—
Bak bana.Bak bana..
Ne zerre kaldı benden ?—
"Öğretirim fakat böyle şeyleri sevmediğini zannediyordum."
"Farkındaysan sürekli bir şeyler oluyor.Kendimi korumam iyi olur."
"Haklısın.Clarke bir şey sorabilir miyim ?"
"Sor bakalım."
"Benden hala korkuyor musun ?"dedi Lexa sesinde hafif bir telaş vardı.Sorduğu sorunun cevabının hayır olmasını istiyordu.
Clarke elini Lexa'nın yüzüne götürdü.
"Hayır Lexa.Hayır.Aksine ben seni sev-"
"Lexa Woods.Lexa Woods."Lexa'nın telsiziydi bu.Komidindeki telsizi eline aldı ve konuştu.
"Dinliyorum."
"Ben Octavia.Yapan kişi iftira etti.Seni bekliyoruz."
"Tamam geliyoruz."
"Geliyor-"Octavia'nın sözünü bitirmesine izin vermeden telsizi kapattı ve Clarke'ın dudaklarını öptü.
"Haydi gidiyoruz."
"Bende mi ?"
"Evet sen artık benim sevgilimsin.Birlikte gideceğiz."
"Ne güzel söyledin öyle."
"Seninle ilgili her şey güzel olduğu içindir."
— —
Beraber el ele depo gibi büyük olmayan bir yere girmişlerdi.İçeride olan birkaç kişi şaşırmış bir şekilde onlara baktı fakat Lexa aldırmadan Clarke ile beraber Octavia'nın yanına gitmeye başladı.
"Dinliyorum."Octavia onların birlikte olduğunu görünce gülümsemişti.
"Octavia dinliyorum dedim."
"He şey pardon.İtiraf etti.Yapan kişi yerlilerdenmiş yine fakat birinin gazına geldiği için yaptığını söyledi."
"Nerede ?"
"Şurada."dedi ve odanın kapısını açtı.Clarke etrafı inceliyordu.Bu tip mekanları daha önce sadece dizilerde görmüştü fakat yanında Lexa olduğu için güvende hissediyordu.
"Octavia sen gidebilirsin.Ben hallederim."
"Tamam Lexa."dedi ve oradan ayrıldı Octavia.
Lexa yavaşça Clarke'ın elini bıraktı ve adamın yanına gitti.
"Neden yaptın ?"dedi ses tonu gayet sakindi.
"Siz buraya geldiğinizden beri sorunlar bitmedi.Buradan gitmenizi-"Lexa adamın boğazına tam anlamıyla yapıştı.Adam nefes almamaya başlamıştı.
"Yapma."
Kolunun üzerinde hissettiği el ile ona yani Clarke'a döndü.
"Lütfen."
Boğazını sıkmayı bırakmaya başladı.
Clarke Lexa'nın kulağına yaklaştı
"Sen bu değilsin.""Sen sandığın kişi değilsin.Onu öldürmek zorunda değilsin."
"Ben bunu öğrendim Clarke.Başka türlüsünü bilmiyorum.Hayatım bunun üzerine kurulu benim."
Clarke iki elini birden Lexa'nın yüzüne götürüp alnını onun alnına dayadı.
"Bunu değiştirebiliriz Lexa.Eğer sen de istersen."
"İ-istiyorum fakat-"derin bir nefes alıp verdi.
"Bunu yapamam."
"Neden ? Söyle bana.Bir çözüm bulalım birlikte."
"Öldürürler beni.Titus beni öldürür."
"Hayır Lexa.Buna izin vermeyiz."
"Üzgünüm Clarke.Bunu yapmak zorundayım."dedi ve birden silah alıp adamın ayağına sertçe vurdu.Belki de kırmıştı.Adam acıyla inlerken Clarke üzgün bir şekilde Lexa'ya bakıyordu.
"Söyleyecek misin artık ?!"diye bağırdı Lexa adama.
"T-tamam.Bizim yöneticimiz.Daha doğrusu adayı siz gelmeden önce çekip çeviren kişi."
"Kim o ?"
"Nia."
Lexa odanın içinde volta atmaya başladı bir şey düşünmeye çalışıyordu.
"Eğer istediğim şeyi yaparsan yaşarsın."
"Ne istiyorsun ?"
"Bana onu getirmeni."
"Nasıl yapacağım ?"
"Onu buraya çek.Birine bir şey olmuş de.Eğer işi yüzüne gözüne bulaştırırsan ölürsün."
"Tamam ama şu ayak-"
"Ben onu tedavi ettiririm.Dediğimi yap gerisi sorun değil."
Clarke'ın elini tutmak istedi Lexa,fakat Clarke kendini çekip ondan önce odadan çıktı.Lexa sinirlenmişti.
Bahçeye çıktıklarında Clarke hala önden yürüyordu.Lexa hızlıca gidip kolunu tuttu.
"Ne yapıyorsun ?"dedi Lexa.
"Bir şey yaptığım yok."
"Clarke ! Çocuk gibi böyle trip mi atacaksın bana ?"
"Lexa konuştuğumuz konunun bununla ilgisi yok.Senden tek bir şey istedim ama hayır diyorsun.Sen gerçekten böyle biri olmaya devam etmek mi istiyorsun ?"
"İstemiyorum tamam mı ? İstemiyorum.Sıkıldım.Bunaldım.Sen her şey benim için çok kolay mı sanıyorsun ?"
Lexa birden arkasını dönüp sırtını açtı"Bak dün akşam karanlıkta görmedin.Bak."Clarke'ın Gözleri çoktan dolmaya başlamıştı.
"Yaptığım her hatanın bir cezası.Bak Clarke.İyi bak."Clarke parmağını çiziklerin üzerine gezdirdi.Ağlamaya başlamıştı.Sevdiği kadının canının yandığı düşüncesi onu kahretmişti.
Lexa uzun zamandır kendini bu işten kurtarmaya çalışıyordu ama başarılı olamadığını anladığında kendini bu karanlığa teslim etmişti.Şimdi ise kaçamayacağı kadar dipteydi.
Lexa tam tişörtünü kapatacaktı ki Clarke onu durdurdu ve yarasının üstüne yavaşça dudaklarını bastırdı ve Lexa'yı kendine çevirdi birkaç saniye yüzüne baktıktan sonra ona sıkıca sarıldı.
"Sana bir şey olmasına dayanamam ben Lexa.Üzgünüm."
—
—
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prisoner
RomanceLexa onun üzerine çıktı ve kollarını sıkıca tuttu.Clarke ise onun bu kadar güçlü olacağını düşünmemişti.Kolları acımaya başlamıştı fakat karşısındaki kadının umrunda bile değildi. "Ölmek istemiyorsan,bizimle geleceksin.Artık bizim için bir tutsaksın...