21-Bunu nasıl yapabildin ?

511 44 6
                                    

Lexa adamlarla birkaç konuşma yaptıktan sonra Clarke ile birlikte kalacakları odaya doğru ilerlemeye başladı.Elinde iki kadeh ve bir şarap vardı.Odasının kapısını açtı.İçeri girdi fakat Clarke'ı göremedi.Elindekileri masanın üzerine bıraktı.

"Clarke ?"

Adını seslenmesiyle Clarke banyodan çıktı ve Lexa'nın yanağını öptü.Lexa kendini yorgun ve bitkin hissediyordu.Tüm gün gitmek için bir sürü işle uğraşmıştı.Bıkkınlıkla yatağın üstüne oturdu.

"Neyin var sevgilim ?"dedi Clarke da Lexa'nın yanına oturarak.

"Sadece yoruldum."dedi Clarke'a dönerek.Clarke hafifçe tebessüm ederek elini Lexa'nın yüzüne yerleştirdi.

"Hadi uyuyalım.Güzel bir uyku sana iyi gelecektir."Lexa hafifçe gülümsedi.

"Bana iyi gelen tek şeyin sen olduğunu bilmiyor musun ?"dediğinde Clarke Lexa'yı kendine çekip sıkıca sarıldı ve saçlarının arasını nazikçe öptü.

— —

"Lexa uyan sevgilim.Seni çağırıyorlar."dedi Clarke.Lexa yavaşça gözlerini açtı.Son zamanlarda uykuları ağırdı.Clarke ile birlikteyken uyuyabiliyordu.Gülümseyerek doğruldu ve Clarke'ın alnından öperek yataktan kalktı.

"Tamam ben birkaç şeye bakayım.Görüşürüz."

"Görüşürüz."dedi Clarke.Aslında Lexa ileyken kulağında yankılanan bir şey vardı."Costia."ve
"Kendine dikkat et Clarke."bunları düşünüp duruyordu.Lexa'ya bir şey belli etmese de bugün Octavia ile konuşmaya kararlıydı.Ayağa kalkıp üzerine bir şeyler geçirdikten sonra Octavia'yı aramaya başladı.

— —

Birkaç kişiye sorduktan sonra yerini öğrenmişti.Söyleyeceği şeyleri merak ediyordu.Aslında bunu Lexa'ya sorması daha mantıklıydı da yapamamıştı.Odanın kapısını çalıp içeri girdi.Octavia yatakta yatmış kitap okuyordu.

"Octavia ?"

"Clarke ? Gel.Geç."dedi doğrularak.Clarke da karşısında bulunan yere oturdu.

"Octavia söyle bana.Costia kim ? Neden bana öyle dedin ?"

"Clarke ben-bunu Lexa ile konuşmalısın.Benimle değil."

"O anlatmadı.Ben de üstelemedim."

"Anlatmasını bekle.Eğer bunu
sana söylersem-"birden duraksadı.

"Lütfen çık Clarke."

"Bir dakika dur.Bu tavrın ne ? Lexa bir şey yapar diye mi ?"

"Ben artık kimseyle uğraşmak istemiyorum."Birden kapı açıldı ve Lexa içeri girdi.Yüzündeki ifadeyi tarif etmek zordu.Konuşulan her şeyi duymuş muydu ? Diye düşündü Clarke.

"Octavia çık dışarı !"dedi Lexa yüksek bir ses tonuyla.

"Lexa ben-Lütfen sakin ol."diyerek Lexa'yı kolundan tutarak sakinleştirmeye çalıştı Clarke.

"Ne bilmek istiyorsun ? Sana önemsiz olduğunu söyledim.Bana güvenmiyor musun ?"

"Tabiki sana güveniyorum."

"O zaman gelip burada Octavia ile gizli gizli neden iş çeviriyorsun ?"

"Sen anlatmayınca-"

"Costia'yı öldürdüm.Oldu mu ?"

"Şaşırmadım.Peki kimdi bu Costia ?"

Lexa sinirle odanın içinde volta atıyordu.

Masaya ellerini yaslayıp camdan denize baktı.Hala sinirliydi.O kadının adı bile onu sinirlendiriyordu.

"Bize ihanet etti.Polislerle anlaştı.Ben de onu kaçarken öldürdüm."

"Bu kadar mı yani ? Neden bu kadar sinirleniyorsun anlamıyorum.Birini öldürmek senin için normal bir şey."

"Çünkü Costia ile bir ilişkim vardı.Oldu mu ?"

"Ne ?"Clarke duyduğu şey ile gözlerini kapattı.Korkmuş muydu ? Hayır.Korkamazdı.Tek düşündüğü şey Lexa'nın bunu nasıl yaptığıydı ? İnsan sevdiği birini öldürür müydü ? Ya da gerçekten sevmiş miydi ?

"S-sen n-nasıl ?"

"Onu hiçbir zaman sevmedim Clarke."diyerek ona yaklaştı.Clarke söylediği şeyin hala etkisindeydi.

"B-bunu nasıl yapabildin ?"

"İhanet et-"

"Yeter Lexa.Ağzından ihanet lafı düşmüyor.İhanet.İhanet.İhanet."

"Clarke-"

"Her böyle yapanı öldürecek misin ? Sana her kazık atanı öldürecek misin ? Sen böyle biri değilsin.Bu değilsin.Kendine gel artık.Aç gözünü.Uzun zamandır susuyorum ama artık susmayacağım."

"Sen-ne dediğinin farkında mısın ? Onu öldürmesem şu an karşında olmazdım.Beni tanımazdın bile."

Sert bir tavırla"Beni de bir gün öldürmek zorunda kalırsan öldürür müsün ?"dedi Clarke.

PrisonerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin