İlk başlarda onun böyle birisi olduğunu anlamamıştım. Benim gibi olan birini bulmak ve böyle mutlu olmak aklımı karıştırmıştı.
Kendime kızgın ve kırgın olmanın yanında deli gibi âşıktım. Saplantılı gibiydim adeta. Bana ne kötülük yaparsa yapsın Ju...
Ayağımı istemsizce sallarken gözümü telefonumun ekranına diktim. Ümitsiz bir şekilde bakarken titreşen telefonumla hızlıca mesaj kutusuna girdim. Bugün büyük gündü. Heyecanla mesaja bakarken 5 dakika da kapının önüne olmamı söyleyen mesaj atmıştı. Hemen aynanın karşısına geçip son kez üzerimi kontrol ettim. Siyah balıkçı yaka kazağımı giymiş üstüne kot ceketimi geçirmiştim altıma da kot ceketimin renginde kot pantolon giyinmiştim. Bence çok yakışıklıydım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ayakkabılarımı giyerek alt kata indim. Kapısında mı beklemeliydim yoksa aşağıya mı inlemeliydim? Kendimle çelişirken açılan kapıyla gözlerim hızlıca gözleriyle buluştu.
'' Bekletmedim değil mi?'' demesiyle şaşkın bakışlarımı engelleyemedim. Jungkook kibar mı davranıyordu yoksa ben mi rüya görüyordum?
'' Sorun yok zaten yeni geldim.'' dedim ve üzerini inceledim yine siyahlar içimde harika görünüyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
'' Güzel hadi inelim.'' diyerek elini belime koymasıyla vücudumun kasılması bir oldu. Bana dokunuyordu ve biz sevişmiyorduk!
'' Rahatsız mı oldun?'' dedi korkuyla.
'' Hayır sadece senin bana yatak dışında dokunmana alışkın değilim o yüzden.''
'' Anladım.'' diyerek usulca çekti elini. Boşluktaymışım hissi kapladı vücudumu. Sanki eli devrilmek üzere olacak bedenimin dayandığı demirden bir direkti.
Yanımdan ayrılıp önden ilerlemesiyle onu takip ettim. Kapının önünde duran arabasını açınca bindim. Emniyet kemerini bağladıktan sonra gözlerimi güzel yüzüne çevirdim.
'' Nereye gidiyoruz?''
'' Senin dışında hiçbir öğrencimle karşılaşmayacağım bir yere.'' dedi ve arabayı sürmeye devam etti. Oldukça hızlı kullanıyor oluşu beni korkutsa da dert etmedim ve sadece onu izledim . Çünkü biliyordum ki bu onu son görüşümdü.
*************
Nihayet denizi gören bir tepeye geldiğimizde emniyet kemerini çözerek arabadan indim. Duyduğum kapı sesiyle de jungkook'un da indiğini anlamıştım. Ben onun geldiğini zannederken ikinci bir ses duymamla kafamı arkaya çevirdim. Jungkook'un bagajdan bir şeyler aldığını görünce daha dikkatli bakmaya başladım.
