Bölüm 32

247 24 0
                                    

Deniz, odasının kapısını aralık bırakarak içeride olanları dinlemeye koyuldu. Kalbi heyecandan çıkıp yatağında zıplamaya başlayacakmış gibi atarken, elleri terden kapı kulpundan kayarken aklında tek bir soru vardı. Annesi, babasına Deniz'in evlenmek istediğini söylediğinde babasının vereceği tepkiydi.

"Eh hadi söyle bakalım neymiş benimle konuşacağın önemli konu?" diyerek koltuğa oturuşunu duydu babasının. Çoktan tırnaklarını kemirmeye başlamıştı.

"Sende biliyorsun hayatım Deniz buraya geldiğinden beri çok zor zamanlar geçirdi."

Annesinin o yumuşak sesini duyduğunda Deniz bile sakinleşiyordu. Babasının da pamuk gibi olması muhtemeldi. Annesi neyi kime nasıl söyleyecek bilirdi ve her zaman mütebessim biri olmuştu. Deniz şu an bunun için sükretti.

"Evet. Onun için gerçekten üzülüyorum ve bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Pastaneyle alakalı bir durum mu var yine? Leo, Deniz tedarikçiyle kavga ettiği günden beri tedarik aşamasında sıkıntılar olduğunu söylemişti. Yemekte her şeyin düzeleceğini sanmıştım fakat Deniz ağlayarak geldiğinde anlaşamadıklarını anladım. Pastane konusunu fazla kafaya taktığı içinde hastalandı. Onun için tedarikçiyle bir kez daha konuşacağım."

Deniz şaşkınlıkla iki büklüm durduğu kapıdan dikeldi. Leo babasına haber mi uçuruyordu yani?! Fatih'in geldiği ve kavga ettikleri günü bile söylemişti. Ah Deniz o kadar saftı ki! Bu konuda Leo'yu paylamayı unutmayarak konuşan annesine odaklandı.

"Ah hayır canım sanırım buna gerek kalmadı. Deniz ve Jonas oldukça anlaşmış gibiler." dedi. Sesindeki ima sadece Deniz'in anlayabilceği kadar derindi.

"Öyle mi?"

"Evet. Ve sanırım kızımız bu tedarikçiden etkilenmiş gibi görünüyor. Hemen kaşlarını çatma hayatım. Biliyorum yeni tanıştık ve henüz hakkında bir fikir sahibi değiliz. Ama Deniz'in kalbinin kendisini hakeden bir kalbi bulduğuna emin olabilirsin."

"Olamam..." dediğinde Deniz tamamen hüsrana uğradı. İkinci bir Derya vakasıyla karşılaşmaktan öylesine korkuyordu ki tüm umutları yerle bir oldu. Artık Fatih'le asla bir araya gelemeyeceğine emin olmuştu. Ne kadar uğraşırsa uğraşsın hep bir engel çıkıyor gibiydi. Gözlerine dolan yaşlar bir bir boşalırken babasının sesini yeniden duydu.

"Deniz çok hassas. Onun kalbinin kırılmasına ve üzülmesini istemiyorum."

Zaten başımıza ne geldiyse kırılmamızı istemeyen insanlar yüzünden gelmedi mi, diye içinden geçirdiği sırada babası onun kalbini ağzına getirecek şekilde ayaklanıp,

"Gidip şu Jonas'la bir de ben konuşayım." diyerek kapıdan çıktı. Deniz telaşla odasından çıkıp annesinin yanına geldiğinde annesi de endişeli görünüyordu.

"Anne, sence babam onunla ne konuşacak?"

Annesi tüm kötü ihtimallere karşı yine de gülümseyerek baktı Deniz'e.

"Endişe etme canım. Baban akıllı bir adam, eminim makul şekilde davranacaktır."

Deniz ise bundan annesi kadar emin değildi. Aklına doluşan düşüncelerden kurtulmak için salonda bir oraya bir buraya gezinip duruyordu. Babası gelip de bu evliliğe onay vermezse ne olacak onu düşünüp kendini kahrediyordu.

Nihayet bir saate yakın bir zaman sonra babası eve geldiğinde Deniz'in kalbi o kadar hızlı atmaya başladı ki, kalbinin istifa edip durmasından korkuyordu. Babası çatık kaşlarla salona girip önce annesine ardından Deniz'e baktı.

"Akşama misafirimiz var. Hazırlık yapın." diyerek düşünceli bir halde salondan çıktı. Deniz bunun ne anlama geldiğini sorgularken annesi yerinden kalkıp sevinçle Deniz'e sarıldı.

GÖÇEBE  2 TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin