Çılgın Prenses

Elementler

Bir süre kapıya boş bir şekilde baktım. Piti ise kendi yemeğini bitirmiş bir şekilde omzuma sıçrayıp gerindikten sonra kıvrılıp yatmaya başladı.

Herkes kendi derdindeydi tabi. Bak aklıma yine o süt anne geldi. Cadaloz kadın nasıl yapıyorsa her gece başka bir balodaydı. Bu kadının kendi çocuğu yok muydu? Nasıl benim süt annem olmuştu?
Düşündükçe hayret etmekten kendimi alamadım.

Bir yaz sabahı avsvs
Şaka şaka 6 aylık olduktan sonra sıvı besinlerin yanına birde katı gıdalar eklenmeye başlamıştı. Böylece bir ay sonra dişlerimin çıkmaya başladığını fark ederek o süt anneyi reddetmeye başladım. Tabi Martha tarafından tepki çoktu. Bu yüzden anca 2 ay sonra huzura kavuşabilmiştim. En önemlisiyse artık aç kalmıyordum. O kadına ne olduğu da pekte umrumda değildi. Muhtemelen aksiyonlu gece hayatına hiç aksatmadan devam etmişti.

İmparatorluktaki o kadar prensesin ardından 41. prenses çokta önemli biri değildi sonuçta.

Daha fazla düşünmeyi bir kenara bırakıp masadan ve oturduğum sandalyeden destek alarak ayağa kalkmaya çalıştım.
Martha'nın dediği gibi uzun süredir kullanmadığım bacaklarım biraz hissiz, fazlasıyla da halsizdi.
Zor zoruna ayaklarımın üzerinde durmaya çalıştım. Fakat bu boşa bir çabaydı. Şu anki durum bir kaç yıl önceki ilk adımımı atma girişimlerime benziyordu. Bacaklarımın sürekli titremesi ve kollarımdaki gücün yavaşça azalması, içimde bir ihanete uğramışlık hissi yaratmıştı.

Martha'dan başka kimseyi de çağıramayacağım gerçeği ise beni bunaltmaya yetmişti.
Bu durumda sandalyeye oturma çabam bile hüsranla sonuçlanmıştı.
Tek yapabileceğim Martha'nın biran önce gelmesi için dua etmekti sanırım.

_____________

Prensesin isteklerine karşı birşey demeden ayrılan Martha, kapının dışında beklemekte olan hizmetçilere servis aracını iterek prensesin isteklerini hazırlamaları üzerine talimatlar verdi.

Hizmetçiler, Martha'nın bakışları karşısında her an sönecek bir mum gibi titreyerek emirleri yerine getirmek üzere hızla ayrıldılar.

Martha ise hızlı olmaya gayret ederek prensesin odasının sağ tafinda kalan odasına yöneldi.
Prensesin uyanması ve diğer değişkenleri biran önce ustasına bildirmesi gerekiyordu. Tabi bunu bildirmekte Jack Kordionla yarışmazdı fakat prenses için fazlasıyla endişeliydi.

O katı ve duygusuz imparatora hiç güveniyordu. Prensesin durumunu konseydekiler öğrenecek olursa olacakları engellemek için imparatorluğu haritadan silmeleri bile gerekebilirdi.

Düşünmek için fazla zaman yoktu. Prenses odada tek başına bırakılmamalıydı. Her an biri odaya girebilir ve durumunu öğrenebilirdi. Bu yüzden birinin gelip gelmemesine karşı çevreye duyularını her zamankinden daha odaklı açarak hızla prensesin durumu özetleyerek yazmaya başladı.

(Y.n: Mektup yazma becerim sıfır (╥﹏╥))

- Prensesin sağlıklı bir şekilde uyandığını ustama bildiririm. Aynı zamanda Karasu Tavşanı Piti de hala yanında. Fakat uyanırken prensesin saçları gümüş bir beyaza döndü. Bunun dışında gözleri İmparatorluğun ve halkın lanet ve uğursuzluk getireceği inanılan kızıl renge sahip oldu.

İmparator durumla ilgili herhangi birşey söylemedi.
Tavrından durumu saklayacağını düşünüyorum. Ancak bu uzun vadede bir işe yaramaz.

Prensesin tavırlarından gözlerinin ne anlama geldiğini bildiği de anlaşılıyor. Ancak ne düşündüğünü dair en ufak bir fikrim bulunmamakla beraber bu olgun tavırları beni endişelendirmekte.