@azraakınadabakın: Baksana talihe mal verip kimine seni vermiş benim gibi birineee
@azraakınadabakın: Yandı yandı içim yandı içti aşkı kanmadıı
@azraakınadabakın: Kalbimin istediğini almak nasip olmadı
@azraakınadabakın: Değil tabii ki.
@azraakınadabakın: Eninde sonunda benim olacaksın çocuk.
@azraakınadabakın: Helalim benim ♡
Telefonu kot ceketimin cebine attım ve aynada uyuduğum için dağılan saçlarımı düzelttim.
Son birkaç gün ne çektiğimi bir ben biliyordum bir de Allah.
Zilin çalmasına yarım saat kala uyanan, saçını bile bir kez olsun taramayan, zile on dakika kala evden çıkan ben bir saat erken kalkıp saçlarımı yapıyordum süslenip püslenip hazırlanıyordum ve çevirmek bir yana dolaba dahi kaldırmadığım formalarımı her sabah ütülüyordum.
Bunların hesabını günü geldiğinde ödetecektim Yiğit paşaya.
Yiğit ise yine her sabah beni almaya geliyordu fakat yine onu bekleterek iniyordum yanına.
Bu kadarcığına da hakkım var canım!
Bu halime biraz şaşırsa da hiç bir tepki vermemişti ve bu duruma hiç şaşırmamıştım.
Verse şaşardım zaten.
Tavırlarında ise yine değişen bir şey olmamıştı. Mesafemiz hep vardı fakat çok bariz ortadaydı ki eski 'arkadaş' mesafesini de aşmıştık.
En azından eskiden her fırsatta imalı bakıp köşeye sıkıştırmaya çalışmıyordu.
İki sene boyunca meydanı boş bulduğum için kendi halime yayılmışken onun bu halleri beni biraz afallatsa da ben de toparlanmıştım ve cephede yerimi almıştım.
Kalkanım ise her zaman ki gibi salağa yatmaktı.
Sözde hiçbir şey yoktu.
İmalı baktığında anlamıyor gibi yapıp ne olduğunu soruyordum. Yine ders çalışıyorduk ve yine eski 'arkadaş' mesafemizi koruyor gibi yapıyordum fakat yılların savaşçısı olarak hiçbir fırsatı kaçırmıyordum.
Sınıfa girdiğimde gözlerinin üzerimde olduğunu bildiğim için direk ona bakmak yerine önce sınıfta gezdirdim gözlerimi ve duvar kenarındaki en arka sırada oturmuş metede biraz daha fazla oyalandım.
Hiçbir şey yokmuş gibi ona döndüğümde gözlerini kısmış mete'ye bakıyordu.
Ah benim bebeğim.
Böyle böyle yola geleceksin.
"Başım nasıl ağrıyor." Diye söylenerek yanından geçtim. Meteden daha yeni ayırdı gözlerini ve bana döndü.
"Neden?"
Uzaktan gelen sesiyle gülümsemek istesem de kendimi durdurdum.
İlke: 1 / Yiğit: 0
Kollarımı sırada birleştirip üzerine yatarken omuzlarımı silktim ve dudaklarımı büzdüm.
Gözleri birkaç saniye dudaklarıma kaydı. "Uyu istersen."
Başımı olumlu anlamda salladım ve telefonumu sıranın üzerine bırakıp gözlerimi yumdum.
Omuzlarımın üzerine bıraktığı ceketiyle gülümseyip gözlerimi açmıştım ki burnumun dibinde olması neye uğradığımı şaşırttı.
Titreyen ellerimi farkedilmemesi için kollarıma bastırırken burnuma küçük bir öpücük kondurdu.
"İyi uykular."
Zar zor gülümseyebildiğimde yarım bir gülümsemeyle önüne döndü.
İlke: 1 / Yiğit: 1000
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstanbul Beyefendisi /Yarı Texting
Humor@azraakınadabakın: Maşallah efendim gözler lens mi? 28.09.2018 @azraakınadabakın: Rabbim neden kullarının arasında ayrım yapıyorsun. Bu güzel kulunu yaratırken benim günahım neydi? 29.09.2018 @azraakınadabakın: Merhabalar efendim tanışabilir miyiz...