1 Ay Sonra:
Geçtiğimiz bir ay çok güzeldi. Yoongi ve Jimin flörtlükten sevgililiğe geçmişti. Ben Annemleri ziyarete gitmiştim her ne kadar o zaman Jungkook'a özlemimden kavrulsam da babama eşcinsel olduğumu ve bir sevgilimin olduğunu söylemiştim ilk başta karşı çıksa da annemle konuştuktan sonra biraz yumuşamıştı. Annem ve Babamın beni bırakacağını düşünsem de hiç öyle olmamıştı onlara sahip olduğum için çok şanslıydım. Biraz daha ailemle vakit geçirdikten sonra tekrar seul'le dönmüştüm.
Ben döndükten sonra her şey daha da güzel olmuştu. Jungkook ile ilişkimiz çok çok güzeldi. Her şey rayındaydı.
Şuan bizim evin salonunda yayılmış çay eşliğinde sohbet ediyorduk. Ama Yoongi geldiğinden beri Jimin durmadan yaptığı işleri anlatıyordu.
'' Jimin anladık artık Yoongi'ye şov yapmak için beşinciyi anlatıyorsun.'' diyen Jungkook'la kahkaha atınca Jimin kafama bir yastık fırlattı ama yastık beni es geçip junghee'nin kafasına gelince Jungkook ayağa kalktı.
'' Ulan Jimin, senin kafanı koparırım lan!''
'' Ya Junghee abicim ben sana atmadım ki Taehyung'a attım.'' diyerek Yoongi'nin koltuğunun arkasına saklanan Jimin'i şaşkın gözlerle izliyordum.
'' Taehyung'a atınca kızmayacaktım sanki..''
'' Abi, yumuşacık bir yastıktı sadece.'' diyen Junghee önündeki sütünü içmeye devam etti.
'' Abisinin prensesi kafan acımadı değil mi?''
'' Acımadı abi sorun yok ama bir bardak daha muzlu süt içebilir miyim?'' dedi.
'' Tabi ki içebilirsin.'' dedikten sonra birlikte mutfağa gitmişlerdi. Bende arkalarından mutfağa gitmiş ve mutfağa gidince Jungkook'un yanağını öpmüştüm. Biraz daha mutfakta oyalandıktan sonra tekrar salona geçmiştik ki Yoongi'nin sesini duyduk.
'' Jimin, sen yokken Hoseok vardı. Sen hayatıma dahil oldun diye onu çıkarırsam bu sadece bencillik olur. Hem bana karşı bir yanlışı da yok ki.''
'' Tamam da benden çok onunla görüşüyorsun Yoongi.''
'' Tamam sakin olun. Jimin sende kıro gibi kıskanmayı bırak.'' dedi bıkmış bir sesle Jungkook çünkü son zamanlarda bu konuyla ilgili tartışıyorlardı.
'' Tabii senin için hava hoş Taehyung kimseyi senin önüne koymuyor.''
'' Ben bu saatten sonra Taehyung'u asla kıskanmam yada kısıtlamam.'' demesiyle ona bir öpücük atıp ekranı yanıp sönen telefonumu elime aldım.
Chio Lee Sung: Hoca sunum ödevi verdi ve iki kişilik gruplar oluşturdu. Sen benimle eşleştin. Yarın buluşmamız gerek.
'' Of ya!'' dedim istemsizce bir de ödevle uğraşacaktım şimdi.
'' Ne oldu bebeğim?''
'' Hoca ödev vermiş. Haberim yok tabii okula gitmediğim için. Grup oluşturmuş da yarın Leesung'la buluşmam gerekecek.''
'' Hani şu seni dikizleyen çocuk mu?'' dedi hafif gergin bir sesle.
'' dikizlemek demeyelim de gözlem yapmayı seviyor diyelim.''
'' Taehyung, buluşma o herifle.''
'' Ödevim var. Hem Yoongi'nin etkinliğine de gelecek.''
'' O zaman bana her dakika mesaj at. O heriften hiç hoşlanmadım.''
'' Kıskanmam yada kısıtlamam diyene bak. Salak herif.'' diyem Jiminle Jungkook bütün ilgisini Jimin'le kavga etmeye yönlendirince Leesung'a mesaj attım.
Taehyung: Tamam saat öğlen ikide. Okulun altında ki kafede.
İçimde garip bir his vardı ve umarım bu his iyi bir şeye vesile olurdu..
-------------------------------
Çok şirin olmamış mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BLACK SWAN ✓
Fanfictionİlk başlarda onun böyle birisi olduğunu anlamamıştım. Benim gibi olan birini bulmak ve böyle mutlu olmak aklımı karıştırmıştı. Kendime kızgın ve kırgın olmanın yanında deli gibi âşıktım. Saplantılı gibiydim adeta. Bana ne kötülük yaparsa yapsın Ju...