"Yoongi, sence bu bana yakıştı mı?"
Taehyung üzerine giydiği tulumu fotoğrafçısı Yoongi'ye gösterirken gülümsüyordu. Yoongi yutkundu. Yeşil renkteki tulumun altına hiçbir şey giymemişti. Tabi ki bu Taehyung'un fikri değildi, ona ne verirlerse onu giyiyordu.
Kafasını sallayarak yaklaştı uzun boylu modele. Omzundan düşen askısını tekrar yerine getirirken tam gözlerinin içine bakıyordu.
"Çok yakışmış. Bir an önce çekime başlayalım."
Taehyung dibindeki adamın dudaklarından gözlerini çekmiş ve yerine geçmişti. Stilisti gerekli aksesuarları takarken Taehyung'un gözleri makinesinin ayarlarını yapan adamdaydı. Uzun zamandır ondan hoşlanıyor fakat söylemeye cesaret bulamıyordu. Tıpkı şu an göz göze geldiği adam gibi.
Bugün dış çekim yapıyorlardı. Taehyung hazır olduğunu belirtip kameraya poz verdi. Farklı farklı konsept ve kıyafetlerle bir sürü fotoğraf elde etmiş ve bugünü de böyle bitirmişlerdi. Yorgundu tüm ekip. Ama harika bir iş çıkarmışlardı.
"Seni eve bırakmamı ister misin?"
Yoongi ona doğru yürüyüp giden çocuğu durdurmak amaçlı koluna dokunduğunda Taehyung kim olduğuna baktı. Yoongi olduğunu gördüğünde hoş bir gülümseme kondurdu yüzüne. Tüm ekip buraya Jeon şirketinin özel arabalarıyla gelmişti ve şimdi Taehyung şirkete gidip arabasını almaya uğraşmak yerine buradan direkt eve gidebilirdi. Teklifi kabul etti. Fakat bu teklifi başkası yapsaydı kesinlikle kabul etmezdi.
Taehyung'un evi tarif etmesine gerek yoktu. Daha önce de bir iş için Taehyung'u almaya gelmişti, evin yolunu hatırlıyordu.
"Yukarı gelmek ister misin?" Diye sordu.
Yoongi saatine baktı. Henüz erken olduğunu gördüğünde yandan bir sırıtış sundu ona. "Kahve yapacak mısın?"
"Tabi." Diyerek güldü Taehyung. Yoongi'nin kahveyi ne kadar çok sevdiğini biliyordu. Birlikte Taehyung'un evine girdiler. Yoongi'nin ceketi alıp kendisininkiyle birlikte askıya astı.
"Rahat olabilirsin, kahveleri hazırlayacağım."
Yoongi salona giderken Taehyung mutfağa geçti fakat sonrasında aklına bir fikir gelmişti. Bunu Yoongi'ye söylemek için salona girdiğinde Yoongi'yi lüks vitrindeki fotoğrafları incelerken görmüştü. Gülümseyerek onlara bakıyordu ve Taehyung için o gülümsemeye dalıp gitmemek zordu.
"Düşündüm de ben çok acıktım, istersen kahveden önce bir şeyler yiyebiliriz."
Gelen çocuğu fark etmemişti Yoongi. Sesini duyduğunda hafifçe yerinde zıpladı. Taehyung ise buna kahkahalarla gülmüştü çünkü şaşırmış surat ifadesi sevimliydi.
"Korkutmak istememiştim, üzgünüm."
"Sorun değil." Taehyung'a yaklaştı ve yine o can alıcı küçük gülümsemesini kondurdu yüzüne. "Biliyor musun, çok güzel yemek yaparım." Az önce sunulan teklife cevap veriyordu.
"Göster bakalım marifetlerini."
İkili mutfağa giderken Taehyung kendi kendine güldü. Ondan fena halde hoşlanıyordu ve şimdi böyle yakın olmaları mutlu etmişti. Yoongi'yle 2 yıldır birlikte çalışmalarına rağmen hiçbir zaman bu kadar yakın olmamışlardı. Çünkü o sadece kariyerinin peşinde, işinde bir adamdı. Ciddi durur, komik bir şey olmadıkça gülmezdi. Taehyung dışında. Ona baktığında bile istemeden bir gülümseme oluşuyordu yüzünde.
"Ne yemek istersiniz? Sizin için her şeyi yapabilirim."
Utandığını hissetti Taehyung. Kafasını eğerek gülümsedi. "Benim için özel bir şeyler var mı?"
"Tabi," diyerek masaya kollarını koydu ve gülümseyen çocuğun üzerine eğildi. "Kalbim her zaman size özel."
***
"Jungkook, beni kızdırıyorsun!"
"Yine ne yaptım? Uyuyorum, ne yapmış olabilirim?"
"Sorun da bu işte. Uyuyorsun! Neden uyuyorsun? Ben burada çocuğumuzu taşıyorum, ne acılar çekiyorum. Senin haberin var mı? Yok tabi. Bay Jeon hep uyusun. Kızımızın canı neler çekmiş umrunda mı sanki! H-"
"Ne istiyorsun aşkım? Söyle, kocan senin için hemen alıp gelecek." Dedi en sonunda kalkıp pantolonunu giymeye başlarken.
"Mango, bir de ekşi bir şeyler istiyor canım. Alıp gelebilir misin?"
Bir anda melek moduna geçen Jimin'e kızamazdı. Hormonları yüzünden böyle olduğunu biliyordu ve bunda kendi katkısı da olduğu için bir şey demeye hakkı olmadığını düşünüyordu.
Eğilip yatakta oturan adamın alnına ve burnuna dudaklarını bastırdı. Alıp geleceğini söyledikten hemen sonra da eşinin artık fazlaca belli olan karnına kondurmuştu bir öpücük. Gecenin bir vakti yola koyulan Jungkook açık bir yer bulup bulamayacağını düşünüyordu. Yine de normal bir şeyler istediği için şükür ederek açık bir yer aramaya koyuldu.
Uzun aramalar sonucu neredeyse sabaha karşı dönmüştü Jungkook eve. Yoldayken bile Jimin çok kez onu aramış her seferinde başka bir şey istediğini ve acele etmesini söylemişti. Bir de her konuşmanın sonunda seni seviyorum diyordu. Şirinlik yapıyordu kocası çok şey istediği için ona kızmasın diye ama Jungkook ona bu yüzden asla kızmazdı.
Elinde poşetlerle eve girip onları mutfağa bıraktıktan sonra Jimin'e haber vermek için yukarı çıktı. Ancak gördüğü şey ile istemeden gülümsemişti. Sevgili eşi onca şeyi isteyip, Jungkook'u uykusundan ettikten sonra karnına sarılmış mışıl mışıl uyuyordu. Görüntünün tatlılığına bakıp kendi kendine güldü ve Jimin'i uyandırmadan yanına yattı. Şimdi uykusunu bölmesine gerek yoktu. Sabah kalkınca yerdi.
________________
Arkadaşlar ben Sope şipliyorum ama neden Taegi yazıyorum?)#!₺/#(_/#?/"!₺8'(#?@?
Bu arada sıralamalar çok güzel yerim sizi 😣💓
~Maria'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Want To Be His Dad // KookMin ✔
Fanfiction| TAMAMLANDI | Jungkook, sevgilisini geride bırakıp üniversite için başka bir ülkeye gider. Geri döndüğünde ise hiç beklemediği bir şeyle karşılaşır. 2 yaşındaki oğluyla... • • • ∆ Mpreg #1 JiKook [18.04.2021] #1 TaeGi [26.04.2021] #1 Jungkook [03.0...