Oy vermeyi, yorum yapmayı ve yukarı da ki şarkıyı dinlemeyi unutmayın^^
Sizin yorumlarınız benim en büyük motive kaynağım, lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin.
******
"Sahra, hadi uyan artık güzelim."
Derinlerden bir ses geliyordu fısıltı şeklinde, zorlanarak gözlerimi açtım ve Savaş'ın yüzüyle göz göze geldim."Sevgilin gelmiş sen anca uyu." Dedi ve ufak bir kahkaha atı ve yanıma doğru geri yattı. Bir kaç dakika ayılmak için bekledim. Uyandığımdan emin olunca, yükümü tek bir kolumun üzerine vererek yüzüne doğru döndüm.
"Ama sevgilim kaç gündür gözüme uyku bile girmedi." Dedim tatlı olmaya çalışan bir sesle, ne kadar becerdiysem artık.
"Öyle olsun o zaman." Dedi ve yerlerimiz bir anda değişti artık o bana tepeden bakıyor ben yatıyordum.
Yüzlerimiz biraz daha yaklaştı, parmağıyla önüme gelen saçımı geri çekti ama ben lâl olmuştum bile."Seni çok seviyorum, bunu daha iyi anladım biliyor musun? Sen benim nefesimsin." Dedi sesi sanki beni tekrardan uykuya daldıracak derecede yumuşak ve nazikti.
"Bende seni çok seviyorum sevgilim, sensin bir hayatı düşünemiyorum."
Bazı aşklar nefes daraltır, kalp hızlandırır bir bakışıyla. Savaş'sa benim sakinleştiricimdi sanki. O yokken herkesi karşıma alır, tüm dünyayla bile savaşırdım ama onun varlığı bana neden yaşamam gerektiğini ve neden yaşadığımı anlatıyordu. O benim varoluş sebebimdi. O olmasa belkide ben içimdeki şeytana yenilmiş olurdum ama o benim kalbimde ki saf sevgiydi, ben onun meleğiydim ve öyle de kalacaktım.
"E ne yapmayı planlıyoruz?" Dedi Savaş ve ben düşünceler balonundan çıktım.
"Biraz eğlensek diyorum ben." Munzurca gülümsedi fikrim karşısında."Hem güzel bir kraliçe olacağımı düşünüyorum, bir kaç kuralda ufak değişiklikler."
"Emredersiniz Kraliçem." Dedi gülerek ve ayağa kalktı.
"Evdekinlere haber versek iyi olur. Merak etmişlerdir."
Kafamı salladım usulca "Annem," dedim ve kelimeleri toplamaya çalıştım. "Babamın yanında olduğumu, yani beni kaçıranın o olduğunu biliyor mu?"
"Evet, gelmeme yardımcı olan da oydu zaten "
"Bir şey yapmak istiyorum ama sonuçlarından korkuyorum." Dedim Savaş'a tedirgince. Yüzü gerildi ve yavaşça yine eski haline döndü.
"Üstesinden geliriz bir şekilde ama ne bu kadar tedirgin ediyor seni?"
"Babamı da buradan götürmek istiyorum." Dedim ve yüzüne baktım, bir şey demedi.
"O kendi içindeki şeytanla savaş halinde ve anneme hâlâ çok aşık o... İyi olmak istiyor. Onu böyle bırakamam."
"Onu nasıl ikna edeceğiz?" Ben istemiştim ve o kabul etmişti, sonuçlarını düşünmeden sırf ben istedim diye bir Kralı kaçırmayı kabul etmişti, bu bile ona aşık olmam için çok büyük bir sebepti.
"Kabul edecek. Etmezse kaçırırız, o iyi olmak istiyor içindeki şeytanı yok etmeliyiz ya da bastırmalıyız."
"Bunu sonra daha detaylı konuşuruz, git de hazırlan şimdi. Yönetmen gereken bir Cehennem var." Sesi sona doğru alaylıydı.
"Bence ilk kahvaltı edelim." Dedim, acıkmıştım iyice.
"Olur."
Hızlıca odamdaki Hizmetlileri aramak için verdikleri telefondan kahvaltı istedim. Çok acıktığımı o yüzden iki kişilik getirmelerini istedim.