Bölüm ³⁹

212 24 30
                                    

Allison: Amacın ne ruh hastası!?

Ses: Ah, sadece bazı gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyorum. Siz günahlarınızı verin, benim de sizinle işim bitsin.

Linda: Günahlarımızı değil canımızı istiyorsun salak herif!

Diego: Çıkacak delik yok mu bu s*ktiğimin odasında!

Luther: Korku evi fikri Linda'dan çıkmadı mı? Ya o iş birliği yapıyorsa bu sesle?

Linda: Ya bir kapa çeneni-

Ses: İş birliği yapan kişinin Linda değil de sen olduğunu düşünüyorum Luther, haksız mıyım?

Herkes Luther'a şüpheli bakışlarla bakarken içten içe kimsenin birbirine güveni kalmamıştı ki haklılardı da.

Klaus: Luther aynı tuvalete s*çtık be kardeşim, beklemezdim senden.

Luther: Delirdiniz herhalde, ben kimle iş birliği yapabilirim ki? Hiç tanımadığım sadece sesini duyduğumuz çocukla mı?

Allison: Tamam daha üstüne gitmeyin, birbirimize düşürmeye çalışıyor belli ki.

Bunları söylerken sesin geldiği tarafa da bir bakış atmayı unutmamıştı. Aklına gelen fikirle herkesi bir kenara topladı Allison. Özellikle ses duymasın diye fısıltıyla konuşup, fikrini açıklıyordu.

Luther: Ne yani, o ses gelen cihazı ve kamerayı söksem çıkabilir miyiz?

Alanis: Hem bizi duyamaz, hem de göremez. İllaki ne olduğuna bakmak için buraya gelecektir.

Five: Neyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz.

Linda: Denemekten zarar gelmez, değil mi ama? Hepimizin teker teker ölmesini mi bekleyeceğiz?

Luther: Tamam, tamam yapacağım.

Five: Luther'ı öyle görürse odanın içine bir çeşit gaz salabilir. Kameranın görüşünü kısıtlamamız lazım.

Klaus: Benim hırkamı alabilirsiniz. Aman bir yerine zarar gelmesin.

Sadece Luther bulundukları yerde olan sandalyenin üstüne çıkınca tavana yetişebiliyordu. Klaus'un hırkasını hızlıca kameranın üstüne koydu ve derin bir nefes aldı.

Allison: Şimdi sakince ses cihazını sök.

Luther tüm gücüyle cihazı kendine çekmeye çalıştı fakat bu girişimi, vücuduna giren elektrik ile son buldu ve yere kapaklandı.

O acıyla inlerken Allison hemen baş ucuna koştu.

Ses: Vay Luther, baya şaşırdım. İş birliği konusunda mükemmelsin. Kardeşlerinle, Allisonla, babanla...

Alanis: Ne bu iş birliği ya? Sabahtan beri aynı şeyi ima ediyorsun. Söyle de kurtulalım.

Five: Luther'ın iş birliği yapacak kadar akıllı ve bir şeyler saklayabilecek kadar ağzı kapalı olduğunu düşünmüyordum doğrusu.

Ses: Luther en çok kimi sayar kime güvenir bilir misiniz sevgili kardeşleri?

Allison: Tabii bana-

Diego ise Allison'a ters bir bakış atarak cevapladı.

Diego: Babama.

Ses: Peki babanızın şu çatlak kadınla iş birliği yaptığını ve Luther'ın da bundan haberi olduğunu söylesem, inanır mısınız?

Hepsi Luther'a bakarken merak edilen soruyu Klaus sordu.

Klaus: Çatlak kadın da kim?

Alanis: Bir fikrim var ama umarım doğru değildir.

Five ile aralarında kısa bir bakışma geçti ve ses onların bu sorusuna açıklık getirdi.

Ses: Ta kendisi Alanisciğim. Handler her yerdedir, her yerde kulağı, her anlaşmada parmağı vardır.

Klaus: Yerin Handler'ı var arkadaş, her yerde karşımıza çıkıyor be.

Klaus kendi kendine konuşurken Luther hepsine arkasını dönmüş, duvar kenarına sinmişti.

Diego: Babama olan o büyük sevgisinin bizimkinden büyük olacağını biliyordum. Alın işte.

Allison: *gözleri dolu* Ben Luther'a inanıyorum, iftira atıyor bu. Yalan söylüyor değil mi Luther? Evet de ikna olayım, lütfen. Lütfen...

Luther'ın dönüp de hiçbir kelime etmemesi her şeyi açıklıyordu. Gerçekten de böyle bir şeyin içinde bulunmuştu ve belki bu saçma yere gelmeselerdi haberleri bile olmayacaktı.

Diego: Hayal kırıklığı yaşayanlar Luther'la beraber öbür tarafa gidebilir. Hiç yargılamam.

Linda: Kim bilir kimimizin üzerine kumar oynandı da sen sustun. O deli kadın bir işten kazancı olmadan hiçbir şey yapmaz.

Five: Evet şimdi açıkla bakalım lider, neymiş amaçları-

Allison: Lütfen susun, sadece bir dakikaya ihtiyacım var.

Alanis ve Klaus diğerlerini sakinleştirmeye başlamıştı. Sesin hiç konuşmaması ise şu an yaşananlara göz yumduğunu gösteriyordu.

Allison, hala içinde olan Luther'a olan inancının peşindeydi. Kaç yıldır beraberlerdi, ona kaç kere güvenmişti, beraber neler yapmışlardı? Hemen silemezdi ki onu.

Luther: All, doğru. Babamı sizden daha çok önemsiyorum, daha çok sayıyorum ama daha çok sevmiyorum. O bana hayatı bahşetti adeta.

Diğerlerine döndü ve yüksek sesle bağırmaya başladı.

Luther: Ve de hiçbiriniz benden bu anlaşmayı, iş birliğini öğrenemeyeceksiniz!! SONSUZA DEK ELVEDA!

Bir anda duvardan çarkların hareket etme sesi geldi ve bir boşluk açıldı. Boşluktan çıkan tabanca Luther'ın kafasını hedef aldı ve saniyeler içerisinde yerde kanlarla yatan bir ceset, fotoğrafın üstünde bir kırmızı çarpı daha vardı.

Yine böyle uzun bir ara verdiğim için üzgünüm gerçekten ama şartlar maalesef.

Finale çok az kaldıııı

Bölümü nasıl buldunuz? Akıcı gidiyordur umarım.

Online Muah ♥️

Kemanlardan Çıkan Gerçek | TUAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin