4-Bulunmaz hint kumaşı.

1.1K 88 5
                                    

"Şey ben bilmiyordum."dedi Clarke ve inmekten vazgeçti.

"Öteki merdivenlerden ineceksin.Raven ile aynı odadasın."dedi ve içeceğinden bir yudum daha aldı.

Clarke da ona bakarak diğer merdivenlere doğru gidip indi ve odaya gitti.Hayatının nereye sürüklendiğini merak ederek uykuya daldı.

— —

"Clarke kalk."dedi Raven onu dürterek.Dünün yorgunluğu ile ağır bir uyku uyumuştu Clarke.Gözlerini açtı ve yavaşça doğruldu.

"Bir sahil kasabasındayız.Bize ait artık bu ada ve ayrıca herkesin kendi Bungalov evi vardı.Seni plana katmadığımız için sen benimle kalacaksın.Şimdilik."

"Tamam Raven.Bir şey sorabilir miyim ?"

"Sor."

"Kaçma şans-"Raven hızlıca onun ağzını kapattı.

"Sakın.Aklından bile geçirme.Eğer biri böyle bir şey dediğini duyarsa kötü şeyler olur."dedi ve ağzını açtı.

"Tamam Raven.Kendimi öldürüp kurtulayım öyleyse."

"Saçmalama hadi gel.Hem artık rahat olabilirsin.Benimle kalacaksın.Gerçi Lexa ve yanındakiler kontrol yapacaklar.Telefon vb.iletişim aracı var mı diye."

"Peki."dedi ve ayağa kalktı.Raven'ı takip etmeye başladı.

— —

Clarke geldikleri yere şaşkın gözlerle bakıyordu.Hayatında ilk kez böyle bir yere geliyordu.Sanki cennetten bir köşe gibiydi burası.Gerçi cennetin nasıl olduğunu bilemezken böyle düşünüyordu.Deniz açık mavi renkte ve dibi gözüküyordu.

Sıralanmış birkaç küçük ev vardı.Burası küçük bir ada,aynı zaman da da kasabaydı.Çok az insanın yaşadığını düşündü ve şimdiden terledi.Oldukça sıcaktı.Buranın neresi olduğu hakkında düşünceleri vardı Yunanistan ? Belki.Raven gülerek Clarke'a bakıyordu.Burayı beğendiğini anlamıştı.

Birlikte birkaç adım attıktan sonra evlerinin önüne geldiler ve içeri girdiler.İki yatak odası bir salon olan bu küçük bungalov tarzı ev gayet hoş döşenmişti.Clarke'ın düşündüğü şey ise,hayatının sonuna kadar burada mı yaşayacaktı ?

"Nasıl beğendin mi ?"dedi Raven.

"Burayı beğenmemek mümkün mü ? Fakat ne kadar burada kalacaksınız ?"

"Kalacağız demek istedin herhalde.Bilmiyorum.Herhangi bir risk olursa diğer planımız hazır ama şimdilik buradayız."

"Tamam canım.Ben bir duş alsam iyi olur."dedi ve üzerindeki ağırlığı duş ile atacağını düşünerek duşunu aldıktan sonra havluya sarıldı.Banyodan çıktığı an Lexa'yı karşısında gördü.Yine onu şaşırtmayı başarmıştı.Karşısında bacak bacak üstüne atmış bir şekilde oturuyordu.

"Senin ne işin var burada ?"dedi Clarke ona bakarak.Lexa istifini bozmamıştı.

"Üslubuna dikkat et."dedi keskin bir dille ve ayağa kalktı.

"Ne istiyorsun ?"dedi Clarke da gözlerini devirerek.

"Bir daha asla bana gözlerini devirme."

"Yaptığım her şey neden seni rahatsız ediyor Lexa ?"

"Yoluma çıkmayacaktın.Senin yüzünden her şey riske atıldı."

"Tamam Lexa.Bana ters davranmaya,böyle rahatsız etmeye devam et.Belli ki bundan zevk alıyorsun."

"Zevk..Benim bir şeyden zevk almam çok zordur.Kimse beni o kadar etkileyemedi Clarke.Buna sen de dahilsin.Kendini gözünde fazla büyütme."

"Kendimi büyüttüğüm falan yok.Hem sen nesin ? Bulunmaz hint kumaşı mı zannediyorsun kendini ? Neyse ne diyeceksen söyle."

Lexa iyice sinirlendi.Ona haddinden fazla taviz verdiğini düşündü ve onu kollarından tutup sıkıca duvara çarptı.

Clarke ise gerçekten aptal olduğunu düşündü.Karşında bir seri katil var ve sen ona neler diyorsun ? Biraz kafanı kullansan ne olur ?

"Yine şansını zorluyorsun."

"Üstümden çekil !"diye bağırdı Clarke.

"Asıl sen kendini ne zannediyorsun Clarke ? Benimle başa çıkabileceğini falan mı düşünüyorsun ?"dedi ve onu süzerek gülümsedi.Ama bu gülümseme oldukça alay ediciydi.Yavaşça Clarke'a yaklaştı.Clarke yine rahatsız olmuştu.

"Neden ? Neden bunu yapıyorsun ? Neden üzerime geliyorsun ? Rahat bırak beni.Kendi halime bırak.Burada olmayı,seni tanımayı ben seçmedim ve
Lexa seni tanıdığım güne lanet olsun."

PrisonerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin