1 Yıl

2.8K 193 199
                                    


Jack, ikiz prenslerin annesinin intihar etmesine her ne kadar şaşırmış da olsa, bir bakıma anlıyordu intiharının nedini. 

 
Adamlarından bu önemli haberi alan Jack, konunun üzerinde fazla durmayarak antik macun için gerekli malzemelerin tamamlanıp tamamlanmadığını sordu.   

"İmparatorluğumuzun güneyinde yaşayan Lav canavarının çekirdeğini ne kadar adamla gidersek gidelim bir türlü alamadık. Bu yüzden imparator bizzat giderek canavarı öldürüp çekirdeği aldı ve geldi. Bunun dışında sizin getirecekleriniz hariç tüm malzemeler tamamlandı." 
  

Işte bu haber çok iyiydi. Biran önce macun yapımına başlamak istese de bunu nasıl yapacağını  bilmediği için ilk olarak adamalarına diğer malzemeleri ona getirmeleri için talimat verdi. Daha sonra macunun yapımını bilen tek kişi, yani Karasu Tavşanı Pitinin yanına gitmek üzere Orion'un odasına doğru ilerlemeye başladı.  
 

VOŞŞŞŞ!   
   

Gölgelerden gelen ani hareket karşısında Jack'in omzunda uyuklayan Lie bir anda gözlerini açtı ve gölgelerdeki yabancıya doğru bir kanat darbesi gönderdi.
 

Daha gölgelerden tam çıkmamış olan yabancı bu darbe karşısında gölge formundan çıkarak gerilemişti.
Tüm bunlar yaşanırken Jack'in eli havada, olup bitenlere karşı bakakalmıştı.
Lie gerçekten de mükemmel bir ortaktı. Kendisinden o kadar güçsüz olmasına rağmen daha hızlı davranmıştı. 

Gölgenin, formundan çıkmasıyla birlikte de kimin gelmiş olduğu belli olmuştu. 

Gelen kişi imparator Adrian'dı.  
    

Jack, imparatorun neden geldiğini biliyordu ama yeryüzü alemi 1 seviye yeni yakın girmiş olan Lie'nin bir kanat darbesiyle bu şekilde gerilemesi gerçekten de çok şaşırtmıştı.
Çünkü imparator yeryüzü alemi 3. seviyededeki Lav canavarını öldürerek çekirdeğini almıştı. İmparator her ne kadar yeryüzü alemi 4. seviyesinde olsa da Lav canavarını öldürmek o kadar da basit değildi. Komutan sınıfının zirvesini geçerek bir sahte hükümdar olan Lav canavarı kalın derileri ve olağanüstü güçleriyle bilinmekteydi. Buna rağmen Lie'nin tek bir kanat darbesiyle gerilemişti.  

Bu durum her ne kadar şaşırtıcıymış gibi görünse de aslında böyle olaması çok normaldi. 
Bunun nedeni ise hem Lie'nin mutasyonunun olağanüstü olmasından hemde vahşi canavarların insanlardan daha güçlü olması bunun en büyük sebeplerindendi.    

Jack de baştaki şaşkınlığının çok saçma olduğunun farkındalıyla durumu hiç bozuntuya vermeyerek Orion'un odasına doğru ilerlemeye devam etti.  

İmparator da böyle bir durum karşısında, inançsız bir şekilde, Jack'in omzundaki küçük şeytana baka kalmıştı.     

Jack'in hareketlendiğini gören imparator da bu konuyu daha sonraya bırakmaya karar vererek hemen Jack'e yetişerek konuşmaya başladı.

 
"Sör Jack, siz gideli 12 gün oldu. Bu zamanda tüm malzemeleri toparlayabildiniz mi?"    

(Y.n: Kitabın adını acaba 'Orion'un Köleleri' mi yapsam ne yapsam bilemedim yaa..😅😂😂)               
   

"Evet. Bazı talihsizlikler olsada, şansım yaver gitti de toplayabildim hepsini." 
 

"Anlıyorum. Erken gelmeniz sevindirici."    

"Hm, öyle. Kapıyı açın."    

Orion'un odasının önüne varmış olan ikili hizmetçilerin kapıyı açmasıyla odaya giriş yapmışlardı.  

Çılgın PrensesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin