otuz bir

431 51 5
                                    



"siktir. siktir.. siktir!" sarışın kendi içinde yaşadığı kaos ile başbaşa kalmış, gökyüzüne küfürler ediyordu.

karar vermişti. uzun zamandır yapması gereken şeyi yapacaktı artık. yüzleşmesi ve kabullenmesi gerekiyordu.

yavaşça kanatlarını kaldırdı. havalandığında kafasında öyle çok şey vardı ki önünde bir grup kötüyle uğraşan kahramanları görmemişti.

ona verilen selamlara nazikçe cevap verip hızlandı.

mezarlığa iniş yaparken gözleri doldu. kendine hakim olamıyor, gözlerine söz geçiremiyordu.

gözleri onun adı yazan mezar taşını aradı.

sanki touya ona hüzünlü gözlerle bakıyormuş gibi hissetti mezar taşını bulduğunda. yaşlar yanaklarından süzülüyor, dudaklarını titredikleri için birbirine sertçe bastırıyordu.

"yapma.." dedi fısıldarca. "bana öyle bakma, touya, yalvarırım..."

bir hıçkırık kaçtı ağzından. onca senenin acısını çıkarmak istiyordu sanki gözleri, hayatında daha önce hiç bu kadar canı yanmamıştı.

"ben.." dedi ve gözlerini ona üzgünce bakan mavilerden çekti. "ben yapmak istememiştim..."

"ama yaptın, keigo."

kırmızı saçlı çocuk konuştuğunda sarışın yerinden sıçrayıp bir iki adım geriledi. korkmuştu. bu kadar sene sonra sesini duymaktan korkmuştu.

"istemedim," dedi dişlerinin arasından.

"ama yaptın, keigo."

"seni asla unutmadım, unutamam, touya lütfen.."

"dabiyle yattın, keigo. aklından ne geçiyordu? o bir kötü! sen iki numaralı kahramansın! hala bu kadar aptal mısın?"

"ben- bir saniye.. sen ona mı kızdın?"

"tabii ona kızdım, aptal. benimle yatmana neden kızayım ki?"





Kaçış | DabihawksHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin