Bölüm 17

296 33 1
                                    

Deniz, gözündeki yaşlar yüzünden yola odaklanamıyordu. Kalbi ihanete uğramışlığın verdiği acıyla yanarken ne yapacağını nereye gideceğini bilmeden sürüyordu arabasını. Hastaneye gidip Fatih'le konuşmaya karar verdi. Buna ihtiyacı vardı. Ablasının söylediği saçma sapan lafların beynine işlemesini istemiyordu. Fatih babasının geleceğini Deniz üzülmesin diye söylememiş olabilirdi. Asla Deniz'in gitmesine izin vermezdi değil mi?

Hastaneye geldiğinde arabasını otoparka park edip Fatih'in odasına yöneldi ama oda boştu. O sırada odayı temizleyen çalışandan Mila'nın uyandığını öğrendi. Koşarak Mila'nın odasına vardığında kapının açık olduğunu gördü. İçeriden sesler geliyordu.

"Her şey için teşekkürler Mila. Hem benim hayatımı kurtardığın hem de Deniz'i koruduğun için."

Bu Fatih'in sesiydi. Deniz şimdi kapıyı açıp içeri girmesi gerektiğini düşünüyordu ama yapamadı. Orada öylece bekledi.

"Teşekküre gerek yok Göçebe. Eski günlerimizin hatırına yapmam gerektiğini düşündüğüm şeyi yaptım."

Deniz her zaman Mila'nın Fatih'i bu kadar yakından tanımasını kıskanmıştı. Şimdi de aklına başka başka düşünceler giriyordu. Eski günlerin hatırına mı? Aralarında bir sessizlik oldu. Sessizliği yeniden Mila böldü.

"Onu seviyorsun değil mi? Senin sevmeyi bilmediğini sanıyordum ama demek ki bu durum kişiden kişiye değişiyormuş."

"Üzgünüm Mila. Gerçekten. Her şey daha farklı olabilirdi yani o gece hiç yaşanmamış olsaydı. Hala beraber çalışıyor olabilirdik. Biz iyi bir ikiliydik."

"Seni öptüğüm geceden mi bahsediyorsun? Evet o bir hataydı ama pişman değilim."

Deniz daha fazla dinleyemedi. Kendini hastanenin dışına attı. Gözlerini yakan yaşlar onun görmesini engelliyordu. Mila ona Fatih'le ortak olduğunu söylemişti ama daha fazlası olduğundan kimse ona bahsetmemişti. Bu Deniz'in kalbini kırdı. İkisi arasındaki bitmeyen duygular Deniz'e ağır geliyordu.

Ablasının acımasız sözleri kulaklarında çınlıyordu. Fatih onu sevdiğini gerçekten hiç söylememişti. Yada gelecek hakkında, Deniz'in de ait olduğu bir plandan hiç bahsetmemişti. Bu detaylar Deniz'in nefes alışverişini zorlaştırıyordu. Deniz havada asılı duran gerçeği bir solukta nefes gibi içine çekti. Şimdiye kadar hep kendisi Fatih'in hayatına dahil olmuş, peşinden gitmişti. Tüm adımları ikisi yerine Deniz atmıştı. İçten içe bu kadar yorulduğunu farkedememişti ama şu an hepsi bir bir gün yüzüne çıkıyordu.

Kendi arabasına doğru yöneldiği sırada arkasından ona seslenen bir sesle durdu.

"Deniz? Nereye gidiyorsun? Biraz önce çocuklardan biri söyledi geldiğini. Neden yanıma gelmeden gidiyorsun?"

Deniz dönüp Fatih'e bakmak istemedi. O kadar sinirliydi ve kırgındı ki nasıl tepki vereceğini bilemiyordu.

"Deniz?" dedi Fatih yakınlaşıp onu kendine çevirerek.

"Ne bu halin? İyi misin?"

"Beni seviyor musun?" Deniz'in sesi o kadar kısık çıkmıştı ki Fatih ilk başka anlamayamamıştı.

"Ne? Nereden çıktı bu?" dedi gülerek ve sonra Deniz'in ciddi olduğunu görüp ciddileşti.

"Deniz..."

"Benimle Almanya'ya gelecek kadar seviyor musun?!" diye sorusunu yineledi Deniz. Gözlerini yerden çekip Fatih'in gözlerine baktı. İstediği cevapları alamayacağını bildiği halde ümitle baktı.

"Deniz, ben şu durumda ne yapmam gerektiğini bilmiyorum." dedi sesi üzgün çıkmıştı.

"Babamın geleceğini biliyordun. Neden bana söylemedin?"

"Çünkü hiçbir yere gitmene izin vermeyeceğim. Sen istemediğin sürece."

Deniz kırgınlığının gözlerine yansımaması için gözlerini kapattı. Gözlerindeki hayal kırıklığını görmesini istemiyordu.

"Gitmek istersem benimle gelecek misin?"

Fatih sıkıntıyla bir nefes verdi.

"Deniz biliyorsun virüs işini çözmemiz lazım. Martin hala durdurulamadı ve ben öylece bırakıp gelemem. Ama bu iş bittiğinde yanında olacağım."

"Ne zaman?"

"Bilmiyorum."

Deniz sakince kafasını salladı. Her şey netleşiyordu.

"Beklememi istiyorsun. Ve ne kadar süreceğini bilmiyorsun. Yine benim fedakarlık yapmamı istiyorsun! Yine ben çabalayayım, ben bekleyeyim, ben seveyim!"

Fatih'i itti ve artık saklamadığı yaşları yanaklarından bir bir süzüldü.

"Sen ne yapacaksın?! Bizim için ne yapacaksın Fatih? Ne zaman bizim için bir çaba harcayacaksın? Ben söyleyeyim. Hiçbir zaman!"

Elleriyle saçlarını tutarak arabasına döndü. Fatih onun arkasına kadar gelip kollarından tuttu ve kendine çevirdi. Hayır, Deniz bu sıcak bakışlara kanmak istemiyordu. Aklına biraz önce duyduğu kelimeler geldi.

"Mila'yla konuşmalarınızı duydum Fatih! Eski sevgilinle beraber senin için hayatlarımızı tehlikeye atmamız nasıl bir şey söylesene? Çok mu hoşuna gitti?"

Fatih onu biraz daha kendine çekip dişlerinin arasında, "Saçmalamayı kes Deniz! Mila benim sevgilim falan değildi." dedi.

"Peki ben! Ben senin neyinim? Sürekli peşinden koşan her şeyi ayaklarına seren hayalperest bir aşık mıyım gözünde?!"

Fatih biraz durup sakinleşmeye çalıştı. Elleriyle yüzünü ve gözünü ovup tekrar Deniz'e odaklandı. Avuçlarını yanaklarına bastırıp,

"Sen benim her şeyimsin." dedi. Yine onu sevdiğini söylememişti.

"Şuna bak! Beni sevdiğini bile söylemiyorsun! Geleceğe dair bir söz vermiyorsun. Her an çekip gidecek gibisin. Ve ben sürekli senin gitmemen için dua ederek yaşamak istemiyorum Fatih."

Son bir kez Fatih'e baktı. Ne söylemesi gerektiğini bilmiyor gibi duruyordu. Halbuki sadece Deniz'i sevdiğini söylese Deniz oracıkta sarılacaktı Fatih'e. Demek ki ablası haklıydı. Arkasını döndü ve arabasına bindi. Fatih yerinden kıpırdamadı. Gitmemesi için hiçbir şey yapmadı. Ve Deniz oradan uzaklaştı.Nereye gideceğini bilmiyordu. Kendini kimsesiz ve yalnız hissediyordu. Hayalleri gözlerinin önünde bir bir suya düşerken Deniz sadece izliyordu. Kendini yenilmiş ve aldatılmış hissediyordu. Artık kimseyle savaşacak gücü kalmamıştı. Kendini hoyrat akan bir dere gibi olan hayatının akışına bırakmak istiyordu. İstemese de evine döndü.

Tüm eşyalarını toplamaya başladı. Deniz'e ait hiçbir şey kalmayana kadar da devam etti. Aynı gün içinde hem ablasıyla hem de Fatih'le kavga etmişti ve ikisinin de geri dönüşü yoktu. Deniz bu gidişin dönüşü olmayacağını biliyordu. Artık babasını bekleyecek ve o geldiğinde yeni hayatına doğru yola çıkacaktı...

GÖÇEBE  2 TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin