28. Kardeşini alıp gelecek

6.3K 579 322
                                    

"Jungkook, Jungmin nerede?"

"Benimle birlikte!"

Jimin salonda oturmuş elindeki çilekleri yerken keyfi yerindeydi. Kocası mutfağı topluyor, oğulları ona yardım ediyor. Jimin de dün gece uykusunda gördüğü ve uyandırıp Jungkook'a aldırdığı çileği yiyordu.

"Jungkook, benim canım süt istiyor!"

"5 dakikaya hazır!"

Birbirlerini duymaları için seslerini yükseltiyorlardı. Jungkook'un her şeyi sorunsuzca yapması Jimin'i mutlu ediyordu. Hamileliğin sekizinci ayı neredeyse tamamlanmıştı. Bu geçen sürede Jimin'in karnı her geçen günden daha fazla büyümüştü. Sadece evinde oturuyor ve her şeyi Jungkook'un ya da temizlikçilerin yapmasına izin veriyordu. Çünkü Jungkook böyle istiyordu. Eşine hizmet etmekten asla yorulmuyor, aksine böyle bir koşuşturmacaya girdiği için keyif bile alıyordu. Sadece minicik bir sorun vardı. Jimin'in canı en çok geceleri bir şeyler istiyordu. Hiç üşenmeden uykusundan kalkıyor ve mecburen Jungkook'u da uyandırmak zorunda kalıyordu. Bir de ertesi gün toplantı varsa Jungkook için hiç bitmiyordu o gün.

"Jungkook, benim canım pasta çekti!"

"Geliyor!"

Kıkırdadı ve diziyi izlemeye devam etti. Her isteğine karşı hoş görülü yaklaşması ve ikiletmemesi hoşuna gidiyordu.

"Baba, pastanı getirdim."

Elinde tabakla gelen oğluna gülerek elindeki tabağı almış ve dizlerine koymuştu. Onun hemen ardından Jungkook da elindeki koca bardak sütle salona gelmişti. Sütü elinden alırken dudaklarına teşekkür amaçlı küçük kaçamak bir öpücük bıraktı. Jungmin de gülerek babasına yaslanmış ve televizyona bakmıştı.

"Bu pasta muzlu." Ağzına aldığı pastayı yüzünü buruşturarak yutmuş ve tabağı geri uzatmıştı Jungkook'a.

"Hayatım muzlu pasta istedin."

"Midem bulandı ne yapabilirim? Bu benim mi suçum? Hamileyim ben Jungkook hem de kimden t-"

"Tamam aşkım, tamam meleğim. Sen birazcık sabret ben hemen yenisini alıp geliyorum."

Numaradan burnunu çekmeyi bırakıp usulca kafasını salladı. Jungkook bir şey demeden kalkıp masanın üzerinden araba anahtarı ve cüzdanını aldığında Jimin arkasından bağırdı.

"Ananaslı olsun!"

Yüzünü buruşturmamak için zor tuttu kendini. Onun yerine gülümsedi ve hemen döneceğini söyleyip çıktı evden. Arabasına binerken ananaslı pastayı nereden bulacağını düşünüyordu.

"Kardeşim ne zaman gelecek baba? Artık onunla oyun oynamak istiyorum."

"Biraz daha sabret bebeğim, çok yakında bizimle olacak."

Jimin bunu demesinin ardından karnında hissettiği kasılmayla yüzünü buruşturdu. Elini fazlasıyla şişmiş karnına koydu. Sancı girmişti birden. Jungmin'in endişelenmemesi için belli etmemeye çalışıyordu ancak başarısızdı. Canı yanıyordu. Jungmin çoktan fark etmişti.

"Baba, iyi misin? Neden ağlıyorsun?"

Kendini sıkıyordu acısını belli etmemek için. Bu yüzden de canı fazlasıyla yanıyor, ağlamasına sebep oluyordu.

"Jungmin," dedi derin nefesler alıp verirken. Oğlu endişe ile babasına yaklaşıp elini omzuna koymuştu. "Sakin ol babacığım, yok bir şey. Sadece kardeşin biraz oyun oynamak istiyor."

"Ama seni ağlatıyor, onu istemiyorum artık. Baba canının acımasını istemiyorum."

"Jungmin," dedi tekrardan. Oğlu da kendisi gibi ağlamaya başlamıştı. "Endişelenme bebeğim. Bana telefonumu getirir misin? Babanı aramalıyız."

Babasının telefonunu masanın üzerinden alıp hızlıca ona vermişti. Jimin sancının dinmek yerine daha da arttığını fark ettiğinde arama butonuna basarak oğluna uzattı telefonu. Kendisi konuşamayacak duruma gelmişti.

"B-baba, hemen eve gel."

Jungkook, Jimin'in yine bir şeyler istediği düşüncesiyle gülümseyerek açmıştı telefonu. Ama beklediği kişi kesinlikle kekeleyen ve sesi titreyen oğlu değildi. Endişe ile frene bastı. Biraz daha dikkatli dinlediğinde eşinin acı ile karışık inlemelerini duyabiliyordu.

"Ne oldu?" Demişti arabayı hızla geri döndürürken. "Ne oldu Jungmin?"

Aklından türlü şeyler geçiyordu. Jungmin'in ağlaması da ona hiç yardımcı olmuyordu. İçindeki endişe git gide büyürken biraz daha bastı gaza. Şu an tek derdi sevgilisine yetişmekti. İstediği pastayı bulmak için fazla uzaklaşmıştı evden.

"Kardeşim oyun oynamak istiyormuş. Ama babam ağlıyor. Kardeşim onu üzüyor. İstemiyorum onu baba. Söyle gelmesin."

Jungmin ağlayarak konuşsa da Jungkook dediklerini anlamış ve minik bir gülümseme belirmişti yüzünde. Bu sırada eşinin de acı dolu gülmesini duydu. Canının yandığı çok belliydi.

"Jungmin, böyle söylersen kardeşin çok üzülür. O da bir an önce yanına gelmek için böyle yapıyor."

Baba ve oğulun tatlı konuşmasını dinliyordu. Sonunda büyük evleri gözüme çarptığında arabayı gelişi güzel bırakıp hızla indi arabadan. Telefonu da kapatmıştı bu sırada. Cebindeki anahtarı unutup zile defalarca bastığında Jungmin açmıştı kapıyı. Jungkook onunla sonra ilgilenmesini aklına not etti. Küçük çocuk çok korkmuş görünüyordu.

"Jungmin, çabuk odaya çık ve yatağın kenarındaki çantayı al."

Jungmin hızlı atmaya çalıştığı minik adımlarıyla merdivenleri çıkarken Jungkook gözyaşları içinde kıvranan adamı dikkatlice kucağına almış ve hızlı adımlarla arabaya yürümüştü.

Onu yine aynı yavaşlık ve dikkatle arka koltuğa yatırıp alnına bir öpücük bıraktı. Daha sonra oğluna bakmak için tekrar eve girdi. Endişeli ve gergindi. Anladığı kadarıyla bekledikleri gün sonunda gelmişti, bugün doğacaktı bebekleri.

Oğlunun zorla taşımaya çalıştığı çantayı elinden alıp onu da kucağına almış ve evin kapısını çekip hızlıca arabaya atlamıştı. Jungmin arka koltukta yatan babasının elini tutup ona destek olurken Jungkook hızla en yakın hastaneye sürüyordu.

Hızından dolayı kısa bir sürede gelmişlerdi. Arabadan indiği gibi arka kapıyı açmıştı. Onları gören hemşire ve doktorlar son hızda işlerini yaparlarken Jungkook da Jungmin'i kucağına almış onlarla beraber koşuyordu.

Doktorlar Jungkook'a dışarıda beklemesini söylediğinde zorluk çıkarmadan kaldı olduğu yerde. Gülümseyerek el salladı sedyede yaşlı gözlerle ama gülerek bakan eşine. Biliyordu ki Jimin girdiği gibi oradan kızlarıyla beraber çıkacaktı.

"Babam niye oraya girdi?"

Oğlunun tombul yanaklarından süzülen gözyaşlarını silip kokulu bir öpücük kondurdu. Ardından gülümsedi.

"Kardeşini alıp gelecek."

________________

Umarım Jungkook'un dediği gibi kardeşini alıp gelir 😔

Umarım Jungkook'un dediği gibi kardeşini alıp gelir 😔

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~Maria'

I Want To Be His Dad // KookMin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin