-18-

4.3K 310 126
                                    

Bölüm şarkımız; Can Oflaz - Elleri Ellerime
Keyifli okumalar :)

•••

Bir Hafta Sonra...

Tamirhaneyi kapatıp otobüs durağına doğru ilerlerken ellerimi ceplerime sakladım. Neredeyse Şubat'ın ortasına gelmiştik ancak havalar yumuşayacağına daha da soğuyor gibiydi.

Ceketin yakalarını havaya kaldırıp yüzümü yakan soğuğu biraz olsun kesmeye çalıştım. Ben böyle üşüyorsam kim bilir Sevda ne kadar üşüyordu?

Adımlarımı biraz daha hızlandırıp kısa sürede durağa ulaştım. Ellerimi özellikle ceplerimden çıkarmıyordum. Şimdi Sevda'mın elleri buz kesmiştir. En azından onu bu şekilde ısıtabilirdim.

Çok geçmeden otobüs gelmişti. Sevda tahmin ettiğim gibi soğuktan büzüşmüş bir hâlde basamaktan inip yanıma koşturdu.

"Ali'm!"

Yüzünü boynuma saklarken soğuktan donmuş bedenini ısıtmaya çalıştım.

"Kızım buz gibi olmuşsun yine."

Sıcak nefesimi ellerine üfleyip cebime soktuğumda gülümseyerek baktı.

"Teşekkür ederim."

Elbette ödülümü almayı ihmal etmedim. Dudaklarından kısa bir öpücük çalıp ben de tıpkı onun gibi gülümsedim.

"Hemen eve gidelim. Daha fazla üşüme."

Cebimdeki elinin varlığı sanki tüm bedenimi ısıtmış gibiydi. Haftalar önce bunu yaptığında elimi hareket ettirmemek için üstün bir çaba harcarken şimdi parmaklarımı parmaklarının arasından geçirmiş rahatça yürüyordum.

"Eee, günün nasıl geçti?"

Sevda'nın sorusuyla bakışlarımı ona çevirdim. "Bugün gelen giden çok oldu."

"Dikkat ediyorum da sanki birkaç haftaadır işlerin daha da açıldı."

"Çok şükür. Ama benim bu konuyla ilgili ufak bir tahminim var."

Merakla yüzüme baktı. "Nedir?"

"Bence Ayça'nın işi bu. Yani ondan başka bir ihtimal gelmiyor aklıma."

Son zamanlarda yaptığının aksine bu kez sessiz kalmadı. "Olabilir. Sonuçta her konuda bize çok yardımı oldu."

Bunu kabullenmesi beni mutlu etmişti. Ayça iyi bir kızdı ve Sevda'nın da dediği gibi birçok konuda yardımı olmuştu.

"Bakıyorum da artık onu kıskanmıyorsun."

Omuzlarını silkeledi. "Neyini kıskanacağım ki?"

Ben cevap vermeyince kaşlarını çatıp yalancı bir kızgınlıkla baktı. "Yoksa kıskanmamı gerektirecek bir şey mi var?"

Keyifle gülümseyip başımı iki yana sallarken saçlarına bir öpücük bıraktım. "Yok Bal Gözlüm, yok."

"Bence de olmasın. Kırarım kafanı."

Bu iddialı cümlesine karşılık öyle mi dercesine baktım. Elimde olmadan onun önceki hâllerini şimdiyle kıyaslayıp duruyordum. Mesela önceden olsa Sevda benimle bu kadar rahat konuşamazdı. Ancak aramızdaki tabu tamamen yıkılmış gibiydi.

"Ali'm?"

"Söyle güzelim."

"Hani yarın Pazar ya..."

Başımla onayladım. "Evet?"

"Çalışmasan da birlikte vakit geçirsek olur mu?" Cevap vermemi beklemeden hızla ekledi. "Yani tabii çok işin yoksa..."

Çözülmeye Hasret Düğümün  ||  Berna AslıhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin