4

2.6K 211 69
                                        

Taehyung:

Çantamdan çıkardığım muzu soyarak yemeye başladım. Kahvaltı etmeyi sevmezdim ve her sabah meyveyle geçiştirirdim. Muzun sonuna geldiğimde kabuğunu atmak için çöpe doğru ilerledim ve kapının önünde Bayan Lee ile konuşan Jungkook'u gördüm.

İkisinin arasındaki muhabbet hoşuma gitmiyordu. Şuan gözlerimden ateş fışkırdığına emindim. Jungkook elini bayan Lee'nin omuzuna koymasıyla yumruklarımı sıkarak derin bir nefes aldım.

'' Sakin ol şampiyon bu ne sinir böyle?'' duyduğum sesle jimin'e döndüm. Dersin başlamasına henüz beş dakika vardı. Okula yeni geldiği sırt çantasından belliydi. İlk derse girmeme sebebini merak etmiştim açıkçası.

'' Sinirli değilim.'' dedim.

'' Beli oluyor ama benden uyarı fazla sinir insanı hasta eder.'' diyerek omuzuma ufak bir yumruk atarak sıraya doğru ilerledi. Hemen peşinden takip edip ettim onu. Jungkook'a son kez bakmak için kafamı çevirdiğimde orada olmadığını fark ettim. Daha fazla kapı önünde beklemeyerek sırama geçtim.

'' Jimin geç geldin hayırdır?'' dedim soru soran tavrımla.

'' Ya arkadaşım var Sehun. Dün iyice dağıtmış gerizekalı sabah beni aradı nerede olduğunu bile bilmiyor aptal herif. Yatmış biriyle ama onun da kim olduğunu bilmiyor. Onun peşinde koşturdum canım çıktı.'' dedi isyankar bir tavırla.

'' Anladım kızın kim olduğunu bilmemesi kötü olmuş.'' dememle ufak bir kahkaha attı.

'' Kız olduğunu nereden çıkardın Taehyung. Gidip bir adamın yatağından topladım her hafta olduğu gibi.'' demesiyle gülümsedim.

'' Anladım.'' dedim sakince

'' Tepkine bakılırsa homofobiksin.'' demesiyle sınıfın ortasında sesli bir kahkaha patlattım. Uzun süredir güldüğümü görmeyen sınıf arkadaşlarım garip garip bakarken hiçbir çekincem olmadığı için açıkladım ona kendimi.

'' Homofobik ve ben aynı cümlede pek hoş olmadık çünkü ben eşcinselim.'' dememle kafasını salladı ve gülümseyerek

'' Bende kadın ağırlıklı biseksüelim.'' demesiyle ona baktım ve hafifçe gülümserken içeri giren Bay Jung ile önüme dönerek dersi dinlemeye başladım.

Uzun geçen bir günün ardından çantamı sırtıma takarak sınıftan çıktım ve eve doğru yol almaya başladım. Henüz okulun kapısındayken omuzuma dokunan elle irkilerek arkamı döndüm. Bana sırıtarak bakan Jimin'e çatık kaşlarımla cevap vererek vücudumu ona döndürdüm. Gözlerimle okulun bahçesini kolaçan ederek Jungkook'un burada olup olmadığına baktım. Beni Jimin ile sınıf dışında konuşurken görürse yine sinirlenecekti. Onu görmeyince derin bir nefes aldım ve bakışlarımı Jimin'e döndürdüm.

'' Efendim Jimin?'' dedim yorgun sesimle.

'' Taehyung bir şeyler yapalım mı diyecektim sana. Çok sıkıldım beraber bir şeyler içmeye gitsek nasıl olur?'' demesiyle vücuduma gelen ateş dalgasıyla nefes alışım hızlandı. Bir yere gidersem Jungkook bana acımazdı. Umurunda bile değildim ve beni tek kalemle silip atardı.

'' Yok benim pek tadım yok. Zaten ben sevmem böyle şeyleri.'' dedim aceleyle. Onunla bahçenin ortasında hala konuşuyor olmam bile tehlikeliydi.

'' Bırakmam peşini haberin olsun. Hiç arkadaşım yok zaten Bir saatlik bir şey.''

'' Hayır Jimin. İstemiyorum ben.''

'' Bırakmıyorum lan. gidiyoruz.'' diyerek kolumdan tutarak beni okulun dışına sürüklemeye başladı.

Panik duygusu bütün vücudumu sararken bir kez daha göz gezdirdim bahçede. En azından Jungkook meydanda yoktu ve bu halimi görmemişti.

'' Tamam bırak kolumu. Kendim gelirim.'' dememle sırıtarak konuştu.

'' Heh. böyle ol kaplanım. Eğlenelim biraz ya.'' diyerek beni hiç bilmediğim bir bara sürükledi.

Jimin bira söylerken ben sadece su istediğimi bastırarak söylemiştim ancak hayata bir kere geldiğimizi söyleyerek bana da bira sipariş etmişti. Ben pek bira içmezdim. Yani Jungkook'dan önce gay barlara giderdim ve orada içerdim ancak Jungkook'dan sonra gittiğim tek yer mahalledeki tekel olmuştu.

Dışarıda bir şey yapmayı ne kadar özlediğimi fark ettim . Yanımda gülerek annesine nasıl basıldığını anlatan Jimin'e baktım iyi biriydi. Normal hayatım olsa onu muhakkak bir şekilde hayatıma dahil ederdim ama benim kendi başıma karar verme yetkim yoktu.

Kendimi bir başkasına esir etmiştim adeta. Bundan vazgeçemiyor oluşum resmen içler acısıydı. Ağızıma sıçan bir adama köpek gibi aşıktım. Garip biriydim ben kendime acı çektirmesini seviyordum.

Titreyen telefonumla yüreğim ağızıma gelirken hızlıca ekranı açtım. Mesajın annemden geldiğini görmemle derin bir nefes aldım. Jungkook eve gidene kadar aramasın diye dualar ederek bitirdim biramı.

Daha sonra Jiminle ayrıldık. Bana numarasını vererek gitti. bende otobüse binerek evime gelmiştim.

Apartmanın kapısını hızlıca açarak hiç olmadığım kadar hızlı bir şekilde çıktım merdivenleri. Evimin kapısına gelince şifreyi girdim ve içeriye girdim salonun boş olduğunu görmemle derin bir bir nefes verdim. Burada değildi ve aramamıştı. Bugün şanslı günümdeydim galiba derken duyduğum sesle olduğum yere çakıldım kaldım.

'' Taehyung beyler teşrif etmiş sonunda. Şimdi hesap sorma vakti.''

-------------------------

Öncelikle iler ki bölümlerde Yoonmin mi görmek istersiniz yoksa Jihope mu?

Belirtmek isterim ki hem bir sonraki bölümde hem de hikayenin devamında tecavüz ve aşırı şiddet içeren bir şeyler olmayacak.

Belirtmek isterim ki hem bir sonraki bölümde hem de hikayenin devamında tecavüz ve aşırı şiddet içeren  bir şeyler olmayacak

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BLACK SWAN ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin