Çılgın Prenses

Karasu

Ölçüm kristali parlak ışıklar yayarak üst tarafında bilgilerim uçuşan yazılar çıktı.
  

İsim   
Orion Dela Venterosa  

Sınıf    
Büyücü 1. Seviye Temel Kaynak Alemi  
Çağırıcı 1. Seviye Temel Kaynak Alemi 
 
Element      
Işık  
Karanlık
Ateş 
Yıldırım       

Yatkınlık         
Ölçülemiyor
 
Potansiyel         
Ölçülemiyor     
 
Yan Sınıf
Yok

Ünvan
Prenses
   

           

Hm. Bu ölçülemiyor iyi bir şey sanırım. Ayrıca güçsüz bir çağırıcı olursam da büyücülüğe yoğunlaşırken çağırıcılığı da eğlencesine kullanabilirim. Vah! Bu gerçekten de çok iyi. Bir sürü de havalı elementim var zaten. Bana zorbalık yapmaya çalışan olursa da götünü ateşe vererek ondan kurtulurum.

Kekeke kekkekeke (Kötü gülüşü 😂)

Huh. Bu da bittiğine göre ustam gelene kadar kütüphaneye gidip biraz büyü ve çağırıcılık öğrenebilirim.

---------------------------------

Kütüphaneye girer girmez bir yardımcının paçasına asıldım. Neden çünkü ben hala küçücüğüm ve her an biri üzerime basabilir.

"Pşştt. Evet sen. Aşağıdayım."
Bu da bir garip paçasından tutunuyorum hala beni anca fark ediyor.

"Ahh. Buyrun prenses. Sizi görmediğim için kusura bakmayın."

"Tamam tamam. Önemli değil. Bana çağırıcılık ve büyücülükle ilgili temel kitapları getir."

"Siz şurada biraz bekleyin hemen getiriyorum prenses."

Kütüphane yardımcısının gösterdiği koltuğa oturarak 'tamam' anlamında başımı salladım.

Biraz beklemenin ardından yardımcı 4 kitapla geri döndü.

"Buyrun prenses. Istedikleriniz."

"Tamam. Işine dönebilirsin artık."

Baş selamı vererek giden hizmetliyi daha fazla önemsemeyerek önümdeki kitaplara odaklandım. Ilk çağırıcılığa bakmak istediğim için 'Çağırıcılığa Giriş' adlı kitabı eline alarak okumaya başladım. Fazla uzun olmayan bu kitap beni biraz bilgilendirmişti. Hemen diğer 'Çağırıcılık' adlı kitabı alarak onu da hızla okudum.

'Hm. Anlıyorum. Demek bu şekilde oluyor.' Diğer kitabı da bitirince çağırılığı resmen kavramıştım. Hemen kitapta anlatıldığı gibi manama odaklanarak kısık bir sesle 'Venttus Rielyum' dedim. Bu kelimeler her çağırıcı için bilinmesi gereken zorunlu bir büyüydü.

Karşımda açılan beyaz ışıktan oluşmuş kapıya hayranlıkla baktım. Çağrıma cevap veren canlı buradan çıkacaktı.

Fazla beklememe gerek kalmadan içerisinden siyah pofuduk bir tavşan çıktı. Biraz şaşırmanın yanında çağırıcılığa yeteneğimin olmadığını kabul etmek zorunda kaldım. Ayrıca tüm bu çağırma manamın neredeyse hepsini götürmüştü.

Neyseki yeteneksizliğime fazla takılmadan pofuduk tavşanla bir anlaşma yaptık.

"Bundan sonra sana 'Piti' diyeceğim. Tamam mı?"