Bölüm ²³

879 108 117
                                    

goddesses-team için <3.

-YAZAR-

Bir haftadır Reginald ortalarda yoktu. Akademidekilerden özellikle Luther, çok endişeleniyordu.

Bu sırada Pogo, onlara görevlerini veriyor, onlarla beraber yemeklere oturuyordu. Herkes mutlu gibiydi. Five hariç.

Kıyamet olayını kimseye söylememişti. Kıyametin Vanya tarafından getirileceğini biliyordu ama eli kolu bağlıydı.

Vanya sakin kalırsa kıyamet olmazdı belki. O kadar curcunaya gerek kalmazdı.

Five, olasılıklara dayanarak çözemezdi bu işi. Artık birine danışmayı istiyordu. Karar verdi. Kütüphaneden ilk giren kişiye anlatacaktı. 

Koridorun sonunda Klaus göründü. Five "Umarım buraya gelmez." diye düşünürken Klaus kütüphaneyi es geçip ilerlemeye devam etti. Five derin bir 'oh' çekti.

Biraz daha beklerken yoruldu ve kafasını masaya koyup beklemeye başladı. Kütüphanenin kapısı aralandı. Çıkan gıcırtı sesiyle Five kafasını kaldırdı.

Gördüğü kişi Alicia'ydi. "En azından düzgün kararlar verebilir." dedi içinden.

Five: Şimdi Alicia, sana bir şey anlatmalıyım ama hiç konuşmadan beni dinlemeni istiyorum.

Alicia: *anlamaya çalışır bir şekilde* Tabii. Seni dinliyorum.

Five, Alicia'ya bütün olanları anlatır. Five birine söylediği için rahatlarken, Alicia karmakarışık fikirler içerisindeydi.

Five: Bir şeyler yapmamız lazım ama ne olduğunu bilmiyorum.

Alicia: *gergin bir şekilde* Senden içeri gitmeni ve hiçbir şey olmamış gibi davranmanı istiyorum. Hatta git ve bu günleri son günlerinmiş gibi yaşa. Ben çalışacağım.

Five: *tebessüm ederek* Gerçekten teşekkürler Alicia.

Alicia: *gülümseyerek* Rica ederim.

Five salona doğru yol alırken Alanis koltukta yatmış öylece tavanı izliyor, Klaus televizyona bakıyor, Diego ise bıçaklarıyla oynuyordu.

Five sessizce Alanis'in yanına gitti ve ona sarıldı. Alanis tebessüm ederek sarılmasına karşılık verdi ve koltukta yer açtı. Five da yanına uzanınca tavanı izlemeye devam ettiler.

Klaus bir anda telefona bakarak kahkaha atmaya başladı. Telefonu Diego'ya gösterince ilk önce Diego gülmemek için kendini sıktı ve kıpkırmızı oldu. Dayanamayıp o da kahkaha atmaya başladı.

Alanis ve Five onlara anlamaz bakışlar  atarken Klaus telefonu onlara çevirince onlar da Klaus ve Digeo kadar olmasa da küçük bir kahkaha attılar.

Alanis ve Five onlara anlamaz bakışlar  atarken Klaus telefonu onlara çevirince onlar da Klaus ve Digeo kadar olmasa da küçük bir kahkaha attılar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

L

inda: Ne bağırıyorsunuz be?  Uykumdan uyanırdınız beni! Ühühühü.

Herkes salondaydı artık. Alicia hariç. O etini dişine takmış, kıyamet ile ilgili küçük de olsun bir bilgi bulmaya çalışıyordu.

Five ciddiydi. Çünkü olacaklardan haberdardı. Ne yapacağını bilmiyordu fakat. Herkes uyuyunca Five, Alicia'nin yanına kütüphaneye gitti.

Sabaha kadar çalışmışlardı ama bir yolu yoktu. Vanya'yı sinirlendirmemeye çalışsalar bile yine kıyamet olacaktı. Tek çare... Bunu düşünmemeliydiler.

Kütüphanede uyumuşlardı. Alicia cam kenarındaki masanın üstünde uyurken Five ise kütüphanenin diğer ucunda sandalyeye yayılıp uyumuştu.

Sasha evi gezerken sıra kütüphaneye gelmişti. Gördüğü manzarayla şaşırsa da gidip onları uyandırdı ve kitapların arasında kayboldu.

Alicia ve Five ise mutfakta ayılmak ve çalışmalara devam etmek için kahve içiyorlardı.

Sasha: Ben bana biraz kitap önerebilir misin kütüphanede?

Ben: Maalesef Vanya'ya söz verdim, keman çalmasını dinleyeceğim. Ama.... *Alanis'i gördü.* Alanis'in kitap zevkine güveniyorum o sana yardım eder.

Sasha: Alanis! Hadi gel kütüphaneye gidelim.

Alanis: Tabii.

Alanis ve Sasha neler olacağını bilmeden kütüphaneye ilerlerken diğerleri günlük aktivitelerine devam ediyordu.

Sasha romantik kitapları gösterince, Alanis bilim kurgunun daha iyi olacağını savundu ve ona iki tane kitap verdi.

Kütüphanenin derinliklerine gittiklerinde Alanis en sevdiği kitabını görmüştü ama en üst raftaydı. Ona uzanmak için zıplarken üçüncü denemesinde eli kitaba çarptı ve kitapla beraber o raftaki her şey yere döküldü.

Alanis: Baksana, çok sakarım.

Sasha: Ben sana yardım ederim. Beraber toplarız.

Onlar toplarken Sasha bir dosyaya rastladı. Dosyanın üstünde büyük harflerle yazılan kelime ona değişik gelmişti.

Dosyayı Alanis'e uzattı ve beraber okumaya başladılar. Alanis bir hışımla dosyalarla beraber kütüphaneden çıkıp mutfağa girdi. Alicia ve Five ne olduğunu anlayamazken Alanis konuştu.

Alanis: Bunu niye sakladın?

Five anlamamazlıktan gelmeye başladı.

Five: Neyi?

Alanis: Bunu işte bunu. KIYAMETİ.

Merdivenlerden inen akademi üyeleri bu sözle beraber yerlerinde kalakalırken Vanya ve Ben ortalıklarda gözükmüyordu.

Five: Gerçekten anlatacaktım ama daha bir çözüm bile bulamamıştık.

Alanis: O yüzden sadece Alicia'ya anlattın! *derin bir nefes alır* Bakın kimseyi suçlamıyorum ama NİYE anlatmadın?

Five: Tedirgin olmanızı istemedim.

Alanis'in ağzından bir "Hah!" nidası döküldü.

Linda: Kıyamete sebep olan ne?

Alicia: Ne değil kim.

Luther: Nasıl yani?

Five: Kıyametin sebebi Vanya-

Pogo hızlıca ve telaşlı bir şekilde içeri girdi ve konuşmaya başladı.

Pogo: Kıyamet hakkında sonra konuşuruz Efendi Five. Ama şu an daha önemli bir şey var.

Dı rı rı rımmmm

Alanis çok tepki gösterdi diyenler veya az bile gösterdi diyenler?

Pogo ne söyleyecek?

Online Muah ♥️

Kemanlardan Çıkan Gerçek | TUAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin