Sabah gözümü açtığımda genelde alarm sesiyle uyanırdım ama bu sabah annemin sesiyle uyanmıştım. Bana haber verdikten hemen sonra otobüse atlayıp yanıma gelmişti. Dün gece de odasına yerleşti. Beni öperek uyandırmasıyla aylardır özlemini duyduğum şefkate kavuşmuştum. Annem bu şekilde değer verdiği ve gözünden sakındığı evladına köpek gibi davranan adamı öğrense ne tepki verirdi acaba?
Bence ilk önce benim ağzıma sıçardı. Kendimi bu şekilde kullandırttığım için.
'' Günaydın anasının kuzusu.'' diyen annemle gülümseyerek kolumu boynuna doladım ve ardından yanaklarına öpücük kondurdum.
'' Günaydın Anne.'.'
'' Hadi kalk bakalım. Kahvaltı hazır çabucak ye de okula geç kalma.'' Okula gidecek olmamın verdiği ağır sorumlulukla ayağa kalktım. Bunu o kadar istemiyordum ki
İyi bir lisede okumak zaten zordu ama aslı zor olan öğretmeninle ilişki yaşaman. Hızlı adımlarla mutfağa gidip annemin hazırladığı sofrada karnımı doyurmaya başladım. Genelde meyve yiyerek geçiştirdiğim ilk öğünü bu şekilde yapmaya alışkın olmadığım için fena bir şişkinlik hissederek kalktım masadan.
Anneme yüz kere teşekkür ettim ve odama geçerek hazırlandım. Kapıdan çıkmadan önce annemin sesini duydum.
'' Bugün halanlara uğrayacağım akşama da yemeği dışarda yeriz Busan'ı gezdirirsin.'' demesiyle kafamı salladım ve özlediğim kokusunu içime çekerek kapıdan çıktım.
Bugün günlerden cumaydı yani okulun son günü. Hafta sonu annemle gezecek ve olumsuzluklardan uzak tutacaktım kendimi. Zaten dün okula gitmemiştim Annemle hasret gidermek için.
Otobüs durağında biraz bekledikten sonra gelen otobüse bindim ve kartımı okutarak boş olan koltukların birine doğru ilerledim. Kafamı cama yaslayarak dışarıyı izlerken yanımda hissettiğim bedenle kafamı sol tarafa çevirdim ve gördüğüm kişiyle nefes almadığımı hissettim. Jungkook yanımda oturuyordu. Okula her sabah arabasıyla giden adamın otobüste ne işi vardı?
'' Uzaylı görmüş gibi bakmayı kes. Arabam bozuldu mecburen otobüse bindim.'' demesiyle kafamı sallayarak önüme döndüm. Bana açıklama yapmak için tenezzül etmesi bile bir mucizeydi. Daha fazla duramadım ve sormak istediğim soruyu sordum.
'' Bundan sonra gelmeyecek misin?'' dedim umutsuz çıkan sesimle.
'' İstemiyorum artık seni. Her şeyi kabul ederim ihanet hariç.'' demesiyle ağızımdan kaçan kahkahaya engel olamadım.
'' İhanet mi? Nerenden uyduruyordun bunları anlam veremiyorum sana.''
'' Başka heriflerle gezip tozman benim için ihanet.''
'' Sen sınıfta bütün kızlarla flörtöz bir şekilde cevap verebilirsin. Koridorda kadın öğretmenlerle istediğini yapabilirsin hatta onlarla temas da bulunabilirsin ama ben sıra arkadaşımla bir şeyler içmeye gidemem!'' dedim sesim sitemli çıkmıştı.
'' En başından sana benim olanı başkasıyla paylaşmam dedim. Sende kabul ettin şimdi bütün bu konuşmalar boşa.'' dedi ayağa kalkarken. Okulun durağına yaklaşmıştık.
'' Boşa da olsa kimseyi aldatmadım yada ihanet etmedim. Yalanlarınla beni suçlayamazsın.'' dedim sert olması için çabaladığım sesimle.
'' Tamam istediğin gibi olsun umurumda değilsin. Özgürsün artık.'' diyerek açılan kapıdan indi. Ardından bende indim ama biraz ilerlemesini bekledim.
Biraz ağladıktan sonra geç kalmamak için koşarak sınıfa gittim ve sırada uyuyan Jimin'i uyandırdım.
'' Kalk hadi ders başlıyor.''
'' Tae. Bir dur ya! Başım çatlıyor başım.'' dedi kafasını tutarken.
'' Akşamdan mı kalmasın?''
'' Öyleyim galiba. Sehun itine uydum gay bara gittim. Bütün gece içtim, dans ettim ve pert oldum.'' demesiyle gülümsedim. Eskiden gay bara sık sık giderdim ve eğlenceli olurdu.
''Beraber de gidelim bir gün.'' dedim. Nasılsa artık özgürdüm. Eski günlerime geri dönmeliydim.
'' Geçen güne kadar ben öyle şeylerden hoşlanmam diyordun.'' dedi alaycı sesiyle.
'' Geçmiş geçmiş de kaldı artık seviyorum.'' dememle kafasını salladı ve nihayet geçmem için bana yol açtı.
İlk ders fizik olduğu için kitaplarımı hazırlayarak test çözmeye başladım. Bu sene üniversite sınavına girecektim ve hedefim büyüktü.
İçeri giren hocayla testimi kaldırdım ve dersi dinlemeye başladım.
Bütün gün sıramda oturmuş ve ders çalışmıştım. Nihayet son ders zili çaldığında aklıma telefonuma bakmak geldi ve annemden gelen mesaja tıkladım.
Annem: Bu gece halanlarda kalacağım. Sen gelme annem evde dersine çalışırsın. Yarın bol bol gezeriz.''
Güya beni görmeye gelmişti.
'' Ne oldu çattın kaşlarını?'' demesiyle kafamı ona çevirdim.
'' Annem ekti beni. Bu gece halamgilde kalacakmış.''
'' Oha annenlerden ayrı mı yaşıyorsun.''
'' Evet. Annemler Daegu'da.'' dedim sakince.
'' Evinde televizyon ve PS var mı?''
'' Var.'' dedim yine sakince.
'' Tamam o zaman bu gece sendeyiz. Nasılsa yarın tatil. '' Evime uzun süredir misafir almamamın huzursuzluğunu yaşarken başımı salladım.
'' Olur.'' dedim ve beni çekiştirmesine izin vererek eskiye dönmem için ilk adımı atmış oldum.
--------------------------------

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BLACK SWAN ✓
Fanfictionİlk başlarda onun böyle birisi olduğunu anlamamıştım. Benim gibi olan birini bulmak ve böyle mutlu olmak aklımı karıştırmıştı. Kendime kızgın ve kırgın olmanın yanında deli gibi âşıktım. Saplantılı gibiydim adeta. Bana ne kötülük yaparsa yapsın Ju...