sekiz

502 59 5
                                    


"touuyaa~"

"keigo bir sus! yazılı ödevlerden nefret ediyorum."

"sen çok iyi bir arkadaşsın touya-kuuunnn!"

"bana öyle seslenmeyi bırakmazsan senin ödevini yapmam."

"ha? ah tamam. ne istersin? su getireyim mi? ya da bir soba? soba iyi giderdi aslında. belki de gazoz içmelisin. koshita sensei gazozun beyni çalıştırdığını söylemişti. ne dersin touya? gazoz alıp geleyim mi-"

keigo kafasına atılan defterle susmak zorunda kaldı. başını ovuşturup arkadaşının yanına masaya oturup onu izlemeye başladı. touya dikkatle önündeki kağıda bakıyor, dudaklarının arasındaki kalemi bir yukarı bir aşağı oynatıyordu. keigo ise touya'nın mavi gözlerine odaklanmıştı. okyanus gibiydiler, okyanus gözleri vardı touya'nın.

"gözlerin, okyanus gibi."

"kei-"

"hayır gerçekten, söylemek istedim sadece."

"okyanus mu?"

"okyanus."

"okyanuslar güzel midir?"

"güzeldir. beraber gidelim mi?"

"nasıl gideceğiz ki? babam hep takip ediyor beni."

"kanatlarımla seni oraya uçururum!"

"saçmalama, yakalanırız."

"benim gibi bir arkadaşın var ve hala yakalanırız mı diyorsun? nasıl yaparsın bana bunu?!"

touya ona gülüp önündeki kağıda geri döndü. biraz daha okuyup birkaç işaretleme yaptı ve keigo'nun hiç beklemediği bir sırada ağzından o kelimeler döküldü;

"beraber gidelim."

Kaçış | DabihawksHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin