Bölüm ¹¹

1.2K 134 48
                                    

-ALANIS-

Benim seçtiğim The Queen's Gambit'i izliyorduk. Five her seferinde konuşmasaydı daha iyi olabilirdi belki de.

Five: Atı G3'e getirirsen oyun biter. Aferin Beth. (Beth: The Queen's Gambit dizisindeki ana karakter.)

Five: Piyon A5'e gider mi? Gerçek misin sen?

Five: Vezir gidecek. D6'ya sür veziri. D6'ya.

Five: Hadi ama fil F5'e gidecek işte.

Five: Beth ne güzel oynuyor, aynı onun gibi oyna.

Diego: Bir sus Five. Bir sus.

Luther: Tamam Five abi. Tek zeki sensin ama sus.

Vanya: Bitti zaten dizi. Artık uyuyalım. Yarın erken kalkmamız lazım.

Gerçekten çok yorulmuştum.

Alanis: Hepinize iyi geceler.

Hepsinden "iyi geceler." cevapları gelince odama çıktım ve üstümü değiştirdim. Yatağıma uzanırken Five ile dans etmemizi düşünüyordum. Belki de... Belki de benden rahatsız olmuyordur.

-SABAH-

Akşam kurduğum alarm sayesinde erken kalkmayı başardım. Lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım. Üstümü değiştirip odadan çıktım.

Tek gitmek istemediğimden Vanya'nın odasına gittim. Kapıyı tıklatıp konuştum.

Alanis: Uyandın mı Vanya?

Vanya: Evet uyandım Alanis. Sen aşağıya in, ben üstümü değiştirip geliyorum.

Alanis: Tamam.

Merdivenlerden inmeye başladım. Vanya ve ben haricindeki herkes masaya oturmuş, bekliyorlardı. Ben de masaya oturup beklemeye başladım. Vanya da yanıma gelip oturunca tamamdık. Merdivenlerden Reginald inince ayağa kalktık. Reginald masanın başına geçti.

Reginald: Oturun!

Yemeğimizi yemeye başladık. Doyduğumdan emin olunca kalkıp dişlerimi fırçaladım ve diğerlerini beklemeye başladım. Herkes yemeğini bitirince hep beraber bahçeye çıktık.

Five: İlk hangi güçle başlamak istersin Alanis?

Kararsız kaldım. Hepsi çok güzel güçlere sahipti. Kafamda şimdilik bir kaç tanesini seçtim.

Alanis: Luther, Allison ve Five'ın güçlerini öğrenmek istiyorum şimdilik.

Luther: *gülerek* Peki ufaklık. Bakalım marifetlerin nelermiş?

Ufaklığı ona gösterecektim. Aynı yaştayız ama ufaklık oluyorum. Kafama takmamaya çalıştım. Luther bahçeden çıktı. Bir kaç dakika sonra elinde kamyon ile geldi. Sanki elma almış gibi söylüyorum artık.

Luther: Bakalım bunu kaldırabilecek misin?

Ucundan tutup kaldırmaya çalıştım. Bir milim bile kıpırdamamıştı.

Luther: Ortadan tutman gerekiyor. Bu sayede dengeyi sağlamış olursun.

Dediği gibi yaptım. Kaldırmıştım. Hem de sadece tek elimle. Vay canına.

Allison: Sıra benim gücümde o zaman. İlk geldiğin gün zaten karşı koyabilmiştin. Şimdi ise herhangi birine bir şey yaptır. İstediğini söylemeden önce "Bir söylenti duydum." de.

Luther'dan intikamımı alma vaktiydi. Ne demişler intikam soğuk yenen bir yemektir.

Alanis: Bir söylenti duydum Luther, bana ufaklık dediğin için benden özür diliyormuşsun.

Luther: Özür dilerim Alanis. Özür dilerim Alanis. Özür dilerim Alanis. Özür dilerim Alanis.

Herkes kahkaha atmaya başladı.

Alanis: Tamam -hahahahaha- tamam bu kadar yeter.

Sıra Five'in gücündeydi.

Five: *alayla* Şimdi sıra bizde küçük hanım. Marifetini göster. Tabii varsa.

Bir ufaklık bir küçük hanım. Hayır yani ne oluyor!? Marifetim varsa göstermiş miş. Peh, benim on parmağımda on marifet.

Ellerimi sıktım, gözlerimi kapattım ve kendimi Five'ın sırtında olduğumu hayal ettim. Gözlerimi açtığımda başarmıştım.

Five: Yanlış adres Alanis! İN ÇABUK SIRTIMDAN!

Alanis: Bana küçük hanım demeden önce düşünecektin onu.

Five: Peki sen bilirsin.

Five bir anda ışınlandı ve ben de boşluğa düştüm. Herkes kahkaha atmaya başladı.

Alanis: Ahhh. Sana hiçbir şey demiyorum Five.

Online Muah ♥️

Kemanlardan Çıkan Gerçek | TUAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin