5. O benim annem mi?

11.9K 899 586
                                    

"Hoş geldiniz, Bay Park."

Jungmin'le birlikte odaya girdiğinde sekreter Mina ilk önce Jimin'i selamlamış daha sonra gülümseyerek Jungmin'e bakmıştı.

"Oğlunuz çok sevimli."

Jimin, Mina'ya gülümseyerek uzattığı kartı aldı. Jungmin'le birlikte koltuğa oturup yeniden konuşmaya başladılar.

"Burası benim odam olarak kalacak, çalıştığım alan değişse de odam aynı. 6 yıldır burada çalıştığım için Bay Jeon böyle bir iyilik yaptı." Diyerek gülmüştü Mina. Bu konuda ona minnettardı.

Şirketten ayrılmadığı için de sevinmişti Jimin. İyi anlaşmışa benziyorlardı ve gitmesini istemiyordu. Bir sorun olursa onunla konuşabilirdi.

"Asıl işiniz Bay Jeon'un oğlu gelince başlayacağı için şimdilik bu odada birlikte kalacağız. Ben size o zamana kadar yardımcı olacağım. Bu arada masanız da o odada olacak."

Yeniden kafasıyla onayladı Mina'yı. Yani şu anlık onu zorlayacak bir şey görünmüyordu. Bay Jeon'un oğlunun sekreteri olacaktı ve sekreterin söylediğine göre onun gelmesine 1 ay gibi bir süre vardı.

"Anladım, yardım için teşekkürler."

"Bana ismimle seslenebilirsin, resmi olmamıza gerek yok."

"Pekala, Mina."

"Hadi gel," diyerek ayağa kalkıp kapıya yürüdü Mina. "Dün tam gezemedik, sana şirketi göstereyim."

Kabul ederek ayağa kalktı Jimin. Şimdiye kadar hiç sesi çıkmadan onları dinleyen oğlunun elinden tuttu. Bu gibi durumlarda Jungmin'in sorun çıkarmamasını seviyordu. Jungmin uslu bir çocuk olsa da nihayetinde bir çocuktu ve o da yaramazlık yapabiliyordu.

"Genelde fotoğraf çekimleri burada yapılıyor. Köşe kısımda çizilen örnek kıyafet resimleri asılıyor." Gösterdiği yerleri tek tek inceledi Jimin. Burası bir modellik ajansı olduğu için etraf kıyafet, ayakkabı ve aksesuarlarla doluydu.

"Bay Jeon'un oğlu mükemmel bir çizim yeteneğine sahipmiş. Henüz onu görmedim, ama çok merak ediyorum."

Mina'nın hararetli anlatımına gülümsedi. Şimdi kendisi de merak ediyordu kim olduğunu. Aklına takılan bir şey vardı Jimin'in.

"Mina, sen Bay Jeon'un sekreteri değil misin, şu anda onun evinde olman gerekmez mi?"

Jimin'in demek istediğini anlayarak kafasını salladı Mina. "Kişisel sekreterinin olmasını oğlu istemiş, yakında ayrı eve çıkacakmış. Tam olarak ben de bilmiyorum ama Bay Jeon benden böyle bir şey istemedi. Bu tamamen oğlunun isteği."

Anladığını belirterek kafa salladı Jimin ve etrafı gezmeye devam etti. Bu sırada Jungmin babasının elini çekiştirip onunla aynı boya gelmesini sağlamıştı.

"Baba, o benim annem mi?"

Sessiz olamaya çalışarak sorsa da Mina duymuştu. Gülmekle üzülmek arasında kalarak çocuğun yanına eğildi.

"Tatlım, ben senin annen değilim ama bana teyze diyebilirsin. Teyze gibi durmuyorum ama sorun değil."

Jungmin gülerek henüz genç olan kadının boynuna kollarını doladığında Jimin şaşırmıştı. Oğlundan böyle bir atak beklemiyordu. Jimin, Jungkook'la karşılaştığı gün onun annesinin olduğunu söyledikten sonra Jungmin, Jimin'in konuştuğu kadınların annesi olup olmadığını soruyordu.

Jungmin'in elinden tutup gezmeye devam ettiler. Şirketteki herkes onlara bakıyordu ya da Jimin'in yakışıklılığına.

"Yeni model o mu?" Dedi aralarından birisi yaklaşarak. Üzerinde son derece moda ve ışıltılı kıyafetler vardı.

"Hayır, o yeni sekreter. Bay Jeon'un oğlu için burada, ancak o tamamen gelene kadar her şeyi ben göstereceğim."

Elini uzattı genç çocuk. Böylesine güzel bir adamın sekreter olmasına şaşırmıştı. "Model olmak için doğmuşsun, vücudun ve yüzün çok iyi."

Jimin utanarak elini sıktığı sırada Mina'dan bir uyarı gelmişti. "Taehyung, lütfen önüne gelene yürüme." Sırıtarak elini çekti Taehyung. Ardından ona hayranlıkla bakan çocuğun yanağını sıktı.

"Sen kimsin bakalım?"

"O benim oğlum, Jungmin."

"Baba, ben söyleyebilirim." Deyip babasını susturduktan sonra yeniden Taehyung'a döndü. "Merhaba, ben Jungmin."

Jimin, Jungmin sayesinde şaşırmaya devam ediyordu. Diğerleri çocuğun bu tavrına gülerken onlara katıldı. Bu sırada Bay Jeon'un sesi duyulmuştu.

"Park Jimin?"

Adını duymasıyla arkasına döndü ve diğerleri gibi önünde eğildi Jimin. Bu adam gözüne bir yerden tanıdık geliyordu. Kim olduğunu çıkartamamıştı. Büyük ihtimalle dergi veya haberlerde görmüştü.

"Evet, efendim."

"İlk iş günün, merak etme fazla yorulmayacaksın," dedikten sonra gülmüştü. Bay Jeon oldukça neşeli bir adamdı aslında. Bu yüzden yaptığı espriye güldü Jimin.

"Mina, 1 hafta içerisinde Jimin'e yapması gereken her şeyi öğret. Oğlum 1 hafta sonra artık yerimde olacak." Gururla gülümsedi Bay Jeon. Oğluyla gerçekten gurur duyuyordu.

Jimin biraz gerildiğini hissetti. 1 hafta içerisinde her şeyi öğrenebilecek miydi? Kendine güveniyordu fakat heyecan yapmıştı.

"Ah, sen de kimsin?"

Bay Jeon'un gözleri babasının bacaklarının arasına saklanan küçüğü bulmuştu. Az önce heyecanla konuşan oğlunun şimdi sustuğunu gördüğünde kendi açıklamaya karar verdi.

"Benim oğlum, ismi Jungmin."

"Tanıştığıma memnun oldum genç adam."

________________

________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~Maria'

I Want To Be His Dad // KookMin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin