sarışın tanıdık gelmeyen bir yatakta kendi başına uyandığında gözlerini ovuşturdu. burnuna çok tanıdık bir koku geldiğinde gözlerini sonuna kadar açmıştı."HASSİKTİR!"
kendi kendine küfür ede ede yataktan fırladı sarışın. hafif yanık ve ağır parfüm kokusu etrafını sarmıştı.
"DABİ!"
siyahlı duyduğu sesle gözlerini devirdi. tembelce sandalyesinden kalkarken ona gülen toga ve compress'e hareket çekip küçük yuhalamalar aldı.
odanın kapısını yavaşça açıp sarışına baktı. yüzü dün geceden kızarık, boynu ve dudakları kıpkırmızıydı.
"ne?"
"sen bana ne halt ettin?"
"fazla içmiştin."
"fazla içtim ve sende bunu fırsat bilerek bana mı dokundun?"
"sen istedin."
"kendin diyorsun! fazla içtiğimi söyledin!"
"beni odaya sen sürükledin."
sarışın cevap vermeyip yataktan kalktı. siyahlı böyle bir tepki alacağını bildiği için gece üstünü giydirmişti. onu sandığından daha çok tanıyordu.
"üzgünüm."
"ne?"
"üzgünüm, rahatsız olduğun için."
"rahatsız olduğumu mu düşünüyorsun? o boynunu ben yaptım, iki numara."
sarışın kızarıp gözlerini kaçırınca siyahlı sırıttı.
"bundan kimseye bahsetmeyeceksin."
"ah, tabii. malum aranan bir kötüyle yattığınızı insanlar öğrenirse kim bilir neler olur, değil mi?"
"bak ne de güzel açıkladın. anlatmaman gerektiğini kavradıysak gidiyorum, bir daha bu konuyu açmayacağım."
siyahlı cevap vermedi. gözlerine bile bakmadı. orayı yavaşça terk etti.
sarışın siyahlının hemen ardından çıkıp bardan kendini dışarı attı. kanatlarıyla yükselip bir binanın tepesine oturdu.
yapmaması gerektiği düşünceleri, ihanet düşüncesi, pişmanlığını ikiye katlarken gözlerini ellerinden çekip çekingence gökyüzüne baktı.
"ben..." devamını getiremedi. aklına her geldiğinde sesli konuşamıyordu. hızla başını tekrar öne eğip dudaklarını birbirine bastırdı.
"çok içmişim... anlarsın ya?" gözleri doldu kırmızı saçlı aklına gelince. boğazı düğümlendi, dişlerini birbirine bastırdı. "üzgünüm, touya."
sarışın kanatlarını açıp yeniden havalandı. gökyüzünü vücudunda hissetmek istiyordu. üstündeki hırkasını çıkartıp eline aldı. güneşi selamladı yavaşça sarışın. ardından yanından geçen kuşları. biraz daha aşağı inip ona bağıran insanlara gülümsedi.
çünkü keigo takami, iki numaralı kahraman, todoroki touya öldüğünden beri kendini böyle sakinleştirmeye çalışıyordu.
•
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçış | Dabihawks
Fanfiction[tamamlandı!] "ölü bir canın böyle parlak bir fotoğrafı olmaz, seni diriltmek için gelen ışığa yol ver." -friends to enemies to lovers- • takami keigo x todoroki touya #touyatodoroki etiketinde #1...