—
"Bu aşk olmalı."
—
Clarke'ın vücudu resmen bir yay gibi titriyordu.Lexa daha da sıkıca sarıldı ona.Tamamen yanında olduğunu göstermek istiyordu.Onun bu şekilde uyanmasına üzülmüştü.
Lexa"Korkma."dedi sessizce.Clarke duyduğu bu sesle derin bir nefes alıp verdi.Başta idrak edememişti.Sanki hala bedeni o arabadaydı.Hiçbir zaman oradan ayrılamayacak gibiydi.
Sabaha kadar böyle kalabileceğini hatta bütün günlerini bu şekilde ona sarılarak geçireceğini biliyordu Clarke.Onun kollarının arasında kaybolmayı,Lexa'nın kalbini vücudunda hissetmeyi seviyordu.
Şimdi daha da sakinleşmiş bir şekilde yavaşça ayrıldı ondan.Lexa elini Clarke'ın yüzüne götürdü.
"İyi misin ?"dedi.
"Sayılır."dedi Clarke ve tekrar bir anda Lexa'ya sıkıca sarıldı.
"Biraz daha böyle kalabilir miyiz ? Buna ihtiyacım var."
Dediğinde Lexa hafifçe gülümseyip ellerini saçlarının arasında gezdirdi.
— —
"Lexa."ismini duymasıyla uyandı Lexa.Clarke gülerek ona bakıyordu ve
"Günaydın."dedi
"Günaydın."diyerek gülümsedi Lexa aynı zamanda da ekledi."Sen beni mi izliyorsun ?"
"Seni izlemeyi seviyorum.Ne yapabilirim ?"
"İzlemeyi bıraksan da öpsen diyorum."dediğinde Clarke Lexa'ya yaklaşarak dudaklarını öpmeye başladı.Lexa onu belinden tutup üzerine çıkardığında daha da tutkulu bir şekilde öpmeye başladı.
Bir süre sonra Lexa zorlanarak dudaklarını ayırdı.
"Hadi kahvaltı edelim."
"Lexa !"
"Efendim."
"Neden böyle yapıyorsun ?"
"Ne yapıyormuşum ki ?"
Ofladığında Lexa yavaşça ayağa kalktı.
"Bugün birkaç şey konuşacağız.Önemli.Kahvaltımızı edip çıkarız."
"Tamam."dedi somurtarak Clarke.Lexa da aşağı inmeye başladı.
— —
"Titus sizinle konuşmak istiyor."dedi Indra Telefonu ona uzatarak.Tek kullanımlık.Konum göstermeyen özel bir telefondu bu.Lexa eline aldı ve açtı.
"Clarke ile aranızda olanlardan haberim var."
"Eee ne olmuş yani ?"
"Büyük bir hata yaptım.Beraber kalmanıza izin vermemeliydim fakat birbirinize karşı çok mesafeliydiniz.Böyle bir şey olmasını beklemiyordum."
"Sadede gel."
"Benimle bu şekilde konuşma."
"Buradaki herkesi tek tek öldüreceğimi biliyorsun Titus.Bana ihtiyacın var.Şimdi söyle."
"Kuralları biliyorsun.Aşk yok.Duygu yok."
Lexa sinirlense de konuşmaya başladı.
"Kuralına başlatma.Benim özelim ilgilendirmez.Bu zamana kadar böyle bir kural yoktu."
"Hep vardı.Sen kimseye böyle şeyler hissetmediğin için uyarmamıştım."
"Başka ne söyleyeceksin ?"
"Gustus ölmüş."
"Evet.Hata yaptı ve öldü."
"Clarke yüzünden öldürmüşsün."
"Kimse ona zarar veremez.Veren de cezasını canıyla öder."
"Peki Lexa.Böyle davranmaya devam et.Bir ay sonra başka bir yere gidiyorsunuz."
"Tamam plan elimde var.Görüşürüz."
"Görüşürüz."dedi ve telefonu kapatıp kırdı.Clarke anlamayan özlerle ona bakıyordu.
"Ne planı Lexa ?"
"Boşver.Gel gidelim buradan."
"Nereye ?"
"Denize."
"Ne denize mi gireceğiz ?"diyerek güldü.
"Evet hadi."diyerek çekiştirmeye başladı Lexa.
— —
Lexa Clarke'ı elinden tutmuş denize doğru hızlı adımlarla ilerliyordu.Şezlongun yanına geldiğinde üzerindekilerden kurtuldu.Clarke da aynı şekilde.
Beraber denize girdiler.Lexa yüzmeyi severdi.Bir şeylerden kaçış olarak görürdü.Sevdiği şeyleri Clarke ile yapmak daha da güzelleşiyordu gözünde.
Denize daldığında Clarke da onunla birlikte daldı ve bacaklarını Lexa'nın beline dolayıp,iki elini yüzüne götürdü ve kendine çekti.Onu bu okyanusun altında öpmeye başladı.
Lexa da uyum sağlayarak birkaç dakikanın ardından onu denizden yavaşça çıkardı hala öpüşmeye devam ediyorlardı.
Bir süre sonra dudaklarından ayrıldı Lexa ve Clarke'ı belinden tutup hafifçe yukarı kaldırıp gülümseyerek konuştu.
"İyi ki yanımdasın."
—
—
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prisoner
RomanceLexa onun üzerine çıktı ve kollarını sıkıca tuttu.Clarke ise onun bu kadar güçlü olacağını düşünmemişti.Kolları acımaya başlamıştı fakat karşısındaki kadının umrunda bile değildi. "Ölmek istemiyorsan,bizimle geleceksin.Artık bizim için bir tutsaksın...