İlk başlarda onun böyle birisi olduğunu anlamamıştım. Benim gibi olan birini bulmak ve böyle mutlu olmak aklımı karıştırmıştı.
Kendime kızgın ve kırgın olmanın yanında deli gibi âşıktım. Saplantılı gibiydim adeta. Bana ne kötülük yaparsa yapsın Ju...
Leesung'la öğlen buluşmuş ödevi yapmaya başlamıştık tabii biz ödevi yaparken Jungkook hiç durmadan mesaj atmıştı. Ödeve başlayalı üç saat geçmesine rağmen bitiremediğimiz için Leesung'u evime davet etmiştim sekizde gelecekti. Akşam için anlaştıktan sonra kafeden kalkmış ve saat sekize kadar eve gelmesi ve beraber vakit geçirmek için Jungkook'a mesaj atmıştım. Ondan gelen olumlu cevapla eve geçmiştim.
************************
Yaklaşık bir saatin sonunda her şey hazır olunca üstümü değiştirmek için odama geçtim ve rahat etmek için beyaz eşofmanımı giyip üstüne de kırmızı kısa kollumu geçirmiştim ki çalan kapıyla odadan çıktım.
Kapıyı açınca karşımda elinde çiçekle duran takım elbiseli bir Jungkook görmeyi hiç beklemiyordum ama bu görüntü beni oldukça memnun etmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Uzattığı çiçeği elinden alırken yüzümdeki aptal sırıtışla konuşmaya başladım.
'' Bunlar nereden çıktı?''
'' Sevgilime çiçek aldım. erkeler kızlara çiçek alacak diye bir kural yok. Erkek bir erkeğe de çiçek alabilir.''
'' Alabilir tabii ki de. Hatta bunun karşılığında benden bir öpücük de alabilir. O yüzden içeriye geçte karşılığını vereyim.'' dememle ayakkabılarını çıkarıp içeri geçti ve kapıyı kapatıp dudaklarıma uzandı.
Ellerimi omuzlarına yerleştirirken sıcak dudaklarını hızlıca kabul ettim ve daha daha kalın olan alt dudağını emerek dilimi diliyle buluşturdum.
Bu hamlemle ufak bir inleme duyunca hafifçe ayrıldım.
'' Bunları bir bardağa koyalım da yemek yiyelim olur mu?''
'' Olur yavrum benim.''
İkimiz arka arkaya mutfağa girince evde vazo olmadığı için elimdeki çiçekleri en büyük bardağa su doldurarak içine yerleştirdim.
'' Her şeyi hazırlamışsın. Bekleseydin ya beni.''
'' Yorgun olacaksın diye hazırlamak istedim.''
'' Ellerine sağlık güzelim benim. O zaman sen otur da servisleri ben yapayım.'' diyerek ayaklanınca dediğini kabul edip kendimi sandalyeye bıraktım.
O tabağı hazırlayıp önüme koyunca tam yemek için hareketlenmiştim ki çalan kapıyla elim havada kaldı.
'' Kim şimdi bu?'' dedi Jungkook kaşlarını çatarak.
'' Bakıp geliyorum.'' diyerek ayaklandım.
Kapıdaki delikten bakınca gördüğüm bedenle derin bir nefes aldım. Elinde pizza kutusuyla kapıda duran Leesung. Jungkook'un pek hoşuna gitmeyecekti.
'' Leesung hoş geldin ama biraz erken gelmişsin.'' dedim kapıyı isteksizce açtıktan hemen sonra. İlk defa davet edildiğin bir eve erken gelmek benim için pek olağan bir durum değildi ve bu huzursuz hissettirmişti nedense.
