İlk başlarda onun böyle birisi olduğunu anlamamıştım. Benim gibi olan birini bulmak ve böyle mutlu olmak aklımı karıştırmıştı.
Kendime kızgın ve kırgın olmanın yanında deli gibi âşıktım. Saplantılı gibiydim adeta. Bana ne kötülük yaparsa yapsın Ju...
Şuan salonda oturmuş Jungkook'un bana masaj yapmasına izin veriyordum.
Dün gece Jimin bana açıldıktan sonra efkarlanıp biraz içmiştik. Salonda uyuyakalınca da her yanım tutulmuştu.
Bana kıymayan Jungkook da masaj yapma teklifinde bulunmuştu. Şuan ise deliler gibi pişmandı çünkü ben masaj konusunda oldukça doyumsuz biriydim. Jungkook oldukça sıkılmış bir durumdayken çalan telefonum onu kurtarırken ekranda gördüğüm isimle ' dayıcılık' vaktimin geldiğini anlamıştım.
Ablam doğurmuştu ve beni sık sık görüntülü arayarak bebeğe hasret kalmamamı sağlıyordu. Ekranda pek verimli geçmese de çıkardığı mırıltılar bile mutlu olmamı sağlıyordu. Zaten final haftasını gelmeden bir haftalığına yanlarına gidecektim. Uzun süre dayıcılık görevimden sonra tekrar içeri döndüğümde uyuklayan bir Jungkook gördüm. Zaten Junghee uyumuştu.
'' Pişt yakışıklı uydun mu?''
'' Hayır.''
'' Ama uykun gelmiş.''
'' Uyutsana beni.''
'' Bebek misin Jungkook? Hadi sen yatağına geç. Ben de eve gideyim, Jimin tek kalmasın.'' dememle beni yanına çekmesi bir oldu.
'' Jimin çocuk değil Taehyung. Kendi başına idare edebilir ama ben sensiz idare edemem.'' dedikten hemen sonra boynuma kondurduğu öpücük düşünmemi zorlaştırsa da hafifçe ayrıldım. Elimi yanağına koyduktan sonra konuşmaya başladım.
'' Bu aralar çok sık kalamam. Jimin tek kalmasın biraz modu düşük ve onu bir tek ben ve iğrenç şakalarım ayakta tutuyor.
'' Of. Tamam git.'' diyerek yanımdan kalkan adamın arkasından şokla bakıyordum.
'' Sen böyle çocuk gibi davranırsan seni nasıl bırakabilirim ki?''
'' Çocuk gibi davranmıyorum. Seni sevdiği için yanımda istiyorum sadece.''
'' Bende seni seviyorum ~''
'' O zaman bu gece burada kalıyorsun.'' diyerek beni belimden tutmasıyla titrediğimi hissettim.
'' Kalamam Jungkook. Beni bu gece affet olur mu? Jimin dün çok fenaydı ve evden çıkarken içmeye başlamıştı. Sarhoş olursa aptal şeyler yapabilir.''
'' Jimin'i kıskanmaya başlalıyorum.''
'' Kıskanma. Hatta yarın akşam sende kalabilirim. Sabaha kadar da uyumayız hem.'' dedim gözümü kırparak yanından uzaklaşırken.
'' Sen bana ahlaksız imalarda mı bulunuyorsun şuan?''
'' Aynen öyle. Bu aralar sana fena yükseliyorum.''
'' Siktir ya! Gece gece beni yükseltme. Gidiyorsun git, kalıyorsan da hemen odaya gidelim. Kıyafetlerin gözüme fazlalık olarak geliyor.''
'' Ay hoşt! gidiyorum ben o zaman.'' dudağına sıkı bir öpücük kondurup kapıya doğru ilerledim ve dertli aşık Jimin'in yanına doğru adımladım.
****************
'' Taehyung, çok güzel değil mi abi ya?'' diyerek telefon ekranını bana uzatan Jiminle ekrana baktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Jimin biliyorum kendisi kuzenim.''
'' Taehyung, yüzü çok güzel. sesi hep kulağımda. Abi elinden her iş geliyor. Gülüşü o kadar güzel ki delirmeme çok az kaldı.''
Kendini koltuğa atan çocuğa acıyarak baktım. Jimin ve Yoongi zıt karakterliydi.
Jimin içmeyi seven tek gece ilişkilerin adamıyken Yoongi tam tersiydi.
'' Keşke beni sevmesinin bir imkanı olsaydı. Ama o benden arkadaş olarak bile hoşlanıyor.''
'' Gıcıklık ettiğin için olabilir mi?''
'' Taehyung, benden uzaklaşırsa onu sevmem diye düşündüm. Ben de kötü davranmaya karar verdim. Gerçi versem de bir şey değişmedi beynimin ortasına kamp kurdu. Çıkmıyor aklımdan.''
'' Kuzenimden bahsediyoruz ve bu biraz garip ama o kadar da karamsar olma. Hayat bu.'' dedikten sonra bir süre öyle durduk daha sonra da ben odama geçerken Jimin de söyle söylene odasına geçmişti.