Bölüm ¹⁴

1.2K 117 295
                                    

Reginald: İkinci göreviniz kardeşlerinizi bulmak.

Hepimiz: Ne?

Reginald: Sizinle aynı günde doğan 43 çocuk var biliyorsunuz. Bu kişilerden kurtulan çok az kişi var. Sizin dışınızda iki kişi daha buldum. Yarın onları almaya gideceksiniz.

Reginald: Şimdi çıkabilirsiniz.

Hepimiz kapıya doğru yönelmiştik ki birden bana seslendi.

Reginald: Number 8 sen kal.

Allison ve Vanya'ya üzgün bakışlar atıp masanın önünde duran döner sandalyeye oturdum. Reginald hala defterine notlar alırken ben de dönüyordum sandalyede.

Reginald: Sabah yaptığın rezilliği unuttum sanma. Ceza alacaksın.

Unuttuğunu sanmıştım. Cezamı beklerken nefesimi tuttum.

Reginald: Yara aldığın için cezanı biraz hafiflettim. Cezanı birazdan yemekte görürsün.

Kapıyı açıp çıktım. Bir yandan yeni kardeşlerimizi merak ediyorken diğer yandan cezanın ne olduğunu düşünüyordum.

Five: Alanis. Ben Allison'ı kurtarmaya giderken benim yerime ışınlanmış olmalı. Ama amacı Allison'a gitmekti. Demek ki o zaman benim hakkımda bir şey düşünüyordu.

Alanis: Öyle olmalı.

Diğerlerine selam verip masaya oturdum. Daha sonra Reginald geldi.

Reginald: Oturun!

Herkesin yemeği gelmişti ama benimkisi hala gelmemişti. Reginald'a dönünce onun da bana baktığını gördüm.

Reginald: Senin yemeğin özel. Birazdan gelir.

Cezam. Acaba bu yemek cezam mıydı? Çünkü Reginald'in bana özel bir yemek ısmarlayacağından emin değilim.

Gözlerimi sıkıca kapattım. Sanki gözlerim açıkken daha kötü olacakmış gibi. Birinin bana dokunmasıyla arkama döndüm. Grace gülerek bana bakıyordu ve önümü işaret ediyordu. Gördüğüm şeyi yememek için ölü taklidi yapabilir miydim?

Alanis: Ha-hayır. B-ben bunu yiye-mem.

Reginald: Sus ve ye!

Klaus: Abartma koca adam. Şu kadarcık kız *Baş parmağı ile işaret parmağını birbirine yaklaştırır.* bunu yememeli. 

Reginald: Sen sus Number 4.

Zorla bir parça aldım büyük ihtimalle Reginald da olmayan şeyden.

Beyinden.

Vanya bunu daha önce yaşamış gibi benden bakışlarını kaçırıyordu. Çiğnediğim gibi geri çıkarmak için lavaboya koştum. Yediklerimi çıkarırken saçlarım önüne doğru geliyordu. 

Biri yanıma geldi ve saçlarımı tuttu. Diğer biri de bana havlu uzattı. Üstümü silkerek ayağa kalktım ve arkamı döndüm. Vanya ve Five bana endişeli gözlerle bakıyordu.

Alanis: Teşekkürler. Ben iyiyim. Gerçekten.

Five: Ben seni odana ışınlayayım. Biraz dinlen.

Başımla onay verince elimi tuttu ve yukarı ışınladı.

Five: Bugün biraz uyu. Yarın yeni birilerini almaya gideceğiz. Hem belki tatil yapmış oluruz.

Five odadan çıkınca masanın üstündeki telefonumu aldım ve ezbere bildiğim numaraya bastım.

Alanis: Alo, anne! Nasılsın?

Kemanlardan Çıkan Gerçek | TUAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin