Bölüm ²¹

892 118 270
                                    

Kaç saattir buradaydık, bilmiyorum. Eğleniyor muydum? Fazlasıyla.

Klaus okçuluk merkezinde olduğumuzu unutmuş gibi herkesin yanına gidip giydikleri şeyleri eleştiriyordu.

Klaus: Pembe üstüne kırmızı mı? Iyyyy. Bizimle değilsın!

Kız: O moda bir kere!

Klaus: Modaymış. Onların modası geçti canım. Hiçbir şey de bilmiyorsun.

Alicia koşarak yanımız geldi.

Alicia: Hadi gidelim!

Alanis: Neden bu kadar mutlusun?

Klaus: Kesin o Danieldan dolayıdır. Götü de güzeldi. Ben onayladım.

Bir kahkaha patlattım.

Alicia: Klaus. Öyle bir şey yok. Okçuluk öğrendim hayallerimdeki gibi. Ona seviniyorum.

Klaus: Aynen aynen. Ben de Mona Lisa.

Alanis: Puhahahahahaha.

Alicia: Artık gidebilir miyiz?

Klaus&Alanis: Ta-mam.

Arabaya bindik yine fakat bu sefer önde ben vardım. Bir şarkı açmak için radyoya yöneldim. Şarkıyı duyduğum an gözlerim doldu.

I Will Always Love You

Klaus hemen öne uzanıp şarkıyı değiştirdi. Ona doğru gülümsedim. Akademiye yaklaştıkça içimi bir karamsarlık kapladı. Bir kaç saat önceki halimden eser yoktu.

Kapıyı Grace açtı. Salona girdiğimizde herkes oradaydı. Bizi gördüğü an Linda ve Sasha kalkıp bana sarıldı.

Sasha: Çok özür dilerim. Hep benim yüzünden. Beni korumak isterken oldu.

Alanis: Kendini suçlama, böyle olabileceğini kim bilebilirdi ki?

Gülümsedik birbirimize.

Linda: Neredeydiniz siz?

Alicia: Sadece biraz kafa dağıtmaya git-

Five bir anda yanıma ışınlandı. Ona anlamaz gözlerle bakarken kolumu tuttu ve bizi bir yere ışınladı.

Etrafıma baktığımda buranın ıssız bir apartmanın yanı olduğunu gördüm. Issız dedim çünkü ışıklar yanmıyordu. Ya da ben öyle sanıyordum.

Alanis: Ne oluyor?

Five sinirle güldü.

Five: Biz sabahtan beri sizi arayalım. Hanımefendi sonra "Ne oluyor?" desin.

Alanis: Ne alaka ya? Alicia'nın da dediği gibi kafa dağıttık ve geldik. Hem telefonla arasaydınız?

Five: Çok zekisin sen ya! Ben nasıl düşünemedim. Telefonlarınızı ALMAMIŞSINIZ Kİ!

Alanis: Bunun için kavga edecek değilim. Gidiyorum.

Gitmek üzereyken Five kolumdan tuttu.

Five: Hiçbir yere gitmiyorsun! Davranışlarına çeki düzen ver artık!

Alanis: Sana ne? Niye umursuyorsun?

Five cevap vermedi. Etrafina sinirle bakmaya devam etti.

Alanis: Benim hayatımda olumlu bir şey kalmadı sabahtan beri. Bir güleyim eğleneyim dedim, onda da Five Beyin gözüne batmışız. PARDON YA BİR DAHA GÜLMEM!

Five hala konuşmuyordu.

Alanis: Neden susuyorsun? Konuşsana! Sen iyi hissedince ben kötü hissediyorum, senden nefret ediyorum desene! NE BEKLİYORSUN!?

Bir anda dudaklarıma yapıştı. Anın şokuyla ne yapacağımı bilemedim. Bu arada apartmandan birinin sesi gelmişti.

Yaşlı Teyze: Bu gençlik nereye gidiyor? Ayıp ayıp!

-YAZAR-

-AKADEMİ-

Alicia: Bunlar nereye gitti şimdi?

Luther: Sizi bulamayınca çok endişelendik. Özellikle Five.

Diego: Sanırım bu yüzden Alanis ile konuşmaya gitti.

Sasha: Bence onları aramalıyız.

Allison: Boş verin bence. Yalnız kalsınlar. Konuşacakları var sonuçta.

Klaus: Sizce ne yapıyorlardır? İddiaya girelim. Kaybedenler bir günlük köle olurlar.

Herkes bunun saçma bir fikir olduğunu biliyordu ama kabul ettiler.

Klaus: Şimdi birbirlerini öldürüyorlardır diyenler el kaldırsın.

Luther, Diego, Linda, Vanya ve Ben el kaldırmıştı. Ama bilmiyorlardı ki onlar ne yapıyorlardı?

Klaus: Şimdi de birbirlerine açılmışlardır diyenler.

Klaus, Allison, Alicia ve Sasha el kaldırmıştı bu sefer de.

Luther: Bir dakika. Ne! Onlar birbirlerini mı seviyorlar?

Diego: Aha, Reginalddan saklamamız gereken bir çift daha...

Herkes salona oturmuştu, sonra kapı çaldı. Alanis ve Five geldi diye düşünüyorlardı. Fakat kapıdaki farklı biriydi.

Reginald: Number 5 ve Number 8 nerede?

Klaus: Bakkalda!

Allison: Avmde!

Vanya: Kırtasiyede!

Üçü de aynı anda söylemişti. Reginald onlara anlamaz bakışlarını yollarken Linda duruma el koydu.

Linda: Şimdi şöyle oldu. Ben ekmek istedim diye bakkala, Sasha yeni geldiğinden kağıt kalem almak için kırtasiyeye, Klaus ve Allison'a elbiseler almak için de Avmye gittiler.

Linda terliyordu artık.

Reginald: Anladım.

Reginald gidince derin bir nefes aldılar.

Sasha: Linda, çok güzel yalan söylüyorsun be!

Linda: *öpücük atar* Teşekkürler canım.

Ben: Five ve Alanis neden hala gelmediler?

Allison: Arayalım o zaman.

All telefonunu çıkardı ve Five'i, Vanya ise Alanis'i aradı. 

-ALANIS-

Yaşlı teyzenin söylediği şeyin üzerine telefonlarımız çalmaya başladı ve birbirimizden ayrıldık.

Vanya beni arıyordu.

Alanis: Ne oldu Vanya?

Vanya: Neredesiniz? Babam geldi ve sizi sordu.

Bu cümleden sonra Five ile göz göze geldik.

Alanis & Five: Tamam geliyoruz.

Bana bakarak sırıttı ve elimi tuttu. Gözlerimi kaçırdım. Five bizi salona ışınlayınca herkesin gözü bize ve ellerimize kaydı.

Klaus: WUHUUUUU! Sonunda! İddiayı biz kazandık! 

Alanis ve Five oldu NİHAYET diyenler.

Sanki birileri eksik diyenler 😎

Online Muah ♥️

Kemanlardan Çıkan Gerçek | TUAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin