakıyorlardı.

Böyle güzel yemeklerin başına bunlar gelmemeliydi..

"Orion.. Orion.."

Ben acıklı bir şekilde şehit düşen yemeklerin ardından ağıt yakarken birinin bana seslendiğini duydum.
Başımı yemeklerden çekip sese doğru çevirdiğimde iki endişeli göz ve birde gururlu bir şekilde sakalını okşayarak bana bakan ustam vardı.

Martha'nın ve imparatorun endişeli olmasının sebebi belliydi. İyileşmek için aldığım ilaç siyah kan kusturmuştu.
Ustamın ise böyle bir sonuç beklediği anlaşılıyordu. Ancak neden gururlu bir yüz ifadesiyle sakalını okşayarak bana baktığını anlayamadım.

"Orion, iyi misin? Martha koş imparatorluktaki en iyi  doktorları ve simyacıları çağır!"

İmparator telaşlı bir şekilde Martha'ya emir verirken ustam elini kaldırarak onları durdurdu.

"Buna gerek yok. Hem imparatorlukta benden daha iyi bir simyacı ve doktor var mı ki?"

İmparator da her halinden sakinleşmeye çalıştığı belli olan bir yüz ifadesiyle ustama karşı çıktı.

"O zaman neden ilacını aldıktan sonra siyah kan kustu?"

Ustam sakinlikle beni gösterdi.
"İlk önce Orion'un yüzüne daha iyi bak."

İmparator ustamın dediğine kaşlarını çattı. Sonra bana yakın olan yüzünü daha da yakına getirdi ve yüzümü incelemeye başladı.
Yüzümü incelerken çatık kaşları gittikçe gevşedi ve yüzünde mutlu bir gülümseme oluştu.

"Uyandığı halinden kat kat daha iyi görünüyor. Neredeyse hiç hasta değil gibi. Fakat neden kan kustu? Hemde siyah bir kan!?"

Ustam eski yerine dönerken Martha'ya da masayı işaret etmeyi unutmamıştı.

"Bu.. biraz karışık. Uzun süredir komada ve bu süre zarfında tek besin kaynağı dünya enerjisiydi. Sende biliyorsun ki komada olduğu süre boyunca vücudu hiç bir şekilde yemek yemeyi kabul etmedi. Ve zorla yemek yedirmeye çalışmamız bile işe yaramamıştı. Neyse ki dantianını başarılı bir şekilde uyandırmıştı. Ayrıca Orion dünya enerjisi tarafından da fazlaca seviliyor.
Bilmiyor olabilirsiniz ancak her şeyin bir bilinci vardır. Kullandığımız dünya enerjisi ve elementlerin özellikle de. Şimdiye kadar 'dahi' olarak bilinen her insan dünya enerjisi ve kullandığı elementleri tarafından sevildiği için bu kadar başarılı oldular. Çok eski kayıtlarda bu tarz dahilerin çok küçük bir kısmı ancak dünya enerjisi ve elementlerle etkileşimde bulunabilmişlerdi. Ancak bunlar sadece yüzeysel bir şekilde enerjilerdeki dalgalanmalardan ibaretti.
Bundan bahsetmemin nedeni ise çağrı yapmanın yan etkisine uğramış diğer insanların bile belli aralıklarla yemek yemeye ihtiyaç duymasına rağmen Orion da bu imkansız bir şeydi. Bildiğiniz gibi birinin seviyesi ne kadar yüksekse yemek yeme ihtiyacı da o kadar azalır. Ben bile yemek yemeden sadece 10 ay dayanabilirim. Orion'un siyah kan kusmasının nedeni ise tamda bu yüzden vücudu uzun süre besinden uzak bir şekilde sadece dünya enerjisiyle beslendi. Bu siyah kanda dünya enerjisi tarafından Orion'un vücudunda biriktirilen atıklar. Şuan da Orion'un vücudu yeni doğmuş bir bebek kadar temizlenmiş ve arındırılmış bir durumda. Verdiğim ilaç da bu atığın çıkarılmasını hızlandırmış ve komanın beraberinde getirdiği yan etkileri vücudundan atmış oldu. Şimdi önceki halinden bile daha sağlıklı."

Ustam konuştukça Martha ve imparatorun gözleri genişlemişti. Elbette bu bilinç olayına bende şaşırmıştım. Aslında şöyle bir düşününce komadayken doğumundan başlayarak yaşadığım tüm anıları dışarıdan başka bir gözle istediğim konumdan izleyebilmiştim. Bunu aslında dünya enerjisinin göstermiş olma olasılığı neydi? Çevrede özgürce hareket edebilmem ve her açıdan bakabilmem bile o zamanlar çok şaşırtıcıydı. Ancak bunu gösteren şeyi öğrenmek çok farklı bir seviyedeydi. Ama bunun böyle olmama gibi bir olasılığı da vardı. Fakat şuanda daha mantıklı bir şey aklıma gelmiyordu.

".. Orion'un sağlığı şimdi daha iyi öyle mi? Bu sevindirici."

Kendi içimde düşüncelere o kadar dalınca dikkatim bayağı bir dağılmıştı. Lakin konuşmanın başını duymadan da içerik anlaşılıyordu.

"Bu dünya enerjisi ve elementlerdeki bilinç gerçekten de garip. Ama prensesi sevmeleri iyi oldu. Yoksa ne yapardık bilemiyorum."

"Orion'un komadayken yemek yememesinin sebebi hala bir gizem. Fakat dünya enerjisi de sebep olma olasılığı hem çok yüksek bir ihtimal hemde tek mantıklı sonuç."

Sakinleşmeye başlayan oda yeniden kızışmaya başlamıştı.
"Jack Kordion bununla ne demek istiyorsun?"

"Basit. Orion'un yemeklerinde bizim bilmediğimiz bir şeyi dünya enerjisi biliyor olabilir. Sonuçta Orion büyücü kulesinin efendisinin en sevdiği küçük kızının çocuğu. Böylece düşmanlar Orion'u kule efendisinin zayıflığı olarak görüyor olabilirler. Fakat bunlar sadece bir varsayım. Bunun dünya enerjisiyle alakası olmaya da bilir. Sonuçta bu geniş dünyada keşfedilen sadece birkaç kıta var. Hala da çözülmeyi bekleyen çokça gizem var."

Ne!? Bu gezegenin tamamı daha kesfedilmedi mi yani? Bu gezegen ne kadar büyük böyle de 'birkaç' kıta anca keşfedilmiş. Ahh! Belki de tek sorun gezegenin büyüklüğü değildir. Yaratık ansiklopedisinde bile bahsedilmeyen birçok canlının olduğu yazılıydı. Ayrıca çoğu insan imparator sınıfındaki canlılara da karşı gelemez. Belki de imparator sınıfındaki canlıların varlığından haberdar olduğumuz halde göremememizin nedeni çok güçsüz ve keşfedilmemiş bölgelerde olmasından kaynaklanıyordu. Bu yüzden de bir efsane olarak kabul edilmeye başlamıştır.

"Bu nasıl basit olur!?"

İmparatorun çığlığı oturduğum yerde sıçramamı sağlamıştı. Ne vardı da bu kadar bağırıyordu?

"Sakin ol. Orion şuanda güvende ve olan herneyse Orion'a zarar vermiyor."

Martha kapıya doğru yönelerek odadan çıktı. Birkaç saniye sonra içeri girdiğinde üzerinde daha önceki yediğimden daha güzel kokan bir ziyafetle birlikte servis aracını itiyordu.
Bir yemeklere bir de önümdeki küçük masaya bakarken içimi bir korku kapladı. Ya benim küçücük masamın üzerine yemeklerin hepsi sığmazsa!?

Martha sonunda masaya gelerek yemekleri servis etti. Fakat neden 3 farklı porsiyon vardı. En önemlisi de önümde niye bu kadar az yemek vardı. Hani benim çorbam!?

💕💕💕💕💕💕💕

Bu bölümü yazarken kesinlikle yemek kokusu almıyorum asjjdjd

Neredeyse farkında olmadan bir spoi verecedim 😅😅

Olaylar biraz karışık gibi. Bu dünya enerjisi ve elementlerdeki bilinçler konusunda ne düşünüyorsunuz?

🤯🤯

Evet şu bölüm sıklığı konusuna geleyim hemen. Uzun bir süre düşünmenin ardından bölümleri 2 haftada bir pazarları atmaya karar verdim. Minimum 1 bölüm. Maximum olur mu bilemiyorum. Sonuçta yazarınız kadar tembel bir insan yoktur.👉👈👉👈

Yb bu hafta değil gelecek hafta pazar günü gelecektir. ¯\_༼ ಥ ‿ ಥ ༽_/¯

Ehh, o zaman bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle,

Hadi sağlıcakla..♥╣[-_-]╠♥(~￣³￣)~