O anki kırgınlığımı kelimelere dökemezdim. Bir kaç dakika önce sadece özlem ve kavuşmanın sevinciyle dolup taşarken şimdi ise öfke ve hüznü içimde barındırıyordum.
Five, yatakta oturan ve ona sarılan kızdan ayrıldı ve bana doğru yürümeye başladı. Dikkatimi çeken tek şey, kızın Five'ı andırmasıydı.
Five: Alanis...
Alanis: Açıklamaya gerek yok Five, 2 yıl oldu ve senden hesap soracak değilim. Sevgili falan değiliz sonuçta.
Odadan hızla, adeta koşarak fırladım. Aşağı aynı hızla indiğimde herkesin bakışları bana döndü ve orada kalamayacağımı hissederek dışarıya yöneldim.
-YAZAR-
Klaus, Five ve Alanis'e bakmak için yukarı çıktığında Alanis ona yanlışlıkla çarpmış ve koşarak dışarı çıkmıştı. Klaus neler olduğunu anlamak için Five'a bakmaya gitmişti.
Bir kızla onu aynı odada gördüğünde neler olduğunu anlamıştı. Five da Klaus'u görmezden gelerek aşağı indiğinde Klaus, ilk defa bu kadar sinirlenmiş ve sahiplenici haline bürünmüştü. Belki fiziksel olarak güçlü değildi ama kardeşini üzenlere acımazdı.
Five'ın peşinden aşağıya indi ve diğerlerine Alanis'in nerede olduğunu sorduğunu gördü. Boğazını tutup onu duvara yapıştırdı.
Klaus: Dayanamadın mı lan beklemeye! Madem bekleyemedin kıza neden söylemedin! Sen... tam pislik bir ergensin! Ergen!
Her cümlesinden sonra Five'ı duvara vuruyordu, Five ise hiç tepki vermiyordu. Klaus fazla güç uygulamasa da Five'ın kafası sarsılıyordu.
Diego: Klaus, yeter. Bırak.
Diego, Klaus'un kolunu tuttu ve onu Five'dan uzaklaştırdı.
Linda: Ne olduğunu anlatacak mısınız?
Klaus: Bir kız bulmuş, hem de Alanis'in geldiği gün ve biliyordu geleceğini!
Five: Bilerek onun geldiği günü seç-
Klaus: Bak hala ne diyor!?
Diego, Klaus'u ordan uzaklaştırdı ve mutfağa götürdü.
Allison: Aranızda ne geçti bilmiyorum ama dışarı çıktı. Büyük ihtimalle eskiden her zaman gittiğiniz ormana gidiyordur.
Allison suçluymuş gibi ellerini kaldırdı.
Allison: Benden duymadın.
Five hızlıca o ormana ışınlandı. Tüm ağaçların altına, saklanabileceği her yere baktı. Bulamadı. Pişmanlıkla nehrin kenarına doğru giderken, bir kızın yere uzanmış ayı izlediğini gördü. Yaklaştığında onun Alanis olduğunu anladı.
Five yaklaştı ve onun gibi yanına yattı. Alanis aldığı kokuyla hafızasını yokladı. Hala aynı parfümü kullanıyordu demek ki.
Five: Olay, hiç göründüğü gibi değil-
Alanis: *gülümseyerek* Anlatmana gerek yok Five, gerçekten. Beni ilgilendirmez.
Five yana dönüp dirseğini yasladı ve Alanis'in belini kavrayıp kendine doğru çevirdi. Birbirlerine bu kadar yakınlarken eski hisler ortaya çıkıyordu. Bitti sandıkları hisler...
Five: Gelecekte ne olduğunu merak ettim. Bizim durumumuzu, hep ayrı mı kalacaktık? Yoksa bir zaman sonra affedecek miydik birbirimizi?
Derin bir nefes aldı ve Alanis'in belindeki elini saçlarına çıkarıp okşamaya başladı.
Five: Ben de her şeyi göze alıp geleceğe gittim. Belirsizlikle yaşamak bir ölüm gibiydi. Ne gururumdan sana gelebiliyordum ne de sevgimden yerimde durabiliyordum.
Alanis, Five'ı dikkatle dinliyordu. Her ne kadar yakınlıkları odaklanmasını zorlaştırsa da aklını Five'ın söylediklerinde tutmaya çalıştı.
Five: Bir kızımız oluyordu Alanis. Bana benziyordu ama karakter olarak senin tıpatıp aynındı. Ben de onu kısa süreliğine buraya getirdim. Sen de gör istedim geleceğimizi-
Alanis, yaptığına pişman olmuştu. Çok çabuk yargılamıştı onu, oysaki ilk önce dinlemesi gerekiyordu. Bu yüzden onu özlemle ve aşkla öpmüştü.
Five hala Alanis'in saçını okşarken ona öpüşüyle karşılık vermeye başlamıştı ve eli tekrar beline inmişti. Ay ışığının altında, iki yıl sonra yeniden buluşmuşlardı.
Five, iki yılın acısını çıkarmak ister gibi öperken Alanis şikayetçi değildi. Five, Alanis'i tekrar yere yatırdı ve ağırlığını vermeden üstüne çıktı. Onları bölen şey Alanis'in telefonuydu.
Five, telefonu aldı ve ekranı Alanis'e çevirdi. Alanis telefonu açtı ve kulağına yasladı. Arayan Lowell'dı.
Lowell: Alanis neredesin? Kardeşin burda delirdi ve sanırım ben de birazdan delireceğim. Çünkü bana taktı!
Alanis: Ben iyiyim Low, Klaus'a böyle söyle ve hiçbir sorun olmadığını da. Endişelenmesin. Şimdi gitmem lazım.
Alanis telefonu tekrar kenara koyup Five'a döndüğünde şüpheli bakışlarıyla karşılaştı.
Five: Bu eleman da kim?
Alanis: Gerçekten şu an bunu mu konuşacağız?
Five'ın yasalarında tutup kendine çekti ve tekrar dudaklarını birleştirdi. Five elini Alanis'in bel boşluğunda gezdirirken Alanis'in eli Five'ın saçlarında keşfe çıkmıştı.
Alanis: Five, başın kanıyor!
Five: Kardeşini çok seven ve korumak isteyen biri tarafından yapıldı. Bu yüzden hiç sorun değil ama istersen ellerinle biraz masaj yapabilirsin.
Alanis: Fırsatçı.
Gülerken Alanis, Five'dan kurtuldu ve üzerini çıkarmaya başladı. Five şaşkınlıkla ona bakarken Alanis onu umursamadı ve nehre doğru yürüdü.
Alanis: Biraz soğuk su iyi gelir.
Five'ın hareket etmediğini gören Alanis, onun yanına gitti ve gömleğiyle pantolonunu çıkardı. Elinden tutarak nehre sürükledi.
Selamlar, nasılsınız? Bölüm nasıldı?
Şu romantizmi hiç beceremiyorum, elimden geleni yapmaya çalıştım-
Bol bol yorum bekliyorumm :)
Online Muah ♥️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kemanlardan Çıkan Gerçek | TUA
Fanfiction"Sahneye çıkmaya hazır mısın Alanis?" "Ben her zaman hazırım Vanya." --- "Kemanlardan Çıkan Gerçek" adlı ilk kitaptır. "Cover By: @mirainohokage" --- #¹ aidan #¹ keman #¹ tua #¹ netflix #¹ kıyamet #¹ gr...