23-Seni kaybetmek istemiyorum.

508 42 2
                                    

Clarke,Lexa vurulduğundan beri pişmanlıkla ona bakıyordu.Resmen hayatını kurtarmıştı.Eğer o olmasaydı belki de ölecekti.Ona borçlu hissetti ayrıca da ona söylediği şey ile daha da pişman oldu.

Lexa'nın da kendi söylediği gibi aklı fikri Clarke'daydı.Ona ne kadar kızgın olursa olsun sevdiği gerçeğini değiştiremezdi.

Lexa gözlerini dışarı dikmiş.Terastan denizi izliyordu.Clarke ise her şeyi halletmişti.Kolunu sarmadan önce yaklaşıp yarasının üzerine hafifçe dudaklarını bastırdığında Lexa ona döndü.Clarke hafifçe gülümseyerek kolunu sardı ve"Tamamdır."dedi.

"Teşekkür ederim.Çocuklara seni evine bırakmalarını söylerim."dedi Lexa ayağa kalkarak.

"Hayır.Burada kalacağım."

"Clarke..Lütfen."

"Kalacağım dedim Lexa."Lexa içeri doğru gidecekken Clarke sıkıca onu yaralı olmayan kolundan tuttu.

Lexa hızlıca gözlerini onunkilerle buluşturdu.

"Seni kaybetmek istemiyorum."dedi Clarke.Hafif sesi titremişti.

Daha önce kimse için böyle hissetmediğinden bazı şeyleri anlamlandırması zor oluyordu Lexa'nın.O an sadece içinden geçeni söylemek istedi.

"O zaman kaybetme Clarke."dediğinde Clarke onu kendine çekip ellerini ensesine yerleştirdi dudaklarını öpmeye başladı.Lexa bunu yapmasını beklemese de ona karşı gelemiyordu.Ne yaparsa yapsın günün sonunda uyumak istediği tek kişi oydu.

Clarke yavaşça dudaklarını ayırdı ve alnını onunkine yasladı.

"Özür dilerim.Sadece o an ne dediğimi bilmiyordum.Sen beni kurtardın.Sen beni hayata döndürdün.Bunun tersini düşünmek sadece aptallık olur ve ben bir aptallık ettim.Beni affedebilecek misin ?"

"Ne yaparsan yap sana kızgın kalamayacağım sanırım Clarke."dedi ve hafifçe gülerek ona sıkıca sarıldı.

— — —

"Hadi iç şunu."diyerek kaşığı Lexa'ya uzattı.

"Clarke bir kolumu kullanabiliyorum."

"Ama ben kendini yormanı istemiyorum.Lütfen içer misin ?"

"Sen böyle konuşunca da hayır demek o kadar zor oluyor ki.."dedi ve Clarke'a izin verdi.

"Tartıştık diye bana başka ev mi ayarladın ?"

"O an çok sinirliydim.Indra gelip sorunca da öyle söyledim.Hem fena mı ? İki evimiz oldu."dedi ve güldü.

"Lexa yaşadığımız herhangi bir sorunda evlerimizi ayırmamalıyız.Sen benim şu an tek ailemsin."dedi hafif gözleri dolmuştu.

"Hey ağlıyor musun sen ?"Clarke sıkıca Lexa'ya sarıldı.

"Ne oluyor Clarke ?"

"Yalnız kalmak istemiyorum.Seni istiyorum."

"Yalnız değilsin zaten.Ben yanındayım.Lütfen ağlama."Ağlamasına anlam verememişti Lexa.

"Çok korktum."

"Neyden ?"

"Sensiz uyumak istemiyorum.Sensiz günlerimi geçiremem."

"Clarke bu zaten olacak.Neden bu kadar korkuyorsun ?"Clarke yavaşça ayrıldı.

"Sen de bir gün ailem gibi gideceksin diye korkuyorum.Bugün önüme atladığında çok korktum.Bir daha sakın böyle bir şey yapma."

"Senin için yaparım."

"Lexa lütfen."

"Clarke bu konuyu kapat.Ben yanındayım ve hep olacağım."Gözündeki yaşı sildi Lexa.

"Sakın güzel aklını böyle şeylerle yorma."dediğinde Clarke elini tutarak onun yanağını öptü.

— —

"Efendim Titus yarın gelecek.Biz artık gidiyoruz.Kapıya korumalar konuldu."

"Tamam Indra.Görüşürüz."dediğinde Indra ve ekibi evden ayrıldılar.Lexa başını Clarke'ın göğsüne yasladı ve televizyonu izlemeye devam etti.Clarke de saçlarının arasına Ellerini götürdü.

"Lexa ?"

"Efendim."

"Bir şey sormak istiyorum."

"Sor Clarke."

"Bellamy ve Octavia ne olacak ?"

PrisonerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin