29

938 78 2
                                    

Sabah gözümü açmış ve saatin kaç olduğuna bakmak için telefonumu elime almıştım ve Yoongi'den mesaj geldiğini görmüştüm saat 10:30 gibi kahvaltıya gelecekmiş ve şimdi saat 10'du yani en fazla yarım saate gelirdi. Yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadıktan sonra akşamdan kalma olan Jimin'in yanına gittim. Yoongi geliyordu ve eminim onun karşısına böyle çıkamazdı. Jimin'in yanına gitmiş ve uzun uğraşlar sonucunda onu uyandırmış ve Yoongi'nin geleceğini söylemiştim. Yoongi'nin adını duyar duymaz sızlanmalarını kesmiş ve heyecanla koşturarak banyoya gitmişti. Onu ilk kez böyle görüyordum ve umarım ne Jimin ne de Yoongi üzülürdü çünkü ikisi de hayatımda değer verdiğim sayılı kişilerdendi.

Aradan geçen 20 dakikanın ardından zil çalmış ve Jimin çocuk gibi tepinmeye başlamıştı. Ona sakin olmasıyla ilgili birkaç bir şey söylemiş ve Yoongi'yi daha fazla bekletmek istemediğim için kapıyı açmıştım.

'' Hoş geldin Yoongi.''

'' Hoş buldum Taehyung.'' deyip birbirimize sarıldıktan sonra içeriye girmiştik ve Jimin abartılı tavrıyla

'' Aaaa Yoongi sen mi geldin? Geleceğinden hiç haberim yoktu.'' demiş ve elini ensesine götürerek saçını kaşımıştı.

'' Sana da merhaba Jimin.'' dedikten sonra elindeki poşeti bırakmak için mutfağa giderken de

'' Yemek için bir şeyler almıştım'' demişti. Kafamı jimin'e çevirdiğimde aptal aşık gibi Yoongi'nin arkasından bakıyordu. Onları yalnız bırakmak için Yoongi içeriye girdiğinde.

'' Yoongi söylemeye unutmuşum bugün okula gitmem gerekiyor da sen burada Jimin'le kalsana Jimin biraz hasta gibi aklım onda kalmamış olur.'' cümlem bitince Jimin bana garip garip bakmaya başladı ama geç de olsa ne yapmaya çalıştığımı anladığında kendini hemen koltuğa attı. Bu hareketle Yoongi'yi endişeyle konuşmaya başladı.

'' Jimin iyi misin?''

'' Başım döndü Yoongi ama mühim değil. Siz gidin ben başımın çaresine bakarım.''

''Of, Taehyung sen git. Jimin'e ben bakarım.'' demesiyle zafere ulaşmış olmamın getirisiyle sırıtmış ve montumu alarak evden çıkmıştım.

*********************

Yzr Pov's

Genç çocuk ocakta kaynayan balık çorbasının içine bir kaşık daldırdı ve tadına baktı tuzunun az olduğunu görünce bir miktar tuz attı ve karıştırdı. Biraz daha çorbanın pişmesini beklemiş ve tekrar tadına bakınca tadının güzel olduğunu görmüş ve ocağın altını kapatmış ve yan taraf da duran kaseyi almış ve içine çorba koyduktan sonra kaseyi tepsiye yerleştirmiş ve yanına da su ve ilaç koyduktan sonra Jimin'in odasına ilerledi ve kapısına geldiğinde kapıyı tıklattı ve içerden gelen onayla kapıyı araladı Yoongi.

'' Al bakalım. gerçi sen benim yaptıklarımı beğenmezsin ama idare et artık.'' diyen Yoonginin sesinde sitem vardı. Geçen sefer kendisine beceriksiz dediğini unutmamıştı.

Bu sırada Jimin çorbadan ilk kaşığını almıştı.

'' Yoongi, annem böyle çorba yapmıyor çok güzel olmuş.'' dedi şirince. Önceden ne kadar gıcık davranıyorsa şimdi o kadar sempatik davranıyordu. Çünkü önceden yaptığı şeyleri ancak böyle örtbas edebilirdi.

'' Hasta olunca sana bir iyilik mi geldi Jimin? Bana böyle davranacaksan hep hasta olabilirsin.''

'' Ayıp değil mi? Resmen sağlığıma göz diktin.''

'' Çok konuşmada çorbanı bitir.'' demişti Yoongi.

Her bir kaşık da karşı koltukta oturup onu izleyen adama bakıyordu.

Jimin Yoongi'ye sevgiyle bakarken Yoongi Jimin'e şefkatle bakıyordu.

Jimin çorbasını bitirmiş ve uymak istemediğini içerde oturmak istediğini söylemişti. yoongi de Taehyung'un odasından çarşaf almış ve içeriye jimin için yatak yapmıştı.

******************

'' Jimin senin yüzünden şu aptal aşk filmini izlediğimize inanamıyorum.''

'' Yoongi kabul et film güzeli. Sonunda ağladığını da gördüm üstelik.''

'' Jimin, ateşin falan mı var? olamayan şeyleri görüyorsun da.''

Yoongi kabul etmese de biraz ağlamıştı ama bunu Jimin'in bilmesine gerek yoktu.

'' Seni mi kıracağım Yongi doktora görünürüm.'' dedi alayla.

'' Bence sen gayet iyisin hastalık falan kalmadı sende. Ben iyisi yavaştan kaçayım.'' diyerek ayaklandı genç adam.

'' Yoongi!'' Jimin biraz yüksek sesle adını söyleyince genç adam duraksadı.

'' Efendim Jimin.''

'' Seninle bir şey konuşacaktım.''

'' Hadi çabuk konuşç Akşama işim var.''

'' Ne işin var?''

'' Arkadaşımla bir yere gidecektim.''

'' Arkadaşın kim?'' Genç adam ofladıktan sonra konuşmaya başladı.

'' Hoseok. Arkadaşım Hoseok.''

Duyduğu isimle kasıldı bedeni. Şu çocuk karşısına yine çıkmıştı. Geçenlerde mesajlaştıklarında nasıl sinirlendiyse şimdi de öyle sinirlenmişti.

'' Anladım.'' dedi derin sesiyle. Öfkesine yenik düşmek istemiyordu. Sonuçta onun hayatına karışamazdı.

'' Sen ne konuşacaktın benimle?''

'' Önemli değil sen geç kalma.'' demişti Jimin aslında Yoongi'ye açılmayı planlıyordu ama hevesi gitmişti.

Yoongi omuz silktikten sonra Jimin'e iyi olup olmadığını sormuş ve aldığı iyim cevabıyla haırlanıp evden çıkmıştı.

Arkasında kırgın ve üzgün bir çocuk bırakarak.

-----------------------------

-----------------------------

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BLACK SWAN ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin