on sekiz

445 54 13
                                    



"hemşire abla benden bıktı." dedi burukça gülümseyerek. yanıkları acıyordu. acıyordu ve buna çare bulamıyordu.

"elinden geleni yapıyorsun, tou."

"öyle mi dersin?" dedi gülümseyerek. keigo cevap vermeden kolunu nazikçe kaldırıp sargıların üstünü öptü.

"gördüğüm en klişe insansın."

"sende gördüğüm en klişe aşığı insansın."

touya gülüp yataktan kalktı. "kei, konuşmamız lazım."

keigo'nun yüz ifadesi touya'nın değişen yüz ifadesiyle bozuldu. "sorun ne?"

"babam birkaç günlüğüne yanına gitmemi istedi. özgünlüğümle ilgili ilerlememi sağlayacakmış."

"gerçekten mi?! bu harika!"

"yalnız kalacaksın."

"ha? verdiğin sözü ne çabuk unuttun! asla yalnız bırakmayacağını söyledin ya, tou. bir şey olmaz hem. nezu ile takılırım belki."

"unutmadım tabii ki salak. ama yalnız kalmanı istemiyorum."

"bir şey olmaz, önünde böyle bir şans var. harika olacağına eminim. oraya git ve endeavor'a gücünü göster! seninle gurur duyacak. üstelik kardeşlerini de görmüş olacaksın."

touya gülümseyip avucunu keigo'ya yasladı. baş parmağıyla elmacık kemiğini okşayınca keigo'dan hoşuna gittiğini belli eden bir ses çıktı. üstelik keigo bunu yaptığının farkında bile değildi. "gerçek bir kuşsun," diye düşünmeden edemedi touya.

"ne zaman gideceksin?"

"pazar akşamı."

"ne zaman döneceksin?"

"sanırım cumartesi. sorun çıkmazsa."

"Tanrı'ya dua edeceğim, sorun çıkmaması için."

"bende."






Kaçış | DabihawksHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin