kırk | final

507 53 73
                                    



"kesinlikle, kesinlikle iğrenç kokuyor."

sarışın olan kıkırdayıp dudaklarını beyaz saçlının kulağına sürttü. "bence güzel~"

"ıy!" dedi ve kulağına sürtünen dudaklardan uzaklaştı. "öncelikle, bana bunu yaptırdığına inanamıyorum."

"hmm," dedi sırıtarak. "devam et bari."

"yumurta olayından nefret ettiğimi kesinlikle biliyorsun, kesinlikle."

"evet, o yüzden sana verdim zaten! yüz ifadeni kendin görsen tatlı krizine girersin!"

"çok sinir bozucusun."

keigo sırıtarak beyaz saçlı adamın siyah pijamasından görünen boynuna dudaklarını bastırdı.

"şu kocaman yelekten kurtulduğun için mutluyum."

"kıyafet konusunda konuşmaya hakkın varmış gibi.." dedi ve gözlerini kısarak keigo'ya döndü. bu sırada tavada kızarmaya başlamış yumurtayı çevirmeye de çalışıyordu. "ben, bak benden bahsediyorum, eğer iki numaralı kahraman adı altında çalışsaydım kesinlikle o iğrenç şeyleri giymezdim."

"hmm? ne giyerdin?"

"kesinlikle senin gibi giyinmezdim."

"yandı."

"ne?"

"yumurta diyorum touya, yandı."

touya hızla kafasını tavaya çevirip sesli bir şekilde küfretti. ardından siyahlaşmaya başlamış yumurtaya bakıp iç çekti. "bu işe yaramadı. sıra benim yöntemimde, madem çok istiyorsun yumurta yemeyi, o zaman susup izleyeceksin."

keigo gergince ensesini kaşıyıp karşısındaki adamı izledi. touya buzdolabından iki tane yumurta almış, ellerinin üstünde tutuyordu. ardından mavi bir alev göründü...

keigo touya'nın yüz ifadesine bakana kadar göz devirmeyi düşünüyordu ancak gülümseyen gözler görünce fikri tamamen değişmiş, yerini onu sımsıkı sarma isteği almıştı.

"bundan daha kıyak bir benlik göremezsin, kuş."

"yeteneğini elinde yumurta pişirmeye ayırıp sirklerde palyaço falan olsan parayı kırmıştın."

"kes sesini," deyip gülmeye başladı beyaz saçlı.

"hadi~ yemek yiyelim! karnım çok aç."

keigo yemeğe gömülürken touya yalnızca buzlu ve ballı bir süt içiyordu.

"hala favorin bu! büyü biraz."

"asıl sen büyü. yumurta yiye yiye tavuk olacaksın." dedi ancak dediği şeyi yalnızca iki üç saniye sonra kavradı. ve ardından bir kahkaha... "SEN ZATEN TAVUKSUN! BEN NİYE ŞAŞIRIYORUM Kİ!"

"espri anlayışın çok kötü, touya." dedi kıkırdarken. ikisi de salak salak gülüyordu.

yedi ay geçmişti. buraya geldiklerinden beri kimse geçmişten konuşmamış, yalnızca kendilerine zaman ayırmışlardı.

sonuçta onlar, ölü bilinen iki adamdı. hawks, iki numara, aranan kötüyü, dabi'yi bir yerde bulup sıkıştırmıştı. fakat tüyleri mavi ateşlere dayanamamış, tamamen yok olmuşlardı. hawks orada can vermiş, dabi'yi ise son saniyelerinde öldürmüştü.

eh, kurgu fena sayılmazdı.

"keigo?"

"hmm?" dedi ağzına bir lokma daha atarken. "nwoldu?"

Kaçış | DabihawksHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin