-25-

3.7K 294 200
                                    

Merhaba, bölüm şarkımız;
Kenan Doğulu - Kurşun Adres Sormaz Ki
Keyifli okumalar.

•••

Aradan birkaç gün geçmesine rağmen Murat'tan herhangi bir haber yoktu. Annemler geri döndüğünde olanları mecburen onlara da anlatmak zorunda kaldık.

Kapının önünde bekleyen polis arabasını gördüklerinde olanları açıklamaktan başka bir şansımız kalmamıştı. Herkes panik hâlindeydi. Hatta annem bir ara düğünü erteleme fikrini bile öne sürmüştü.

Benim itiraz etmeme fırsat bırakmadan Fuat amca öne atılıp bu teklifi hızla reddetti. "O itten korkup düğünü falan ertelemeyeceğiz."

Duygularıma tercüman olduğu için teşekkür eden bir ifadeyle baktım. Murat'ın tek isteği buydu; bizi korkutup sindirmek. Ancak ona pabuç bırakacak değildik. Hayatımızı normal akışında sürdürmeye devam ettik.

Sevda hâlâ tedirgindi. Onun aklını dağıtmak için elimden geleni yapıyordum.

"Gülümse biraz, lütfen..."

Yüzüne zoraki yerleştirdiği gülümsemeyle bana baktı. "Böyle iyi mi?"

Sonra tekrar yüzünü astı. Belinden kavrayıp kendime çektikten sonra saçlarına bir öpücük bıraktım. "Surat asmak sana hiç yakışmıyor. Gamzelerini özledim kızım. Gül biraz."

Yine yüzündeki ifade değişmeyince bu defa çözümü onu gıdıklamakta buldum. Çocukluğundan beri gıdıklanan tek yerinin karnı olduğunu biliyordum.

El mahkûm güldü. "Ali'm yapma!"

Başımı iki yana sallayıp gıdıklamaya devam ettim. "Ya dursana!"

Bir yandan kahkaha atıyor diğer yandan benden kurtulmaya çalışıyordu. Nefesi kesilmek üzereyken onu serbest bıraktım.

Ellerini karnına sarmış nefesini düzene sokmaya çalışıyordu.

"Suratı asık gelin mi olur hiç? Ha şöyle!"

Nefes alış verişini normale döndüğünde sitem eder bir ses tonuyla, "Bence ölü geline tercih edersin." dedi.

Bu defa yüzü asılan bendim. "Konuşma şöyle. Zaten sana bir şey olacak diye aklım çıkıyor."

Elinin tersiyle yeni yeni çıkmaya başlayan sakallarımı okşadı. "Beni anlıyor olmana sevindim. Çünkü ben de sana bir şey olacak diye çok korkuyorum. Lütfen kendine dikkat et olur mu?"

Yanağımda gezen elini tutup avuç içini öptükten sonra başımı olumlu yönde salladım. Konuyu değiştirmeliydim. Tıpkı günlerdir yaptığım gibi yine ustalıkta konuyu değiştirdim.

"Yıllık iznini erkene çekmen iyi oldu. Evlilik izniyle de birleşince tatil yapmak için hatırı sayılır bir zamanımız oldu."

Hemen gülüverdi, gamzesine kurban olduğum.

"Tatile gideceğiz değil mi?"

Günlerdir işlerimi bunun için ayarlamaya çalışıyordum. Gökhan ve babam da tamirhanedeki işleri idare edebileceklerini söylemişlerdi.

Çok lüks bir yer olmasa da yarım pansiyon bir şeyler ayarlamaya çalışıyordum.

Yüzüne düşen saçları kulağının arkasına ittirdim. "Gideceğiz."

Küçük bir çocuk neşesiyle ellerini birbirine çarpıp olduğu yerde zıpladı. "Gerçekten mi?"

Bu kez başımı olumlu yönde sallamakla yetindim.

Çözülmeye Hasret Düğümün  ||  Berna AslıhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin