Telefonumun sinir bozucu sesiyle yerimden kıpırdandım Yoongi'nin aradığını gördüğümde hızlıca telefonu açtım. Çünkü o genelde önemli şeyler olduğunda arardı.
(Y): Sonunda açabildin Taehyung!!''
(T): Uyuyordum Yoongi ya! Ne oldu?''
(Y): Şimdi sakin ol. Jungkook iki gün üst üste yarasına pansuman yapmamış bir de dün duşa girip içine su kaçırmış dikişleri iltihap kapmış. Şuan ameliyata aldılar.''
Siktir!! Dün ona duş aldıracakken onu evden yollamıştım. Üstelik ona pansuman da yapmamıştım. Şimdi benim yüzünden hastanelik mi olmuştu?
(T): Yoongi hemen geliyorum. Haber verdiğin için çok sağ ol.
Dedim ve tüm pişmanlığımla taksi çağırdım. Yaralarını sarmak yerine yeni yeni yaralar açıyordum. Tıpkı onun bana yaptığı gibi.
-------------------
'' Sakin ol biraz başımı döndürdün?'' diyen Yoongi'ye sinirli bir bakış atarak ameliyathanenin önünde turlamaya devam ettim.
Bir yandan tırnaklarımı yerken bir yandan da kapıya doğru yürüyüp Jungkook'u çıkarmışlar mı diye kontrol ediyordum. Ne uzun sürmüştü operasyon...
'' Amcam on dakika önce çıktı Jungkook'u niye çıkmadı?'' dedim huysuzca.
'' Nereden bilebilirim? biraz sakim olmalısın.'' dedi sakin sesiyle.
'' Sevdiğim adam orada canıyla uğraşırken rahat olamam'' dedim kısık bir sesle.
'' Taehyung seni darlamak istemiyorum ama sen Jungkook'a bakmak için bizden çıkıp gittin. Bu çocuk niye tek başına banyo yaptı ve senin niye bundan haberin yok?''
'' Biz kavga ettik. Ben onun evine gitmesine müsaade ettim. Çok sinirliydi Yoongi ben de kendimi kontrol edemedim.'' dedim.
'' Hasta birini tek başına evine mi yolladın?'' diyen Yoongi ile tekrar vicdanım sızladı. Derince yutkundum ve konuşmak için güç bulamayınca başımı yere eğdim.
'' Taehyung hata yapmışsın.'' demesiyle gözümden akan yaşı hızlıca sildim.
'' Hata yaptığımın farkındayım.'' Yoongi'nin bir şey söylemesini beklerken sadece bana sarıldı.
'' Ama kendini suçlama ya da harap etme olur mu? Hepsi geçecek çünkü.'' dedi. Yoonhi Hayatımda olduğu için çok şanslıydım. Telefonumun çalmasıyla arayanın jimin olduğunu gördüm.
'' Yoongi şimdi Jimin'le uğraşamam. Sen konuşur musun?'' dedim ve telefonu ona uzattım. Eş zamanlı Jungkook'un çıkmasıyla oraya doğru gittim. Yoongi koridorun başına giderken bende sevdiğim adamın özlediğim yüzüne baktım.
Bembeyaz teni normalde olduğundan daha soluktu ve dudakları hafif mor rengindeydi. Usul usul aldığı nefes sesleri kulağıma bir tını gibi dolarken kapalı olan gözleri dünyamı karartıyordu.
***************
Hemşireler onu yatağa yatırdıktan sonra sandalyeyi yanına çekmiş ve elini tutmuştum. soğukluğu beni ürpertirken ellerimi biraz daha sıktım ve sabahtan beri tuttuğum göz yaşlarımı akıttım.
Sessizce ağlayıp onu izledim uzun bir süre. Sonra Yoongi geldi. aşırı sinirli gözüküyordu. Ona verdiğim telefonumu kucağıma fırlattı.
'' Ne oldu Yoongi?''
'' Hem sevgili hem de arkadaş seçimlerin çok yanlış. Jimin kadar aptal birini görmedim.'' dedi derin nefesler alırken.
'' İyi çocuktur aslında.''
'' Aptalın teki olduğunu değiştirmez. Her neyse yoldaymış geliyormuş.''
'' Tamam'' dedim ve tekrar Jungkook'a döndüm.
****************
'' Jimin, Taehyung'un arkadaşı falan demem bu hastanedeki ayrıcalığımı kullanıp attırırım seni!''
'' Yoongi sen de ne atarlı çıktın. Alt tarafı Jungkook'un yüzüne çük çizeceğim.''
'' Adam hasta hasta! Saygın olsun biraz. Geleli on dakika oldu canımdan bezdirdin.''
'' Hep suçlu benim zaten. Hem baban demedi mi her şey yolunda diye? Gayet iyiymiş artık eğlenelim biraz.'' ve cevap vermek istemeyen Yoongi odadan ayrıldı.
'' Jimin bok mu var da Yoongi'yi kızdırıyorsun?''
'' Yavrum, o da kızmaya yer arıyor. Adam artık iyileşmiş yani yanağına çük çizsem ne olur'' dedi dudak bükerek. Tam ağızımı açmış konuşacakken Jungkook'un sesini duydum.
'' S-su.'' Hızlıca komodindeki suyu aldım ve başının altından destekleyip kurumuş dudaklarına bardağı dayadım. Yudum yudum içtiği suya doğunca hafifçe kafasını geriye attı.
'' İyi misin?'' dedim uysal sesimle. Suçluluk duygum o kadar ağırdı ki ne derse yapacak gibiydim.
'' hı hı .'' dedi sadece. Gözlerinde kırgınlık vardı.
'' Ben çok özür dilerim Jungkook.'' dedim elini tuttuktan sonra.
'' Ben çıkıyorum.'' diyen Jimin'i umursamadan ona baktım sadece bir şeyler söylemesini istiyordum şuan. Ama o sadece elimi altındaki elini çekti. Kendimi bir gökdelenin üst katından boşluğa bırakılmış gibi hissediyordum.
'' Jungkook lütfen bana bak. Ben çok sinirliydim bedi de anla. Böyle olacağını bilsem senin bir adım atmana dahi izin vermezdim.'' dedim yalvaran sesimle.
'' Taehyung sonra konuşalım daha fazla birbirimizi kırmayalım ve biraz ağrım var.''
'' O zaman ben dışardayım se de biraz uyu.'' dedim ve dudağına öpücük bırakıp odadan çıktım.
-------------------------

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BLACK SWAN ✓
Fanfictionİlk başlarda onun böyle birisi olduğunu anlamamıştım. Benim gibi olan birini bulmak ve böyle mutlu olmak aklımı karıştırmıştı. Kendime kızgın ve kırgın olmanın yanında deli gibi âşıktım. Saplantılı gibiydim adeta. Bana ne kötülük yaparsa yapsın Ju...