"touya.""hmm?"
"acıktım," dedi. "ve.."
"ve?"
"üşüyorum."
"üşüyor musun? sen mi?"
"evet! hava çok soğuk."
"nedense inanasım gelmiyor."
"ama gerçekten üşüdüm."
"ne kadar kaldı?"
"2 saat 38 dakika. tou~ ben bir yer biliyorum, oraya gidelim."
"hedefe varana kadar bir yerde durmayacağız demiştik, kei. ya görünürsen? ölen bir adamı gören insanların yüz ifadelerini düşünmek istemiyorum."
"twice'a gerçekten teşekkür etmem gerekiyor."
"evet! neredeyse öldüreceğin twice olan twice'a bir teşekkür borçlusun. üstelik sana oradakileri öldürebileceğimizi söyledim, lanet kahramanlık aşkını bir kenara bıraksan ve sözümü dinlesen ne üşürsün ne de acıkırsın."
"katliam yapmak istediğimi sanmıyorum, tou."
"ben kesinlikle istediğime eminim."
sarışın iç çekti. "peki, peki. üşümedim ve acıkmadım, devam edelim."
siyahlı cevap vermeden sarışına baktı. gerçekten de üşüyor gibi görünüyordu. arabayı yolun kenarında durdurup aşağı indi. arkasından seslenen sarışına cevap vermeden bagajı açtı.
aradığını bulduğunda gülümsedi.
"tou~ hadi gideli-"
sarışın gördüğü şeyle duraksadı. ikisinin beraber yattığı zamanlarda keigo uyurken bütün battaniyeyi kendi üstüne çektiği için touya onunla yatarken hep üstüne yün bir hırka giyerdi.
ve hırka şu an keigo'nun gözleri önünde duruyordu.
"hep bunu aramıştım," dedi keigo hüzünle bakarken. "makoshi sensei kıyafetlerini toplamaya geleceklerini söylediğinde neredeyse tüm kıyafetlerini kendi bavuluma sokmuştum. ama bunu bulamadım."
"üzgünüm."
sessizlik oldu.
"touya?"
"hala bu isme alışamadım."
"üzgünüm, ben bencilce davranıyorum. nasıl hitap etmemi istiyorsan o şekilde yapabilirim."
"alışamadım dedim, keigo, istemiyorum değil. artık gerçek adımı söylemenle ilgili sorunum yok. sadece garip, anlarsın ya?"
"dabi'yi kim buldu?"
"boşver. hadi gidelim artık."
keigo sessizce başını sallayıp hırkayı aldı. hırka hala aynı kokuyordu.
okyanus kokuyordu.
tabii biraz daha yanık.
ikisi de arabaya bindiklerinde keigo hırkaya iyice sarılmış, yastık gibi kullanıyordu.
"üşüdüğünü sanıyordum?"
"üşüyordum," dedi. "artık üşümüyorum."
"bazen ne kadar büyük bir gerizekalı olduğunu unutuyorum, takami, biliyor musun?"
keigo gülümseyerek omzunu silkti.
aradan iki saat geçmiş, keigo uyuyakalmıştı. siyah saçlı serbest bir yola çıktığında yol kenarına park etti. yarım saat kalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçış | Dabihawks
Fanfiction[tamamlandı!] "ölü bir canın böyle parlak bir fotoğrafı olmaz, seni diriltmek için gelen ışığa yol ver." -friends to enemies to lovers- • takami keigo x todoroki touya #touyatodoroki etiketinde #1...