Bölüm 11

315 33 3
                                    

Karanlık ve sessiz sokağa bakarken, Deniz'in içine bir ürperti girdi ve titremesine mani olamadı. Kafasını çevirip Mila'ya baktı ve başıyla işaret verdi. Mila cebinden anahtarı çıkartıp kilide soktuğunda kapı açıldı. Hemen sonra çıkan sesle ikisi de endişeyle birbirine baktı. Bu alarmı hemen susturmazlarsa alarmın sesi birazdan yükselecek ve doktor da dahil olmak üzere gerekli yerlere bildirim gönderecekti. İkisi de kapıdan hızla süzülüp içeri girerek kapıyı arkalarından kapattılar. Mila kapının arkasındaki şifreli koruma yerine giderek bir şeyler tuşladı ve alarm sustu.

"Şifreyi nereden biliyorsun?" diye sordu Deniz kısık sesiyle. Mila ona göz kırptı.

"Bizim de kendimize göre yöntemlerimiz var herhalde." diyerek merdivenlere yöneldi. Deniz de acele ederek onu takip etti. Kısa bir zamanları vardı ve iyi değerlendirmeleri gerekiyordu. Doktorun odasına girdiklerinde Mila'nın ilk işi odada bulunan tek kamerayı devre dışı bırakmak oldu. Sonra büyük dolabın önüne gelerek asma kilidi açtı ve onları bekleyen kapıya gözleri parlayarak baktı. Mila kapıyı açıp merdivenlerden inerken Deniz de hemen onun arkasında belirdi. Bu yer Deniz'e korku veriyordu. Acı veriyordu. Buranın havasını solumak bile nefesinin kesilmesine neden oluyordu. Ağır ağır karanlık merdivenden inerken nefesi kesilir gibi oldu. Eli psikolojik olarak sızlayan boynuna gitti. Ayağı tökezler gibi olunca Mila'ya tutundu. Bu hareket kırık olan parmaklarına feci bir ağrı vermişti. Mila onun kolundan tuttuğunda kendini ona yasladı. Doktorun zaafını bildiği halde ona söylemediği için hala Mila'ya güvenmiyordu ama onun burada olduğuna şükrediyordu. Mila'nın yardımıyla merdivenden indi. Deniz onu çalışma masası gibi duran masanın arkasındaki ilaç dolabının olduğu yere götürdü. Dolabın önüne geldiklerinde dizlerinin üstünde durdurlar ve Mila dolabı inceledi.

"Bu ilaçlar aradığımız antibiyotik değil."

Hüsran ve hayal kırıklığı sesine yansıyordu. Deniz alt dolaba yönelip, "Peki ya bu?" diyerek kasayı gösterdiğinde Mila'nın gözleri parladı.

"İyi ama bunun şifresi ne?"

Deniz bir kaç saniye düşündü. Kasayı bulmuştu ama şifresi üzerine hiç düşünmemişti. Bu ayrıntıyı atladığı için kendine kızdı. Omuzlarını kaldırarak "Hiçbir fikrim yok." dediğinde Mila'nın gözlerinde bir saniye beliren umutsuzluğu görmüştü. Kafasını çalıştırmasını gerekiyordu. Daha önce doktorun odasını temizlerken gözüne çarpan herhangi bir şey olup olmadığını tekrar aklından geçirdi.

"Eğer öğrencilere takık bir psikiyatrist olsaydın şifreni ne koyardın?"

Mila da düşünmeye başladı. Her bir detayı aklından geçirdi. Fakat bulamıyordu. Milyar tane olasılık olabilirdi. Ve en kötüsü bu şey de kapıdaki gibi bir alarmı çalıştırabilirdi.

Deniz odasında gördüğü tek özel şeyin o aile fotoğrafı olduğunu düşündü.

"Belki de evlilik yıl dönümüdür."

Mila ona göz devirip, "Bu kadar basit olamaz. Hangi salak böyle önemli bir şeyi gizlediği kasaya evlilik yıldönümü şifresi koyar ki?"

Deniz yine de denemek istedi.

"Adamın odasında kendine ait sadece bir aile fotoğrafı var. Belli ki ailesi onun için çok önemli."

Mila çaresizce fısıldadı. "Yanlış girme lüksümüz yok Deniz. Bu şey dışardaki gibi bir alarmı çalıştırıyor olabilir."

Bunu Deniz de tahmin etmişti ama şu an için elindeki tek ipucu buydu.

"Lütfen şu tarihi öğren ve girelim. Denemeye değer."

Mila telefonundan bir şeyler araştırırken Deniz'in aklına bir görüntü düştü. Adamın hızlı parmaklarıyla yazdığı bilgisayar şifresi. Mila tam kasaya uzanıp bulduğu tarihi girmek üzereyken Deniz aniden onu durdurdu.

GÖÇEBE  2 TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin