İST. B/18

3.1K 185 3
                                    

@ilkesezerr Mis

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

@ilkesezerr Mis.

Fotoğrafın yorumlarını herkese kapattım ve çantamı alıp evden çıktım.

Olaylı bir geceden sonra daha iyi plan yapabilmek için erkenden uyumuştum fakat yine erken uyanamamıştım ve artık beni okula erken götürme işini üstlenen Yiğit kapının zilini yüz kere çalınca uyanmıştım.

Nefret ediyordum okul başlığı altında yapılan her şeyden.

Okul için yürüdüğümüz yol dahil.

Apartman kapısından çıktığımda duvara yaslanan yiğit beni görünce hareket etmeden bekledi.

Beklerken beni süzmeyi de ihmal etmemişti elbette.

Ah bebeğim, daha az üşengeç olsaydım sabahları sana güzel görünmek için süslenebilirdim fakat şuan beni uyandırdığın için bile kafanı koparmak isterken görünüşüm düşündüğüm son şeydi.

Yanına ulaştığımda telefonunun ekranını yüzüme tuttu.

Ekranda biraz önce paylaştığım resimle bakışdıktan sonra yüzüne bakıp sorgularcasına kafamı salladım.

Sabah sabah bulmaca çözecek kafada değildim.

"Şuan karşımda duran kız ve ekrandaki kız aynı kişi mi?"

Gözlerimi kısıp yüzüne baktım.

Küfür etme işini gözlerime devretmiştim bir kaç saatlik.

Telefonu kapatıp cebine koydu ve yürümeye başladı.

"Ayakların çalışsın."

O önden yürürken arkamı döndüm ve apartman kapısındaki yansımama baktım.

Gözlerimin altı hafif mor halkalar halindeydi ve dudaklarım susuzluktan kurulmuştu. Saçlarımı hiç saymıyorum.  Kalkar kalkmaz özensizce taramıştım ve tepemden bağlanmıştım.

Gerçekten felaket görünüyordum.

Sabahları kendime bakmayı geç yanımda Yiğit uyansa ona bile bakmazdım.

"Neyse" deyip arkamı döndüm ve Yiğit'in arkasından yürüdüm.

"Uykum açılınca yaparız bir şeyler."

Yiğit'e göre normal bana göre hayvan adımlarıyla yürüyorduk ve nefes nefese kalmıştım.

Hay böyle işe!

Her gün laf yemeye razıyım. Gözünü seveyim geç kalmanın.

Kolumdaki saate baktığımda yirmi dakika vardı zile ve okula neredeyse gelmiştik.

Ulan ben normalde bu saatte uyanıyordum.

"Yiğit saatin mi yanlış senin? "

Önce yüzüme baktı sonra kolundaki saate.

"Hayır."

"Kafan mı iyi yavrum? Daha yirmi dakika var zile"

Biraz yavaşlayıp yanına ulaşmamı bekledi.

"Seni uyandıracağımı da hesap ederek erken çıktım evden. Tahminimden erken kalktın." Dedi.

Yürüymeyi kestiğimde o da durup bana döndü.

"Ayı mıyım ben? Neden uyanamayayım."

Yanıma gelip elimi tuttu ve yürümeye başladı.

Elimi tuttu.

Elimi.

Bir ellerimize bir de yüzüne baktım arkadan görebildiğim kadarıyla.

Keşke susturmak için de öpse.

Şuan kafamın güzel olduğuna yemin edebilirdim.

Kalıbımı basabilirdim.

Leyla leyla arkasından bakarken bir anda durunca sırtına çarptım.

Höst camış.

Kafasını bana çevirdiğinde gözlerinde gördüğüm hinle kaşlarımı çattım.

Tuzağa düştün ilke!



Kitap hakkında yorumlarınızı yazar mısınız? Ders çalışmaya kaçıyorum öpüldünüz ♥

İstanbul Beyefendisi /Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin