"Bay Jeon, Jungmin'e bakıp gelebilir miyim? Huysuzlandığını söylediler."
Jimin çekingence sormuş ve cevabını beklemeye başlamıştı. Jungkook bardağında kalan son yudumu da içerek ayağa kalktı.
"İstersen ben bakabilirim."
"Sen neden bakacaksın ki benim oğluma?" Jimin'in ani tepkisine karşılık kaşlarını kaldırdı. Neden birden böyle çıkıştığını anlamamıştı.
"İşlerini aksatıp mesaiye kalmaman için söylemiştim, her neyse gidip bakabilirsin. Eğer bir sorun olursa beni çağır."
"Ben hallederim, teşekkürler." Jimin'in arkasından baktı bir süre. Jungmin'in konusu her geçtiğinde telaşlı bir hal alıyor ve panikliyordu. Jungkook gözlemleri sonucu onun kesinlikle bir şey sakladığına emin olmuştu.
"Ne saklıyorsun, Park Jimin?"
"Babacığım, neden sorun çıkarıyorsun?"
"Seni özledim, baba." Sulu gözleriyle kollarına atılan oğluna baktı. Yeni ortama alışamamış olmalıydı. İşe başlayalı 2 hafta olsa da alışmakta zorluk çekiyordu. Ayrıca gün içinde ilk kez bu kadar ayrı kaldıkları için Jungmin babasının yokluğunu çabucak hissediyordu.
"Ağlama bebeğim, buradayım."
Görevlilerden izin alarak içeri girmiş ve duvarın köşesindeki koltuklardan birine oturarak oğlunu kucağına almıştı. Sabahları erken kaldırdığı için uykusu olduğunu biliyordu Jimin.
"Uyumak istemiyorum, eve gidelim."
"Neden böyle yaramaz bir çocuk oldun? Önceden bana zorluk çıkartıp beni üzmezdin."
"Ben seni üzüyor muyum? Özür dilerim." Yeniden ağlamaya başlayan oğlunun yanaklarına öpücükler kondurdu. Son günlerde oğlunun neden bu kadar huysuzluk yaptığını anlayamıyordu.
"Bay Jeon sizi kapıda bekliyor, Jungmin'in de gelmesini söyledi."
Yanlarına gelen görevliye teşekkür ederek kalktı yerinden. Yüzünü boynuna gömmüş oğlunu sıkıca tutup kapıya çıktı. Söylediği gibi Jungkook orada onu bekliyordu.
"Neyi varmış?"
Kendisini görür görmez dibinde biten Jungkook'a şaşkın bakışlar attı. Ne ara bu kadar çok önemsemişti oğlunu?
"Beni özlediğini söylüyor. Üzgünüm Bay Jeon, bir dahakine Jungmin'i getirmeyeceğim."
"Sorun değil. Onu kendine fazla bağlamış olmalısın."
"Sadece birbirimize sahibiz, ben de ona çok bağlıyım."
"Evet, dolan gözlerinden bunu anlamak zor değil."
Jimin gözlerini sileceği sırada Jungmin başını kaldırıp babasının yanağını öpmüştü. "Seni üzdüğüm için mi ağlıyorsun baba?"
Aynı anda güldü onu izleyen ikili. Jimin usulca kafasını sallarken Jungkook iç çekti. Onu böyle göreceğini asla tahmin etmiyordu. Baba olmak ona fazla yakışmıştı.
"Bebeğim, benim çalışmam gerekiyor. Yarın seni getirmeyeceğim, Wooyoung'a bırakacağım, tamam mı?"
"Wooyoung kim?" Diyerek konuşmaya katıldı Jungkook. Nedensizce merak etmişti bunu. Belki de çocuğun güvende olmasını istiyordu.
"Komşum."
Kafasını sallayarak Jimin'e yaklaştı. Asıl amacı sadece Jungmin'le konuşmaktı ama burnuna gelen çiçek kokuları ona eskiyi hatırlatmıştı.
"Jungkook, boynumu koklamayı kes."
"Ama çok güzel." Koklamaya devam ederken söylendi Jungkook. "Bu kadar güzel kokman haksızlık. Bağımlısı oldum sanırım."
"Sen daha güzel kokuyorsun." Diyerek ellerini yanaklarına bastırdı sevgilisinin. Dudaklarına küçük bir öpücük bırakıp yeniden geriye yaslandı.
"Katılmıyorum, en güzeli senin."
"Çok güzel kokuyorsun." Farkında olmadan söylediği cümle Jimin'in kalbini hızlandırırken Jungkook ne dediğini sonradan fark etmişti. "Yani Jungmin, çok güzel kokuyor."
Öyleydi, kendine has kokusuyla fazla güzel kokuyordu. Ancak iki tarafta bunu kime dediğini gayet iyi biliyordu.
Bakıştıkları sırada Jungkook'un aklına az önce diyeceği şey gelmişti. "Jungmin'i dışarı çıkarmamı ister misin?"
"Gerek yok, Bay Jeon. Teklifiniz için teşekkürler."
"Jungmin oldukça sıkılmış görünüyor, zaten dışarıda işlerim var. Onu da gezdirmiş olurum."
Jungmin'in de ısrar etmesiyle kabul etti Jimin. Hep birlikte odaya çıktılar Jungkook'un eşyalarını alması için.
"Bay Jeon, dikkatli olun. Çikolata ve şeker tarzı şeylerden uzak tutun onu ve lütfen elini bırakmayın. E-"
"Jimin, sakin olur musun? Sadece gezdirip geleceğim. Bana biraz güven ve sakin ol, tamam mı?"
"Sana güvenmek mi?" Bunu dışından söylediğini fark edip utanarak hafifçe öksürdü. "Tabi efendim, size güveniyorum."
"Hadi bakalım, gidelim."
Oğlunun elinden tutup giden adamın arkasından baktı. Yıllar öncesinde de böyle olmuştu. Jungkook gitmiş ve Jimin onu izlemişti. Şimdiyse tek fark ikisinden bir parçanın elini tutuyor olmasıydı.
________________
~Maria'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Want To Be His Dad // KookMin ✔
Fanfiction| TAMAMLANDI | Jungkook, sevgilisini geride bırakıp üniversite için başka bir ülkeye gider. Geri döndüğünde ise hiç beklemediği bir şeyle karşılaşır. 2 yaşındaki oğluyla... • • • ∆ Mpreg #1 JiKook [18.04.2021] #1 TaeGi [26.04.2021] #1 Jungkook [03.0...