...
1 saat sonra.
GROW!!
Piti'nin standart saldırıları yerini daha acımasız ve daha da saldırgan saldırılara bırakmıştı.
Karanlık toplarının kör noktalarına yerleştirilen sayısız karanlık-su mızrağı delmeye hazır bir şekilde bekliyordu. Çekişmeli bir dövüşün ardından gelen yorgunluk durumunda ilk atağı yapan savaşı kazanırdı.
Beklenildiği üzere üst düzey bir hükümdar kendisinden düşük seviyedeki canlılardan daha zeki ve taktikseldi. Protor canavarının yorgunluktan küçük bir dikkat eksikliği anında Piti bunu akıllıca kullanarak mızrakları hızla fırlatmıştı.
SWİSH!
Mızrakların havayı delerken çıkardığı sesler Protor canavarına uyarı sinyali olarak işlev görüyordu.
RAOR!!
Acıyla uluyan Protor canavarına karşı biraz sempati hissetmekten kendimi alıkoyamadım. Protor canavarına saplanan karanlık-su mızraklarından biri tam kıçına isabet etmişti. Bu gerçekten de çok acıtmış olmalı. Onun haricinde iki mızrak daha saplanmış ve Protor canavarını olduğu yere çivilenmesine neden olmuştu. Bu halde değil savaşı kazanmak çok yakında hayatını kaybetmiş olurdu.
Dünyanın en insaflı hükümdarları arasında yer edinmeye hak kazanan Piti, Protor canavarının daha fazla acı çekmesine izin vermeyerek üç element mızrağı daha yolladı. Ne şans ki biri yine Protor canavarının kalçasına gelerek onun son bir kez ulumasına neden olmuştu.
GROW!!!
Mızraklarla yere çivilenen Protor canavarının yere düşme gibi bir imkanı yoktu. Zaten son mızrağın da saplanmasıyla orada can vermişti. Düşen kafasından bu sonuca varmıştım.
Orjinal boyutunda savaşan Piti, Protor canavarıyla yan yana geldiğinde hala oldukça ufak görünüyordu. Nerdeyse benle denk yüksekliğe sahip Piti'nin yavru tavşan boyutuyla aradaki fark oldukça absürttü.
Tehlike geçmiş olmasına rağmen Violet hala kalkanını kaldırmadan olduğu yerde duruyordu. Martha insiyatif alarak öne çıkıp kalkandan ayrıldı.
Ölü bir şekilde hala mızraklarda asılı duran Protor canavarının çekirdeğini vücudundan ayırıp ardından ikisini de bir uzay çantasının içine tıkıştırarak geri döndü.
Protor canavarının ortadan kaldırılmasıyla birlikte Violet de kalkanını yok etti. Belirlediğimiz yöne doğru adım atacağım sırada ayağımın altında hissettiğim şey yüzünden kayarak düştüm. Düşerken vücudumu dengelemek için elimi geri attığım sırada keşke bunu yapmasaydım dedim. Elimin altında toprağa gömülü bir şekilde yatan girintili çıkıntılı bir taş battı. Avuç içimde bir çok küçük büyük kesikten kan gelirken Martha'nın abartmamasını umarak anlık olarak hissettiğim keskin acıya katlandım.
Yüzüm ifadesizken hala yerde oturuyor ve elime bakıyordum. Diğer elimi kaldırıp ışık elementi ile şifa uygulayacağım sırada elimi başka bir el tuttu. Tutan kişi benim gibi küçük ellere sahip olan Violet'ti. Ben daha ne yapıyorsun diyemeden elimdeki kanı yalayarak temizlemişti.
"Violet!?"
Ben adı söyler söylemez bir ışık halesi ortaya çıktı ve ardından kayboldu.
Ben, "..."
Martha, "..."
Piti, "..."
Evren, "..."
Pekala sondaki biraz saçma oldu. Dur bir düşününce hiçte saçma değil! Dünyayı geçtim Evren için bile şok edici bir durum bu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çılgın Prenses
FantasyTanıtım; Sessiz, sakin ve işsiz olan Orion Black' in haftalar boyu evde kalarak düzensiz beslenmesi ve günlerce uykusuz kalması sonucu 26 yıllık hayatı kitap okurken ölmesiyle sonuçlanmıştı. Ancak ölüm onun için bir son olmamıştı. Şimdi ise tanrını...