—
Seni çok sevdiğimi biliyorsun.
—
Birkaç dakika sarıldılar.Hava kararmak üzereyken Lexa kollarını ondan ayırdı.Birine karşı böyle bir şeyleri hiçbir zaman hissetmemişti.Hayatında aşk denen şey olmadığı için hissizleştiğini çoğu kez düşünmüştü ama Clarke ona hissiz birisi olmadığını göstermişti.
Zihninde dönen iki kelimeyi "Seni seviyorum."söyledi Clarke.Artık emindi.Onu gördüğü an nefesi kesiliyor,sürekli onu görmek istiyor.Onu görmediği an da nefes alamıyordu.Onu görmeden de yaşamak istemiyordu.Evet başta ondan nefret etti,hatta korktu da ama aslında korkulacak biri olmadığını zamanla anlamıştı.Şimdi ise korktuğu tek şey onu kaybetmekti..
Lexa elini Clarke'ın yüzüne götürüp gözünden akan yaşı sildi ve onu kendine yaklaştırıp dudağını öpmeye başladı.Zarif bir öpücüktü bu.Yanındayım,seninleyim der gibi.
Yavaşça ondan ayrıldığında Clarke hafifçe gülümsedi.
"Daha önce kimse için böyle hissetmedim ben Clarke."
— —
"Lexa ?"
"Efendim."dedi önündeki sebzeleri doğramaya devam ederek.İkisi birden mutfağa girmiş bir şeyler yapıyorlardı.
"Dışarıda yiyelim.Denize karşı."
"Tamam sevgilim.Nasıl istersen."dediğinde ona yaklaşıp yanağına dudaklarını bastırdı ve yemeği yapmaya devam etti.
Birkaç dakika sonra her şeyi hazırladılar ve beraber dışarı çıkıp masaya oturdular.Deniz gece olduğu için durgunlaşmış fakat hala sıcak rüzgarlar esiyordu.Clarke gözlerini kapatıp kokuyu içine çekti ve gülümseyerek Lexa'nın elini sıkıca tuttu.
"Huzurlu hissediyorum.Uzun zamandan sonra ilk kez."Lexa'nın aklına direkt babasının yaptığı şey geldi ve Clarke'a bunu nasıl söyleyeceğini düşünmeye başladı.Eğer söylerse onun mahvolacağını düşündü.Belki de bir süre daha bilmemesi ikisi için de daha iyi olurdu.
"Bir şey mi oldu Lexa ?"
"Sadece ne kadar güzel olduğunu ve benim de ne kadar da şanslı olduğumu düşünüyorum."diyerek güldü Lexa.
"Asıl ben şanslıyım.Kusursuz olduğunu söylemiştim."dedi ve yemeğini yemeye başladı.
"Clarke bana ailenden bahsetmek ister misin ?"dedi Lexa.Sonuçta o da Clarke'ın acısını paylaşmak,onun sırtındaki yükü hafifletmek istiyordu.Clarke'ın yüzü asılsa da Lexa'ya hafifçe güldü.
"Zaman zaman keşke ölseydim diyip durdum.Neden o kazada bir tek ben yaşadım ? Her zaman bunu düşünüyorum ve bu beni yiyip bitiriyor."
"Sakın.Sakın bir daha ölmek istediğini duymayacağım.Ölmek diye bir şey yok."
"Beni hayata bağlıyorsun."
"Sen de öyle.Peki annenle babanla nasıl anlaşırdın ?"
"Annem çoğu kez babamla kavga etse de iyi bir aileydik.Normaldik.Hayatımda bir sorun yoktu.Ta ki o kazaya kadar.Hayalimden vazgeçmek zorunda kaldım.Her şey benim için daha da zorlaştı."
"Ben yanındayım.Bunu bilmeni istiyorum.Her zaman yanında olacağımı da bil.Her şeyi beraber yapacağız."
"Biliyorum.Hissediyorum ve evet beraber."dedi ve bir iç çekip denize bakmaya başladı.İkisi de yaralıydı.Hayatta yarası olmayan insan Tabiki yoktu ama birini kaybetmenin yarası tarif edilemeyecek kadar acıydı.
— —
İkisi de oldukça yorulmuştu.Yemeklerini yedikten bir süre sonra beraber Lexa'nın odasına gidip kendilerini yatağa bıraktılar.
Clarke başını Lexa'nın omzuna yasladı.Lexa da kollarını Clarke'a sardı ve saçlarının arasını öptü.
"İyi geceler Clarke."
"İyi geceler."dedi ve gözlerini kapattı Clarke.
Her şey yolunda gözüküyordu.İki kadın kendilerine uzun süre itiraf edemedikleri şeyi birbirlerine söylediklerinde oldukça rahatlamış hissettiler.Hissettikleri şeyin karşılıklı olduğunu bilmek onları huzurla doldurmuş ve olmadıkları kadar mutlu gözüküyorlardı.
Gecenin ilerleyen saatlerinde Clarke'ın "Hayır !"diyerek bağırmasıyla Lexa da uyandı.Clarke terler içinde uyanmış geçirdikleri kazayı bir rüya olarak görmüştü.Ara sıra bu tarz rüyalar görüyordu.
Lexa hızlıca elini Clarke'ın sırtına götürdü.Clarke Lexa'nın elini hissettiğinde ona doğru döndü.Ağlamaklı bir ses tonuyla "Lexa.."dedi.
Lexa ismini söylemesiyle birlikte ona sıkıca sarıldı ve kulağına fısıldadı.
"Clarke ben yanındayım."
—
—
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prisoner
RomanceLexa onun üzerine çıktı ve kollarını sıkıca tuttu.Clarke ise onun bu kadar güçlü olacağını düşünmemişti.Kolları acımaya başlamıştı fakat karşısındaki kadının umrunda bile değildi. "Ölmek istemiyorsan,bizimle geleceksin.Artık bizim için bir tutsaksın...