"Jungkook, çocuklar nerede?"
Seslendiği adamdan cevap gelmeyince mutfaktan çıkarak eşinin yanına gelmişti. Onun uyukladığını gördüğünde gülümsedi. Dün ardı ardına uzun süreli birkaç toplantıya girmiş, akşam geldiğinde ise geç saatlere kadar çocuklarla oynamıştı. Sabaha karşı uyuduğunu hatırlıyordu Jimin.
Koltukta kalan boşluğa oturup elini yanağında gezdirdi. Her geçen gün katlanıyordu ona olan duyguları. Çok seviyordu eşini.
"Jungkookie, yatağına yat aşkım."
Jungkook küçük bir mırıltı çıkarmış ve yanağındaki eli tutarak dudaklarına götürmüştü. Bununla birlikte Jimin'in yüzü gülerken kapının sertçe çalınmasıyla yerinde sıçradı. Uyuyan adam da hızlıca kocasıyla birlikte kalkıp kapıya yürüdü.
"Baba, size bir sürprizimiz var!"
Kapıyı açtıklarında Jungmin coşkuyla bağırmış ve yanındaki kardeşine bakarak gülmüştü. Yüzlerindeki mutluluk bir yana dursun ne ara dışarı çıktıklarını sorguluyordu Jimin. Bu tehlikeliydi.
"Habersiz dışarı çıkmanız hiç doğru değil."
Jimin sertçe konuştuğunda Jungkook sakin olması için elini beline koyup okşadı. "Bunu sonra konuşuruz. Sürpriziniz neymiş?"
"Gelin."
Babalarının elinden tutan iki çocuk onları arabanın yanına çekiyordu. Sonunda park edilmiş arabanın yanına vardıklarında Jimin'in gözleri büyüdü. Jungkook ise düz bir ifadeyle bakıyordu.
"Siz ne yaptınız böyle?"
Jimin'in sesiyle Minjeong kızdıklarını düşünüp abisinin arkasına saklandı. Jungmin de korkmuştu biraz. Tek amaçları babalarını mutlu etmekti.
"Baba kızdınız mı?"
"Çok güzel olmuş bebeğim. Ben de sizi seviyorum."
Jungkook dizleri üzerine eğilmiş, miniklerini kollarının arasına alıp bir güzel öpmüştü. Jimin de babasını sevdiklerini arabanın kapısına kazımış olan ikiliye gülerek onlara sarıldı. Arabanın kapısında 'seni seviyorum baba,' yazıyordu. Bunu düşünmeleri tatlıydı.
"Kızmadın değil mi onlara?"
Jungkook, kucağındaki minik kızla ilgilenmeyi bırakıp yanında yürüyen kocasına baktı. Hafif gülümseyen ifadesi vardı yüzünde. Onu kolunun altına çekip saçlarını öptü. Onlara nasıl kızabilirdi ki. Aksine bunu sevimli bulmuş, biraz da duygulanmıştı.
"Kızmadım meleğim. Çok hoşuma gitti."
Eve girdiklerinde hep birlikte salona geçtiler. Jimin onlara evden izinsiz çıktıkları için ceza vermek istiyordu ama yaptıkları güzel sürprizden sonra buna gönlü el vermiyordu. Yine de yaptıklarının yanlış olduğunu söylemeliydi.
"Çocuklar, yaptığınız sürpriz çok güzeldi ama bir daha bizden habersiz bir yere gitmek yok. Anlaştık mı?"
Babasının kucağında oturan kız abisine bakmış ve onun kafa salladığını görüp kendisi de onaylamıştı. Gülümseyerek ayağa kalktı ve ellerini çırptı.
"Kim çikolatalı pasta yemek ister?"
Küçükler bağırarak ellerini havaya kaldırdığında Jimin mutfağa geçti. Az önce yaptığı pastayı tabaklara koyup salona geri döndü. Minjeong ve Jungmin yere oturup masanın üzerindeki tabaklara uzandı. Jungmin rahatlıkla yerken Minjeong çatalı tutmakta zorlanıyordu. Birkaç denemenin ardından başaramayınca tiz bir çığlıkla birlikte çatalı fırlatmıştı. Kendisi de yere kapanıp ağlarken Jungkook elindeki tabağı kenara koydu. Gülerek Minjeong'u kucağına almış, boynuna yaslayarak sırtını okşuyordu. Bir yandan da gülüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Want To Be His Dad // KookMin ✔
Fanfiction| TAMAMLANDI | Jungkook, sevgilisini geride bırakıp üniversite için başka bir ülkeye gider. Geri döndüğünde ise hiç beklemediği bir şeyle karşılaşır. 2 yaşındaki oğluyla... • • • ∆ Mpreg #1 JiKook [18.04.2021] #1 TaeGi [26.04.2021] #1 Jungkook [03.0...