22. Soo Jung çok güzel kokuyor

8.5K 677 309
                                    

Midesinde hissettiği hareketlenme ile elini ağzına götürdü sarışın. Birden midesi yanmaya başlamıştı. Jungkook bilgisayarına bakmayı kesip ona döndüğünde sevgilisinin renginin attığını görüp hızlıca yanına yaklaştı. Ağzını tutan çocuğun beyazlayan yüzünü inceleyip endişeyle gözüne gelen sarı saçları geri çekti.

"Jimin, neyin var? Hasta mı oldun?"

"Mi-midem..."

Daha fazla konuşamıyordu. Her an kusabilirdi. Jungkook dediğini anlayarak onu yavaşça ayağa kaldırdı ve odasında bulunan banyoya götürdü. Jimin, derin nefesler alıp lavaboya yaklaştı ancak Jungkook buradayken kusmak istemiyordu.

"Jungkook, çıkar mısın?"

"Yanında kalacağım."

Sırtını okşayan adamın gitmeye niyeti yoktu. Onu hiçbir şekilde yalnız bırakmayacağına söz vermişti. Daha fazla dayanamadı Jimin ve midesindekileri çıkarmaya başladı. Jungkook endişeli gözlerle onu izliyor diğer yandan da rahatlaması için sırtını okşuyordu. Jimin midesindekileri boşalttıktan sonra suyu açtı ve halsiz görünen sarışının yüzünü yıkadı. Ardından kenardaki havlu ile yüzünü kuruladı.

"Mideni mi üşüttün?"

"Bilmiyorum," diyerek halsizce omuzlarını silkti. Jungkook sevgilisinin hasta haline dayanamayarak saçlarına ve yüzünün çeşitli yerlerine öpücükler bıraktı. Ardından onu kolunun altına alarak banyodan çıktı, masasına yakın olan geniş koltuğa oturttu.

"İyi görünmüyorsun. Hastaneye gidelim. "

"Gerek yok, " Dedi yorgun bir biçimde. Konuşmaya hali yok gibiydi. "İyiyim."

Jimin iyi olduğunu söylese de Jungkook'un içi bir türlü rahat etmiyordu. Gözleri kapalı derin nefesler alan sarışının yanına oturup onu kolları arasına çekti. Yüzünü göğsüne yaslayıp karnını ovmaya başladı.

"Kendine dikkat etmediğin için hasta oldun."

"Ediyorum."

Jimin'in uykulu çıkan sesini duyduğunda dudaklarını birbirine bastırdı. Yerinden kalkıp bilgisayarları kapatmış, telefon ve araba anahtarı gibi eşyaları ceketini giydikten hemen sonra cebine koymuştu.

"Hadi," demişti gözlerini kapalı gencin elini tutup onu yavaşça ayağa kaldırırken. "Eve gidelim."

***

"Soo Jung'la neler yaptınız bugün?"

Jungmin, babasının dizilerine oturup düşünür gibi yaptı. Gün içinde bir sürü oyun oynamış, yemek yapmış ve çizgi film izlemişlerdi.

"Soo Jung bana yemek yapmayı öğretti."

Oğlunun hevesle anlatmasına karşın gülmüş ve uzayan saç tellerini geriye itmişti. "Çok eğlendiniz sanırım."

"Evet, yarın yine gelebilir mi?"

"İşi yoksa gelir."

"Baba, Soo Jung çok güzel kokuyor."

Jungkook kahkaha atarak oğlunun saçlarını okşadı. Bundan sonra ikisi de susmuştu. Jungkook, oğlunu yan tarafa oturtup önüne ilk gelen çizgi filmi açmış ve odalarında dinlenen sevgilisini kontrol etmek için merdivenleri çıkmaya başlamıştı. Odaya ulaştığında sessizce araladı kapıyı ve kafasını içeri uzattı. Sarışın olan uyuyordu. Gülümseyerek yaklaştı yanına ve alnına dudaklarını bastırdı. Gün içinde bunu çok kez yapardı.

"Jungkook..."

"Buradayım güzelim."

"Jungmin nerede?"

Işığa alışamayan gözlerini kısmış bir şekilde saçlarını okşayan adama bakıyordu. Yüzü tamamen gözü önüne gelince gülümsedi.

"Televizyon izliyor."

Bir şey diyeceği sırada mide bulantısı yine baş göstermiş ve aceleyle yataktan kalkarak odalarındaki banyoya koşturmuştu. Bir anda banyoya koşan gencin arkasından bakmayı kesip endişeyle peşinden gitti. Yere çökmüş klozete midesindekileri çıkardığını gördüğünde sıkıntılı bir nefes verdi. Kesinlikle hasta olmuştu ve yine kesinlikle yarın doktora gideceklerdi.

"İtiraz istemiyorum," dedi sarışının yüzünü kurulurken. "Yarın ilk işimiz hastaneye gitmek."

Kabul etti Jimin. Zaten başka şansı yoktu. Jungkook ne yapıp ne edip onu hastaneye götürecekti. Sevgilisinin sağlığına zarar gelmesinden korkuyordu.

"Ama önce akşam yemeğimizi yiyelim. Soo Jung bizim için yemek hazırlamış."

"Canım yemek istemiyor."

"Hayatım, yemezsen güçlenemezsin."

Jungkook yorgun bedeni kucağına almış merdivenleri teker teker iniyordu. Aşağıdan gelen kahkahaları duyduğunda ikili de kıkırdayarak salona giriş yaptı. Jungmin babasını hasta gördüğü için endişelenmiş ve oturduğu koltuktan kalkarak babasının kucağında olan Jimin'e doğru yürümüştü.

"Babam hasta mı?"

"Hayır bebeğim, hasta değilim."

"Siz burada oturun, masayı hazırlayacağım."

Jungkook, baba ve oğulu yalnız bırakarak mutfağa geçti. Jimin de oğlunun dizlerine kafasını koymuş çizgi filmi izlemesinde ona eşlik ediyordu.

________________

Şu an bir işim var ama akşama bir bölüm daha atacağım (っ˘з(˘⌣˘ )

Şu an bir işim var ama akşama bir bölüm daha atacağım (っ˘з(˘⌣˘ )

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~Maria'

I Want To Be His Dad // KookMin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin